1. Günaydınnnnnnnn Can Babam,Canım Babam
Ben geldim. dört yıl beklediğin özlemin.Hayallerini üzerime kurduğun. Ben geldim.
Biliyorum, çoğu zaman istediğin gibi olamadım.Ama hep gururundum demesen de,gözlerinden okurum.
Suçlu olan ben değilim sadece.Sende suçlusun.Bu kadar mükemmel oluşundu gözlerimde sen.Özlemimde yıllarca sen.Yine özlemimsin işte.Sen geldin,ben gittim.
Gittim diyorsam inanma,ben hala çocukluğumdaki senleyim.Hep sana benzesin isterim,hala sevdiğim erkeğin.Senin gibi olsun isterim elleri,beyaz,yumuşak ve pamukça.Sesin,dilin olsun isterim hep duyduğum.Senin hiç bas sesin yok muydu baba.
Hani daha 12 yaşında. Her zaman ayrıldığında evden,sorardın ya bana, ne istersin bugün diye.Böyle bir andı yine.Senden Kelebek gazetesi istemiştim. Hoşuna gitmemesine rağmen,alıp gelmiştin gene de. Bana verirken de:
- Bak kızım demiştin, bunlar zamanını boşa alır, hedefinden saptırır demiştin. İçinde fotoroman var diye.
Bağıracaksın sandım,ama sen kızmak yerine endişelenmiştin.Anlatmıştın uzun uzun neden endişelendiğini.Sonra sessizce ayrılmıştın yanımdan. İşte o günden sonra ben hiç fotoroman okumadım.
Bu kez de Fakir Baykurta,Yaşar Kemal’e, Bilbaşar’a dadandım.İyi,bir şey demedin.
Biraz daha büyüdüm, Mark'sa,Engels’e Lenin’e Diyalektiğe,Ekonomi Politiğe taktım.Elime geçen her kuruşu kitaba yatırırdım.Tatilde okuyacaktım.
Ayrıydık yine, sen başka yerde ben başka gurbette.Sömestre denk getirdiğinde tatilini, almaya geldiğinde beni, sormuştun ya bir şey lazım mı diye.Bende sana bir valiz lazım dedim baba. Hemen çıkalım alalım dedin ya.O zamanların cepli sarı koca valizinden almıştın. Sen giysilerimi koyacağım sandın. Bense o zamanlar yasaklanmış kitaplarımı koydum senin haberin olmadan.
İstanbul’da sıkıyönetim vardı ya..Açılıyordu tüm valizler.Şansına olsa gerek açılmamıştı benimki.
Gece yarısı evimize geldiğimde ben hemen kitaplarımı diziyordum kitaplarımın içine.Işığı yanık görünce, girip odama kitaplarımı yakalamıştın bu kez de.
İnanılmaz panikler içinde.İşte o zaman ilk kıyameti kopartmıştın.Bu karmaşada seni kaybedeceğim demiştin.Bu kitaplar da senin neyine.Okumaya gönderdim seni ben diye.İlk o zaman küsmüştün bana.Anlamıyordum o zaman seni kötü bir şey mi yaptım dedim sana sessizce.Sen beni duymuyordun bile..Hiç böyle görmemiştim seni.Yıllar sonra anladım kaybetmenin endişesi çöreklenmişti içine.Hiç para göndermedin o yıl bana,hatta okuldan almaya bile kalkmıştın burada oku diye.
Oysa senden öğrenmiştim bavul içinde kitap taşımayı. Sende her gidişinde götürüyordun Şevket Rado’ları,1. Adamları 2.adamları 3 adamları dolusunca valizinde. Okuyup orada hapishanede ki Türklere veriyorum demiştin ya.
Biliyorum içinden seni örnek aldığımı biliyordun.Pişman oluyordun belki de gösterdiğine.
Tarih sınavına sokardın beni,Atatatürk hikayeleri anlatırdın her sohbetinde.
Bilemedin mi bu hikayelerde ki adamı seveceğimi? Ve ömür boyu içtenlikle savunacağımı?
Sen bana küstükten sonra,gelmiyordu mektupların.Her mektubunu okurdu eğitim şefimiz. Sonra da çağırırdı ve sorardı senin baban hangi üniversiteyi bitirdi diye?
Ben de diyordum ki, o ilkokulu bitirmiş sadece,bir okuma sevdalısı.Okutmamış babası. Ne anlamsız soru gelirdi bana.
Neden soruyor ki derdim,ne önemi var bunun?
Sen ne güzel mektuplar yazardın baba..Sayfalar dolusu o zamanın daktilosunda…Hiç sıkılmaz mıydın, parmakların ağrımaz mıydı? Ah deli kafam neden saklamadım o mektupları..
.
2.Can Babam/ Canım Babam
İlk sigaraya özenişimi de yakalamıştın.Hani tüm arkadaşların toplanmıştı yine.
Gecenin bir yarısı,sen onlarla kahkahalarla sohbette.Yanık bir sigara atmıştı Yusuf Eniştem İzmarit desem daha doğru.
Nerden aklıma geldiyse,nasıl merak idiyse, koşar adım inmiştim merdivenden.Almıştım sigarayı yerden.Daha hiç ağzıma götüremeden bir çığlık kopmuştu evden.İrkilmiştim birden.
6 yaşında var mıydım bilmiyorum.Beni gören Cadoloz Hatice annem,yetiştirmişti sana hemen. Ne çok korkmuştum o zaman. Döveceksin diye beni sen.
Saklanmıştım yorganların arasına,gece yarısına dek aramıştınız da beni bulamamıştınız.Sonra da yine anneannesine kaçtı kararına vardınız ve rahattınız.Çünkü her sıkıntımda ona kaçardım ben.
Bense yüklükten izliyordum sizi korku içinde.Ne cevap verecektim sana. Derken uyumuşum oracıkta.Gece yarısı yüklüğün önünden geçen yengem, uykuda kıpırdanışımdan korkarak, dalmıştı ağabeyime haykırarak,burada koca bir şey var kımıldayan.
Birlikte gelip bakıyorlar, ben.Ben hala uykuda yakalandığımdan bir haber.Sonra sen geliyorsun.Alıyorsun beni kucağına,uyanıyorum yavaştan.
Ama uyuyormuş gibi yapıyorum,yoksa ya sorarsan ne derim ben.Yatırıyorsun yatağıma,alnımdan öperek.Rahatlıyorum.Ve anlıyorum o zaman uyurken kızamazsın sen.
Onun için belki de,alnımdan öpülmeyi seviyorum ben, alnımdan öpeni de gizliden..
Ertesi sabah uyandığımda, geliyorsun başıma günaydın diyorsun alaylı.
Maltepe mi istersin Samsun mu?
Ben endişeden yüreğim ağzımda.Yorganı çekiyorum kafama,duymamak için seni,utancımdan.
Yine kızmıyorsun,bağırmıyorsun yine.Zaman zaman sohbet aralarında rakı için ama,sigara asla diyorsun.Senin neden bas sesin yoktu babamm?
Ne rakıyı sevdim,ne de sigarayı ben. Söylediklerin yetiyor bana, inceden alaysılığın beni yaralıyor derinden. 40 yıl sonra tekrar sigaraya sarılıyorum ben.O da Tayyip’in sigara yasağından sonra.Yasakları çiğnemeyi hep severim ya inadına.Belki bu yönümü keşfetmiştin sen.
Ne giydiğimi eleştirirdin ne gezdiğimi.Ne de arkadaşlarımı.Zaten eleştirmenin acıtıcılığı yoktu lügatında.
Bak bunlar hep senden bana geçen.Daha neler neler…
Ya her izne geldiğinde, üçlere kadar dost arkadaş muhabbetlerin kadınlı erkekli evimiz,sanki bayram yemeği olurdu sofralarımız.Belki bu yüzden bu kadar çok seviyorum arkadaşlarımla olmayı.Belki bu yüzden insanların cinsiyet karekterlerindeki farklılığını anlayamadım yıllarca. Belden yukarı hep gördüğüm,bir baş,bir insan kafası sadece.
Ne harikaydı arkadaşlarınla anlattığınız çocukluk öyküleriniz,bu yüzden mi ben büyümedim baba? Ne kadar mutluyduk biz baba. Ben ne kadar mutluydum o yıllarda.
Bu yüzden mi paylaşımcıyım, en yokluklarımda bile.Bu yüzden mi hiç kendi hayatımın önceliğinde olamadım.Herkesin birinci planda olduğu hayatımda, ben bu yüzden mi yoktum baba?
Senin hiç bas sesin yok muydu baba? Parmaklarında mıydı sorunun,hiç yumruklarını sıkmazdın örneğin.
Sen ne güzel bir yüzdün baba.Ne kadar yakışıklıydın.Yoksa ben bu yüzden mi aşık oluyorum hep güzel yüzlere.
Ya baba, annemle çok mu iyi anlaşırdınız.Aşık olarak evlendiğinizi bilirim de,neden hiç kavganız olmazdı sizin,hiç mi kızmazdınız birbirinize.
Saklama baba, gözlerin dolmasın.Onu kaybettikten sonra öğrendim teyzemden.
Hep kavgalarınızı üst katta yaparmışsınız.Aşağıya indiğinizde ise,sımsıcak bakışırdınız.Biz anlamayalım diyeymiş.Yıllar sonra anladım.Şimdi bunu doğru mu yaptın?
3.Can Babam / Canım Babam
Kavgayı da öğrenmeliydim oysa.Hakaret etmeyi de yeri geldiğinde.Hayat senin altın kurallarından ibaret değilmiş baba. Sahteciliği de öğretmeliydin bana.İncinmemeyi de,beklememeyi de, kendi önceliğini başkasına vermemeyi de öğretmeliydin bana.Önce ben demeyi de.Ve umursamaz olmayı da.
En çok engellenmek gerer beni sen bilmemem bilir misin?
Çünkü sen beni hiç engellemedin.Çocukluğumun özgür irademle geliştiğini, engellendiğimde kaldıramayacağımı da söylemedin.
Yalanı da öğretmeliydin bana.Zorda kaldığımda örneğin kolayca söyleyip,yalanı sürdürebilmeyi de.Yalan söylemek ne zor baba.Haani bir iki denedim de,önceki söylediğimi iki dakika sonra unuttum, ya da yalanın devamını kekeleyerek getirdim.Yalanım hemen ortaya çıktı baba. Yalan okumayı da bu arada iyi keşfettim.Ama hiç kimseyi de bozmadım,içimden güldüm.Ve ona bir daha asla inanmadım baba.
İşte baba beni kandırdın niyetin iyi örnek iyi insan yetiştirmek olsa da. Ben tüm insanları seni algılar gibi algıladım.
Gerçi çokta yüklenmiyeyim sana,çoğu olmasa da ara sıra da yanıldım.Ama en çok da aşık olduklarım yanılttı beni.bir-iki.
Ya da ben onlarda seni aradım,ben yanlışım.Sen bulunmazsın.
Şimdi geldim sana, sakalların pamuklaşmış bu kez,kahkahalarını nereye sattın bugün.Hani muzipliğin? O bembeyaz ellerine neden çiller kondurdun.Neden her yıkamada kremlediğin ellerinde haritalar çizili?
Bu çizgilerde ben hangisiyim baba?
Ne güzel yakışırmış beyaz kasket sana.Hala şık dolaşıyosun bakıyorumda.
Ama yakışmamış o baston sana, nerden çıktı baba bu baston? Devrek bastonu olsa da.
Hani sen çok güçlüydün baba?
Sulu gözüm derken hep bana,şimdi o bal gözlerdeki seller nereye…Acın büyük biliyorum, insanın acıyınca içi,sulu göz olunuyormuş demek ki.
Yıllarca gözbebeğin olan çok sevdiğin yeğenini saklamak koydu sana değil mi? Yoksa beni mi düşünüyorsun hala, benim yokluğumda ne yapar diye.Yeğenin senin görevini üstleniyordu ya..Ah baba ne sırlarımız var bir bilsen onunla..Ya baba ben ne yapayım, ben ne yapayımmmmmmmm.Ben ona veda bile edemedim..
Ah babam can babam,canım babam..canım babaaaaaaaaaaaammmmm.Sende gideceksin diye bütün endişem.Sen daha gitme babam..Sen sakın gitme babam…
Bir sana doyumsuzum sana babam.Ne yaparsan yap,kızarsan kızzzzzzz… bu gece çocukluğumdaki ben olacağım.
Ve sana sarılıp uyuyacağım. Ya bir daha olmazsa fırsatım? Yeğeninin aldığı tavşanımı da yanıma alacağım,deprem gecesinde olduğu gibi…O zaman da ona sarılmıştım daha 5 yaşındaydım. Tavşanımı da o gün almıştı bana.Bu gece senle uyuyacağım.
Kızsan da bilirim sen asla beni incitmezsin.
24/01/ 2009
Gülçin Demirci
Kayıt Tarihi : 26.8.2009 10:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu yazıyı babamın yeğenini,kaybettiğimizde yazdım.İçime doğmuştu sanki babamı kaybedeceğim.İki ay sonra da onu yitirdim.Ama bu yazıyı okutmuş ona kardeşim.Ve gözlerini silerek kalkmış masadan.Tek tesellim oldu okuması,iyi ki de içimdekileri zamanında yazmışım diye düşünüyorum hep. Tüm babam gibi babalara saygılar sunuyorum..sevgiyle kalın,sevdiklerinizle doyasıya yaşayın,'ötelemeden'...

Saygı ve sevgilerimle.
ama şimdi neden boşaldı gözlerimden yaşlar?
çok dokunaklı yazmışsın öğretmenim...
dokundu işte inceden inceden...
(fazla mendiliniz var mı?)
:(:(:(:(
TÜM YORUMLAR (18)