Doğa devamlı değişen resim gibi.
Ne kokusu var ne de tadı.
Seni yalnızca izliyorum İstanbul.
Tadabildiğim yalnızca hüzün.
Güneş yakıyor, rüzgâr ise yolların ziftini yalayarak esiyor saçlarımda.
Duyabildiğim korna ve fren seslerinden ibaret.
Daracık odalarda vergiye mahkûm, suçlular gibi yaşıyoruz.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla