En efendi kuş giymiş frağını,
gece suaresini beklerken kayın dalında
Sabah işçi küfürleri bozacak,
aristokrat geceden kalan tüm ihtişamı
Bak! Ben çamura yatıyorum,haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Sana ne diyeyim ben
Nasıl anlatsam, ne anlarsın
Anası; belirli bir ücret karşılığı
Bir süre için aşk yapan kadınlar gibi; kokuyor
Babası ise komisyon karşılığı
Bazı hanımları,icara veriyor
Biliyorum,beyefendi diyorlar ona
Çünkü meslekte üçüncü gününü doldurmuş
Bak! Ben çamurun sol köşesine yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Üstümdeki kan kokusu, karapara kokusu cenabet kokusu
Tüm İndiryo Kendi’leri buraya çekecek diyorum
Ama ben onların-en önde gideniyim biliyorum
Bak! Ben çamurun sağ köşesine yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Bak! Yatakta ikimizde ağlıyoruz –neden
Çünkü ağlamayana meme vermezler ondan
Ama ben yine kazançlıyım
Meme sadece sende var
Bak! Ben çamurun göbeğine yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Ellerine kömür karası işlemiş çocuklar
Sıvazlarken uzuvlarını karaya bulaştıracaklar
Sen hayatın mastırını yap
Ben çoktan m….batör oldum
Bak! Ben çamurun önüne yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Belki bu son konuşmamız, belki sondan bir evvelki
Olsun, tüm servetimi esrarkeş'e bıraktım
Kendisi gebersin,satıcısı daha çok kötülük yapsın
Bak! Ben çamurun berisine yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Havaya bir taş at!
Taşa atıyorum diye, seni vurmazsam namussuzum
Boş mezar göster!
Yatmazsam namussuzum
Bak! Ben çamurun kralına yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
14 08 2008 Saat 23 19 Küçükyalı
Mehmet Akif GülhanKayıt Tarihi : 14.8.2008 23:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kulağı küpeli çocuğun -küpeli kulağı çınlasın fakir aklı terk etti çoktan-beyni üretmiyor yüreği de terk edeli çok oldu-duygu üretmiyor son safhada akıl ve yürek bedeni terk edip baş üstünden epeyce yukarılardan hayata bakınca-sadece böyle fotoğraflar çekiliyor fakir'kralın kızı'çalışmasında şair ve şiir hakkında bir tanım yapmıştı şair bir ruhtur her gönüle her şekle girebilen-bazen 'çırak osman' olur bazen 'çiçek' bazen 'kelebeği' konuşturur -bu defa böyle bir 'zararlının 'bünyesinde buluverdi kendisini demek-onun iç sesi oluverdi fakirin durumunda olanlar için bu çalışma her okuyanın anlamasını beklemiyoruz damdan düşen gelsin misali aklınızı ve yüreğinizi bedeninizde tutmanız dileğidir fakirin, yüzünüzden gülcük eksik olmasın-şartlar ne olursa olsun eyvallah dip not-cebe indirenler için kullanılan-İndira Gandi-ismini-İndiriyo Kendi olarak değiştirdim o harika soyadı'na hakaret kabul ederim bu yakıştırmayı-özellikle Mamatha Gandi'nin ülkesini kurtarmak için verdiği 'pasif 'savaş dillere destandır-hele o meşhur 'büyük tuz yürüyüşü'bizde Atatürk ne ise -Hindistan da Gandi de o dur-saygı duyarım İndira Gandhi, (d. 19 Kasım 1917 – ö. 31 Ekim 1984) . Hindistan'da 2 defa başbakanlık yapmış politikacı. Ülkenin bağımsızlık kahramanlarından birisi ve Hindistan'ın ilk başbakanı olan Cevahir Lal Nehru'nun kızıdır. İsviçre'de ve İngiltere'de öğrenim gördükten sonra babasının yanında siyaseti öğrendi. 1942'de Hindistan bağımsızlığı eylemcilerinden Firoze Gandi ile evlendi (Mahatma Gandi ile sadece isim benzerliği vardır) . Rajiv(1944) ve Sanjay (1946) isimli iki oğlu oldu. 1959'da Kongre Partisi liderliğine seçildi. 1964'te babasının ölümünden sonra başbakan olan Lal Bahadur Şastri 'nin 1966'da aniden ölümü üzerine, Enformasyon ve Radyo Yayın Bakanlığı yapmakta olan İndra Gandi, parlamentonun kararı ile başbakanlığa getirildi. 1967 seçimlerinde çoğunlu elde edemeyince muhalefetin sağ kanadına mensup Momarci Desa'yi başbakan yardımcılığına getirdi. Seçimler sonrasında ülkede kargaşa yaşandı, parti ikiye bölündü. Gandi, Kongre-R Partisi adlı sol kanadın başına geçti. Yoksul ve topraksız köylülerin ümüt kaynağı olarak 1971 seçimlerinde galip geldi ancak patlak veren Pakistan-Hindistan Savaşı nedeniyle halka gerekli hizmeti veremedi. 1975 yılında 1971 seçimlerine hile karıştırmakla suçlanınca olağanüstü hal ilan etti, muhaliflerini tutuklattı; Müslüman halka baskı uyguladı. Oğlu Sanjay'ın 'halk otomobili' girişiminin başarısızlığıa uğraması, doğum kontrol uygulamasının halkın kısırlaştırılması olarak anlaşılması Gandi'yi 1977'de erken seçime gitmeye zorladı ve Momarci Desai başbakan oldu. 1978 seçiminde ise Gandi'nin partisi yeniden üstünlük elde etti, Indra Gandhi başbakan ve savunma bakanı oldu. Küçük oğlu ve siyasi varisi Sanjay'ın bir uçak kazasında ölmesi üzerine büyük oğlu Rajiv, Kongre Partisi lideri oldu. 1980 sonrasında Gandi, özerklik isteyen Sih'lerin ayaklanmaları ile uğraştı ancak başarısız oldu. Amritsar'daki Altın Tapınak'a sığınan ayrılıkçı militanlara karşı ordu birliklerini kullanması büyük tepki topladı. 31 Ekim 1984'te koruması olan Sih muhafızlar tarafından Yeni Delhi'de öldürüldü. Ölümünden sonra oğlu Rajiv Gandhi başbakan olmuştur. Rajiv'in 1991'de suikaste kurban gitmesi üzerine parti yönetimini gelini Sonya Gandhi üstlenmiştir. Mohondas Karamçand Mahatma (Ulu Ruh) Gandhi 1869 yılında doğdu. 'Şiddet göstermeme, inancımın birinci maddesidir. Aynı zamanda o, benim itikatımın da son maddesidir.' diyen Hintli pasifist siyasetçi ve düşünce adamı Gandhi, İngiliz sömürgeciliğine karşı Hint milli hareketinin, 1919-1948 yılları arasındaki en önemli lideriydi. 1869’da Porbandar’da Vaşiya Kastı'ndan bir ailenin oğlu olarak doğan Mohondas Karamçand Mahatma (Ulu Ruh) Gandhi, 1888-91 yılları arasında Londra’da hukuk öğrenimi gördükten sonra, iki yıl Bombay ve Rackot Kentlerinde avukatlık yaptı. 1893-1914 yılları arasında Güney Afrika’da da avukat olarak çalıştı. Burada ırkçı Apartheid rejiminin ırk ayrımı politikalarına maruz kalan Hintli göçmen işçilerin haklarının savunucusu durumuna yükseldi. Gandhi’nin Güney Afrika’da geçirdiği yıllarda oluşturduğu ideolojisinin temellerini, şiddet karşıtlığı, sivil itaatsizlik, pasifizm, uzlaşmacılık, çilecilik, Asya milliyetçiliği, Hinduizm akımının dinsel mistik öğeleri, dinlere saygı ve teknoloji karşıtlığı oluşturur. Tam 21 yıl sonra, 9 Ocak 1915’te, ülkesi Hindistan’a dönen Gandhi’yi karşılamaya gelen onbinlerce Hintli, onun artık Hindistan için milli bir simge haline geldiğinin de bir kanıtıdır. Hindistan’da olduğu yıllar boyunca İngiliz emperyalizmine karşı pasif ve uzlaşmacı bir çizgi izleyen Gandhi, gerçekleşen birçok yığınsal milli bağımsızlıkçı ve emekçi eylemlerinden doğan kurtuluş fikrini, olgun bir fikir olarak görmedi. Avrupa ürünlerini boykot, sivil itaatsizlik gibi eylemler gerçekleştiren Gandhi, ayaklanmaya ve ulusal kurtuluş için savaşa karşı oldu. Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizler için asker toplamak en büyük hatalarından biri olmuştur. 30 Ocak 1948’de radikal-milliyetçi bir Hintli tarafından gerçekleştirilen bir suikastle öldürdü.
Az da başkaları okusun istedim.
Saygı öncelikli sevgiler.
En efendi kuş giymiş frağını,
gece suaresini beklerken kayın dalında
Sabah işçi küfürleri bozacak,
aristokrat geceden kalan tüm ihtişamı
Bak! Ben çamura yatıyorum,haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Sana ne diyeyim ben
Nasıl anlatsam, ne anlarsın
Anası; belirli bir ücret karşılığı
Bir süre için aşk yapan kadınlar gibi kokuyorsun
Babası ise komisyon karşılığı
Bazı hanımları,icara veriyor
Biliyorum,beyefendi diyorlar ona
Çünkü meslekte üçüncü gününü doldurmuş
Bak! Ben çamurun sol köşesine yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Üstümdeki kan kokusu, karapara kokusu cenabet kokusu
Tüm İndiryo Kendi’leri buraya çekecek diyorum
Ama ben onların-en önde gideniyim biliyorum
Bak! Ben çamurun sağ köşesine yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Bak! Yatakta ikimizde ağlıyoruz –neden
Çünkü ağlamayana meme vermezler ondan
Ama ben yine kazançlıyım
Meme sadece sende var
Bak! Ben çamurun göbeğine yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Ellerine kömür karası işlemiş çocuklar
Sıvazlarken uzuvlarını karaya bulaştıracaklar
Sen hayatın mastırını yap
Ben çoktan m….batör oldum
Bak! Ben çamurun önüne yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Belki bu son konuşmamız, belki sondan bir evvelki
Olsun, tüm servetimi esrarkeşe bıraktım
Kendisi gebersin,satıcısı daha çok kötülük yapsın
Bak! Ben çamurun berisine yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
Havaya bir taş at!
Taşa atıyorum diye, seni vurmazsam namussuzum
Boş mezar göster!
Yatmazsam namussuzum
Bak! Ben çamurun kralına yatıyorum, haberin olsun
Sana uğurlar olsun
14 08 2008 Saat 23 19 Küçükyalı
Mehmet Akif Gülhan
FARKLI GÜZEL VE HARİKA BİR YORUM ÇAMURA YATMAK ŞİİRİ YÜREĞİNİZE SAĞLIK CANDOST..SELAM VE SEVGİLERİMLE
Sana uğurlar olsun
.. tebrikler değişik bir çalışma olmuş...ilhamınız bol olsun saygılarımla
Taşa atıyorum diye, seni vurmazsam namussuzum
Boş mezar göster!
Yatmazsam namussuzum
Kutlarım. Kaleminiz daim olsun.
Saygılar sunuyorum.
TÜM YORUMLAR (84)