Yürüyorum
Buz gibi bir şubat akşamında
yalnızlığımla...
Sokak lambalarının ışıkları altında
Sis tutmuş istanbul sokaklarında
Lapa lapa kar yağıyor
Yüzüme düşüyor binlercesi okşarcasına
Dostça
Sokaklar yalnız ben yalnız
Bir başımıza
Düşünüyorum...
Yalnızlığımı, acı tatlı hatıralarımı
Çocukluğumu,gençliğimi
Doyamadan kaybettiğim,canımdan öte
Can babamı
Oysa...
Ne kadar kızardım babama
Beni anlamaz,sevmez sanırdım
Acısını gömdüm yüreğime
Kıymetini bilemediğim her değeri
yitirdikten sonra
Kayıt Tarihi : 27.8.2005 02:10:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bazı isimler ilkin bazı şeyleri çağrıştırırlar. Sanırım Can da böyle bir kelime baba sözü ile birleşince. Dolayısıyla şaşırdım okudukça . Hep o şüphe ile devam ettim nerdeyse yanlış mı anlıyorum diyerek. Sonra yorumları okudum.
Ben de bu şiir için ( diğerlerini okumadım henüz, bir tanesi hariç, ki onda yoktu bu çağrışım ), düz yazı çağrışımına katılıyorum dilinizdeki..
saygılarımla
aynur özbek uluç
Nazım sevdiği insanların şiirlerine en sert eleştirilerini yöneltirmiş. Bence de doğru bir teknik. Çünkü iyi yanlarınız zaten sizindir. Eleştirmemiz gerek kötü yanlarınızdır.
Ben şiirlerini çok 'arabesk' buluyorum. Zaten birçoğu kısa bir-iki cümleden ibaret. Bir de şiirlerde bütünlük kaçıyor sanki. Anlam bütünlüğünden bahsetmiyorum, teknikte kaçıyor bu... Şiirlerde karmaşık bir teknik(sizlik) var. Bazen maniye dönüyor, bazen düzyazıya... Oysaki asıl tekniğe, maniyle düzyazının arasını tutturduğunuz zaman ulaşacaksınız..
Sevgiyle selamlıyorum...
TÜM YORUMLAR (16)