Topal değil ama aksıyor biraz,
Bastonu elinden düşürmez dedem,
Temmuz dahi kıştır ona gelmez yaz,
Çıkarmaz sırtından ceketi dedem…
Gözleri keskindir, görmez kem gözü,
Sağlamdır kulağı, duymaz şer sözü,
Anladım ki Hakka bağlamış özü,
Dünyayla arayı soğutmuş dedem…
Gençlik bir tatlı dem, mazide kalmış,
Saç, sakal, kirpik, kaş ak’a bulanmış,
Kırışmış derisi damarlar çıkmış,
“Haddi aştık” deyû, gün sayar dedem…
Elinde tesbihi, dilinde zikir,
Köstekli saati ezanı vurur,
Mevlâ’ya şükredip divâna durur,
Şüphesiz yol alır Mi’rac’a dedem…
“Malda yalan mülkte…” deyip her daim,
İlim öğrenmeyi vasiyet ettin,
Mevla’m rahmetini esirgemesin,
Cennette köşklere kurul can dedem…
25.09.2021
Eskiler, Peygamberimizin (s.a.v) irtihal yaşını geçince yaşları sorulduğu zaman “haddi aştık” derlermiş…
Yusuf AkkayaKayıt Tarihi : 25.9.2021 14:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dedeler unutulmamalı…
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!