Özgürlüğe bırakalım bahar'ı, bırakalım kendi haline umudu
Ekin vakti, tenden toprağa damlayan
Terden
Kopup gelen
Özlenen, o tüm güzellikler
Eski zamandan kalma
Karalar bağlamayan
Ezgilerin eşliğinde filizlensin
Toprağa karışan
Tohumda
Şu zorlu yaşam yolculuğunda
En beklenmedik zamanda
En karanlık anda
Direngelikle
Sarıldıkça sarıldığımız
Sevginin
En koyu yerinden yürekler kanamasın
Yahut, bir ağacın kovuğunda
Polen toplayan
Arılar bal yaptıkça
Oğul verdikçe
Petek
Sızmadan candan
Kan, kara toprağa
Irmakların coşkusu kadar
Umut yeşerdikçe! Bir gelinciğin yaprağından
Bereket toprağa, sevda yüreğe, can cana aksın, sevgi kadar
Gök kubbe damarında, köpürdükçe çırılçıplak kızıl umutlar
Beklenen şafaklara uzanan köprüler
Hiç
Yıkılmasın
Ve
Mahşer ateşi düşmesin
Hiç bir yüreğe
Hiç bir can evine
Hiç bir yerleşim yerine
Yüreklerin en ince yerinde yeşerdikçe
Sevgi
Örselenmesin, ürkütülmesin
Bağdaş kurmuş
Sevdalar
Umutsuzluğun içinde kaybolmasın gönüller
Ekin vakti tenden toprağa damlayan
Terden
Kopup gelen
Özlenen tüm güzellikler
Yeşersin
Turnalar raks ederken
Göğün maviliğinde
Umuda doğru
Delicesine uçarlarken
Silahların gölgesinde
Aydınlığa giden
Özgürlük yolculuğunda
Hiç bir zaman, gün güneşsiz kalmasın
Susmasın şakırdasın
Diller
Her şeyin bir sonu olsa bile
Mutluluk yolunda
Toprağa gömülmesin
Bağrında güzellikler taşyan sevdalar
Sevginin üzengisine tutunan cömert gönüller, gonca güller
Mehmet Çobanoğlu
17.05.2023
İstanbul
Mehmet Çobanoğlu
Kayıt Tarihi : 17.6.2023 10:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!