Mutluluk dem'den taşsın, gözlerde sevgi yansın,
Boş ver sen üzüleni, acıya düşüp bansın.
Var sen gülücükler saç, bırak ta kanan kansın,
Burda bir can ağlıyor, sende hazlar çağlıyor.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
usta işi olduğu her mısradan belli ediyor kendini.. selamlar..
Vurgun yedim denizde, sol yanım tutmaz oldu,
Bedenim isyanlarda; rengim, ruhsarım soldu.
Kaderim neler etti, saçımı nasıl yoldu!
Burda bir can ağlıyor, sende özler çağlıyor.
Tebrik ederim Nurdane Hanım.Bütünlüyüyle cok güzel ,sitem ,özlem dolu mühteşem bir şiir.Kaleminiz hiç susmasın.Sevgiyle..G.Leman
Sitem ve isyanla karışık bu mükemmel şiirini kutluyorum duygu ve sevgi seliyle yüklü Dost Yürek.Kalemin elinden,huzur ve mutluluk hanenden,sevgin yüreğinden eksik olmasın Can Dost.Selam,sevgi ve dualarımla...
360-CAN GÜLÜM
Ey canların canı,gönül sultanım,
Ömür peteğimde cefâ balımsın.
Uçurumlar ile dolu her yanım,
Düşer isem tutacak tek dalımsın.
Binicisi sensin sevdâ atımın,
Tek incisi sensin aşk sanatımın.
Zühreyıldızı'sın gönül katımın,
Kaderime ışık saçan falımsın.
Gönlünün yanında deryâ az gelir,
Sevgin’in yanında keder vız gelir.
Aşkının rûhuyla bahar tez gelir,
Has bahçemde yediveren gülümsün.
Leylâ Mecnun'una yaptı mı börek?
Aslı Kerem'ini etti mi merak?
Arzu Kamber'ine yaktı mı yürek?
Ömür sarayımda en güzelimsin.
Sana sevdâlıyım, ey canda canan!
Var mıdır ben gibi aşkına yanan?
Ben ki, sabah akşam aşkına banan,
Üzüntüm, sevincim, türlü hâlimsin......Şemsettin Dervişoğlu
Nazım İNCE
Orda bir can ağlamasın bu kadar hüzünlü olursa burda da bir can ağlar. Yüreğine saglık harika olmuş.
Sevgilerimle
Mehmet Ali Şahin
ÇOK GÜZEL TEBRİKLER
Günümüzün sonu hüsranla biten, ayağa düşen sevgileri, yalancıktan sevmeleri, kısaca köşe kapmaca gibi yüreklerle oynanan oyunlarını çok güzel dile getirilmiş. Dörtlüklerdeki kâfiye düzenleri de çok ustaca işlenmiş.
Ne var ki sevgili şaireye daha önce de yazdığım gibi, imlâ kurallarına dikkat etmesi gerekiyor. Başka bir kusuru yok.
Düğünler de halaysız sensiz hüzünle doldu
Gelmeyecek haberin kalbime telaş saldı
Teli kırık kopuzun şarkım nağmesiz kaldı
Burda bir can ağlıyor, sende cazlar çağlıyor.
Yüreğinize sağlık Nurdane Hanım, bu güzel şiirinize bir dörtlükte benden eğer kabul buyurursanız.... Kaleminiz daim olsun...
yüreğinize sağlık,kutlarım.
Çok teşekkürler güzel bir şiir okudum; Mutluluk dem'den taşsın, gözlerde sevgi yansın, Duyguların aktarımı işte bu kadar olur,okudukça okudum, Tebrik ediyorum, Bu güzel yürek hiç acımasın diyorum,hep sevgiyle ve sağlıcaklı olsun ki bizlerde kısmetimizi alalım değil mi...
Seven canlar hep ağlar...Karşılık bulamamışsa...Kaleminizi kutluyorum...Yüreğinize sağlık..Saygılarımla.
Orhan ÇAPAN
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta