EDİRNE’Yİ GEZMEK
*
Edirne bir payitaht; duymuşsundur,
....................................................bilirsin
Ama 0’nu görmeden ruhuna inemezsin
Dokunman gerek 0’na; söyleşmen ,kar
......................................................şılıklı
“Edirne’yi gezmeden, bilinmez! ”diyen
.....................................................haklı
O’nun diyecekleri mekanlarında saklı
Camileri, evleri , hanları, hamamları
Adı Rüstem Paşa'dan gelen kervansa
......................................................rayı
Şehir merkezindeki meşhur Deveci Hanı
Unutulmuş adlarla anılan sokakları
Esvapları eskimiş çeşme musluklarını
Hasan Sezai adlı Hazretin Dergâhı'nı
Feyzullah Paşa’mızın yazılı taşlarını
*
FEYZULLAH PAŞA KABRİ
Abdurrahim Paşa Türbesi
Eski Cami ve Bedesten:....
Foto.AKE
*
Üç Şerefeli Cami
Foto:AKE
Kesikbaş Babamız’ın dağınık saçlarını
Koyuncu Baba’nın da şimdiki kaftanını
Çavuşbey Mahalle’de Değirmen Soka
.............................................ğı’nı
Bayezıt Külliyesi şifa odalarını
Buçuktepe, Yıldırım, Alaca mezarları
Mirimar Camii’nin hazire taşlarını
Beylerbeyi Cami Haziresi
FOTO:AKE
*
Parmaklı Mescit Sokak ; eski binalarını
Zincirli Kuyu Mescid ve Tütünsüz Baba’yı
Bayezıt Köprüsü’nden mest eden manza
.........................................................rayı
Yerinde görmezseniz Edirne anlaşılmaz
Bu tarihi mekanlar damarında dolaşmaz!
Beli bükük evlerden yola bakan cumbalar
Zamanın darbesine maruz kalmış kurnalar
Boyaları sökülmüş kırık dişli pancurlar
Gezdiğimiz yerlerde gözden kaçan hamam-
..............................................................lar;
Sokullu,Tahtakale, Mezit Bey ve de Saray
Kapıkule Yolu’nda kurnasız Gazi Mihal
"Sizlere miras kaldık, gel-gör! ”diyerek
.........................................................ağlar!
Edirne’yi ilk gören kendini düş’te sanar
FOTO:AKE
*
Üç şerefeli Cami’nin karşısında bulunan,
Mimar Sinan’ın eseri olan
................................SOKULLU HAMAMI
*
Mutlak gez Edirne’yi boş gününde,
................................................yavaşça
Elbette ki gezmeye camilerinden başla
İlk önce Selimiye; zerafetin timsali
Taştan laleye benzer dört ince minaresi
Girişteki binalar örtse de cüssesini
Edirne’ye gelmeden görünür çift lâlesi!
Sonra tam ;sağ tarafta yeni sağlık merkezi
Elinde şırıngayla I.Murat Hastanesi
Sevgi Durağı denen durağın tam yanın
........................................................dan
0na sevgiyle bakan FATİH SULTAN
...................................................CAMİİ
FOTO: AKE
Tam on iki kurnalı şadırvanın önünden
Kaldırarak semaya çifte minaresini
Sarmak için bizleri , açmış ta sinesini
Eski Cami'ye doğru bakar durur gözlreri
Sonra dahha ilerde Yavuz Sultan Camii
Göstermek ister gibi konukseverliğini
Şadırvanında duran sekiz adet
.............................................çeşmeyle
Gel gel diye seslenir yemyeşil çimenleri
Uzun minaresiyle sizi arar gözleri
Biraz daha ötede Mevlana Rumi Cami;
Her pencere taşında Selçuklu’nun izleri
Mermer şadırvanında sekiz adet çeş
......................................................mesi
Camlarında çiçekler; lâle-gül motifleri
Süslemeli balkonu,,mihrabı, kürsüsüyle
Tam altı şerefeli iki minaresiyle
Ne olursan ol da gel!“diyen hoşgörüsü
...........................................................ile
Barışa çağırmakta üstat Mevlâna gibi
Gitmekte olduğumuz yolun sağ tarafında
Saydığım bu üç cami size derken
...............................................“Merhaba!”
“Baca “denen mevkiin hemen yakınlarında
“Hacılar Ezanı”nı katarak kervanına
Gelip geçen herkese derler “Uğurlar ola!”
Edirne göründükçe sesler çoğalır bir bir
Bu kez yolun solundan “Ey!” sesi işitilir
Bu genç sesin sahibi asfaltın sol yanın
........................................................dan
Uzun minaresiyle Genç Sanayi Cami’dir
Sonra Kadıbedrettin , Ayşekadın Camii
Ve gökyüzü kubbeli Defterdar Paşa Cami
Bir kaç yangın ve işgal görmüş insanlar
.........................................................gibi
Bir arada yaşarlar yüzlerce yıldan beri
Kız Öğretmen yanında Sitti Şah Sultan
.......................................................Cami
Meraklı çocuk gibi bakınır mavi mavi
Hazirede uyuyan Sittişah Sultan'ıyla
Ve cami yanındaki diğer mezarlarıyla
Bir tarih kitabının içinden bakar gibi
Yoldan gelip geçene güler durur daimi
Rivayet edilir ki bu camiyi yaptıran:
Yeniimaret’teki külliyeyi’nin banisi
Fatih’in büyük oğlu II.Bayezıt Han;
Çok sevdiği annesi Sitti Şah Sultan
.....................................................için
Özenerek yaptırmış bu harika camiyi
Bilin ki yalnız değil burda Sittişah
...................................................Camî
Hastane Bayırı'ndan göz kırpar ona biri
Devlet Hastanesi’ne çıkan merdivenler-
......................................................den
Hazresinde uyuyan bütün meftalarıyla
Sitti Şah’a el sallar Saruca Paşa Camî
Sonra tam tam karşısında Saruca adlı
....................................................Cami
Saruca’ya özenen Selçuk Hatun Camî’i
Görmek için uzaktan göz kırpan mina
.......................................................reyi
Duvar üstünden bakar utangaç bir yâr
.........................................................gibi
Kadiriye Sokak’tan kaldırır da başınıı
Karaağaç’ı gözler sabah-akşam gözleri
Onun bu durumunu tebessümle seyreder
Eski Cami, Sitti Şah ,uzaktan LÂRİ CAMİ
FOTO
*
Sittişah arkasında Talatpaşa Caddesi
Bu caddede yükselir bir tarih efsanesi
Kanuni zamanından kalan bu hediyenin
Yaptıranı eşraftan Hacı Süle Çelebi
Bu yüzden ona derler Süle Çelebi Cami
Diriltmek için tekrar bu kültür değerini;
Abdest alma yerinde duran takunyalarla
Pencereleri örten demir korkuluklarla
ve bahçesiyi kuşatan kalın taş duvarıyla
İlgililer onardı camiyle minareyi
Suyunu vermek için bekleyen kurnasıyla
Selçuklu mimarîsi kokan cami önünde
Mermer esvaplarıyla Hacı Ali Çeşmesi
Kurnadan akıtırken eski hayallerini
Bu semtin eski adı “Tarlakapı” der gibi
Testiyle ,ibriklerle bekliyor mahalleyi!
Kirişhane Semti’nde işte böyle bir cami
Bizleri bekleyip durur uzun yıllardan
.......................................................beri
Görmeyi isterseniz saydığım bu yerleri
Arayan bulur derler aradığı her şeyi
Ancak böyle bulursun aradığın camiyi
Ekmekçi Köprüsü’nden sol tarafa dö-
................................................nünce
Setlerin üzerinde yüz metre yürüyün
.......................................................ce
Görürsünüz sağ yanda yardım istiyor
....................................................biri!
Eskimiş elbisesi, kırık minaresiyle
İşte karşınızdadır Evliya Kasım Cami
FOTO
“Bana bir baston verin evlatlar!”diyor gibi
Islanmış ayakları, kırık minaresiyle
Savaştan arta kalmış bir gazi edasıyla
Tunca’nın Eteği’nde bizleri bekler durur
Tunca’ya baka baka Evliya Kasım Camî
Edirne kültür kenti; her köşesi bir tarih
Süle Cami yanında Sabuni Mahallesi
Bulutları okşayan uzun minaresiyle
Kuşlara kucak açan uzun servileriyle
Büyük camlı ve geniş son cemaat yeriyle
Sokağı aydınlatan Fatih kokulu cami
Tıpkı bir LÂLE (LÂRİ )gibi süslüyor ma
...................................................halleyi
Lâri Cami dedik ya, öyleyse yola devam
Bir minare görürsün binaların ardından
Sevdiğini arıyor Balıkçı Pazarı’ndan
Sukûti bir hayalin içinde debelenen
Elinden bir çiçekle sevdiğini bekleyen
Umut dolu gözlerle bakıyor yüksekler
.........................................................den
Pancurların ardından bakınan Leylâ gibi
Yürekleri sızlatır onun bu mecnun hali
Burada tambur satan esnafı arar gibi
Tahtakale Hamamı Yolu’na tarar gibi
Tamburi Cemil Bey’i görmüş te şaşar
......................................................gibi
Âlem’in üstündeki o güzel hilâliyle
Kiremitler üstünden bakınan bu camiye
Edirneliler diyor “Tamburacılar Cami”
Tamburi Camii’nden Meriç’e ilerlerken
Setlere doğru giden yolun sağ tarafın
......................................................da
Sinogog’un yanından geçen geniş
.............................................asfaltta
Bir yalı bahçesini andıran gülizâr’da
Alımlı minaresi , kocaman kubbesiyle
Cami arkasındaki güzel türbeleriyle
Sanduka şeklindeki mermer kabirleriyle
Kabirler üstündeki mermer kitabelerle
Setler’in eteğinde sessizce uyur biri!
Bahçede sema yapan şirin servileriyle
Camiyi bir İrem’e benzeten gülleriyle
Şadırvanı süsleyen on tane çeşmesiyle
Çıkrıklı küçük kuyu ve de türbeleriyle
Alicenap Hatun’un kızı Hafsa Sultan’ın
Şehzade Orhan ile Hüseyin Çelebi’nin
Şeyhülislam Mevlana Fahrettin Acemi’
...........................................................nin
Ümmügülsüm, Hatice, Zeynep ve
..............................................Rükiye’nin
Edirne valisi Karamanoğlu Mehmet Bey’in
Şehzade Selim’in ve Şehzade Mehmet’in
Daha bir çok sultanın ve bir çok şehza
.......................................................denin
Sadece taşı kalmış mahsun kabirleriyle
Yüzündeki peçeyi kaldırmış bir yâr gibi
Gelip geçene güler Dar-ül Hadis Cami’i
Dar-ül Hadis’ten sonra görünen şirin cami
II.Murat Han’ın Şeyhi’nin hediyesi
Bursa’yı başkent yapan Gazi 0rhan Bey
...................................................... gibi
“Ebu-l hayrat” olarak yaptırmış bu camiyi
Yaptıran Şüceattin, öyle bahadırmış ki
At sırtında koşarken yıpranmış giysileri
Bu yüzden hiç kalmamış caminin elbi.-
....................................................sesi
Depremler de yıkınca alçak minaresini
Beylerbeyi Evliya Kasım Cami’i gibi
Kırık minaresiyle nâçar kalmış bu cami
İşte tam buralarda bir sürü küçük cami
“Zarf değil mazrufa bak!” sözünü söyler .
......................................................gibi
Gerdana sıralanmış sedef inci örneği
Setlerin eteğine dizilmişler her biri
Örnek; Viran Sokak’ta Kazas Salih
...................................................Cami
Bir kaç küçük mezarla bekler ziyaretçiyi
Şaşırtır görenleri bu daracık sokakta
Selçuklu’yu andıran o zarif mimarisi
Şimdi girin eskiden kalan dar sokaklara
Yaklaşın Kadri Paşa Okulu’nun yanına
Kırmızı kiremitli evlerin arasına
Taştan merdivenleri,yemyeşil bahçesiyle
Tek kubbe, tek şerefe, görkemli gövde
....................................................siyle
Kocaman ağaçları, on tane çeşmesiyle
Eskiden YEŞİL olan kısa minaresiyle
Evladını bekleyen bir ana şefkatiyle
Asırlık hasretiyle karşıdan hoşlar sizi
Fatih’in sancak beyi MEZİT BEY’in
...................................................CAMİİ;
Arabalar geçerken setlerin kenarından
“Uzun kaldırım “denen sokağın başucun
....................................................dan
Ortodoks Kilisesi Çanları’nın yanından
Minaresi el sallar bacalar arasından
Farklı dinlere mensup bu mabet ikilisi
Çelik çomak oynamış arkadaşlar mi
...................................................sali
Ya da aynı anadan süt emmiş kardeş
....................................................gibi
Bir arada yaşarlar uzun yıllardan beri
Çok uzaktan görünen uzun minaresiyle
Kanuni’nin veziri Süleyman Paşa Cami
Ekmekçi Köprüsü’ne gelmeden biraz
...................................................önde
Beylerbeyi tavrıyla burada bekler sizi
Tazecik bir ekmeği şükürle koklar gibi
Soyduğu bir soğanı yumrukla kırar gibi
Sulu bir domatesi ak tuza banar gibi
Sonra açıp elini bir dua yapar gibi
Setlerin eteğine serip yeşil peşkiri
Gelip geçen herkesi buyur eder gözleri
Üç yüz metre ilerde Hasan Sezai Cami
Ahşap mimarisiyle dört gözle bekler sizi
Gelip-geçene bakan mermer mezarla-
....................................................rıyla
Ve Hasan Sezai’nin yattığı dergâhıyla
Bilinen bilinmeyen bütün meftalarıyla
Bahçeye hayat veren güzel şadırvanıyla
“Oku !”diye haykıran o kâbir taşlarıyla
Bostanpazar Semti’ne “hoş geldiniz!”
................................................diyorlar
Selimiye Camii’ne bakan minareleri
Buradan giderseniz Kapıkule Yolu’na
Varırsınız Beylerbeyi Şah Melek’in ya
....................................................nına
Türbenin bulunduğu cami mezarlığına
Bu kadar uzun yolu adımladıktan sonra
Bir dua edin artık Şah Melek dostlarına
Yürüyün Gazi Mihal Köprüsü üzerinden
“Merhaba şanlı Tunca!” diye seslene-
................................................rekten
Yaklaşın hendekteki caminin kapısına
Dua edin bahçede uyuyan meftalara;
Gazi’ye, hanımına,kızına, imamlara..
Akıncı beylerinden, dede Köse Mihal’e
Bayezıt Camii’ni başka güne bırakıp
Yıldırım Camii’ne bir de selâm sarkıtıp
Şimdi dönün geriye eski lise’ye varın
Lise’nin Bayırı’ndan yukarıya tırmanın
Sitti Şah Camii’ni bir kez daha koklayın
Karşıda Selçuk Hatun ve Saruca Cami’
...................................................nin
Haziresinde yatan merhumlara uğrayın
Bir zaman makinesi içinde gider gibi
Yüzlerce yıl geriye, geçmişe kanatlanın!
Hastane arkasına çıkın basamaklardan
Geçin, musluk suları akan dar sokaklar
......................................................dan
Sizleri ürkütmesin gelen “işt, işt!” sesleri
Kiremitli evlerin kırık pancurlarından
Arada görürseniz viran olmuş binalar
Üzülmeyin, bilin ki, onlar son hatıralar
İşte Taşlık Cami’ni kucaklayan duvarlar
Duvarların içinde serviler, papatyalar
Evlerin duvarında okunan yazılarda
“Medrese Ali Beye gider” der, tabelalar
Gezdiğiniz yerlerde görün eski evleri
Köprüce Bayırı’nı, Şeyh Çelebi Cami’ni
Kadı Bedrettin Bey’in babası olan şeyh’in
Hala bahçede durur yeşil boyalı evi!
Dünyada iz bırakmış bir mefta kabri gibi
Üzerinde yazıyor: “Şeyh Çelebi’nin Kabri”
Sanmayın konuşmazlar bu kültür değer
......................................................leri
Sorarsan anlatırlar eski kış günlerini
Eğer dikkat edersen duyar gibi olursun
Köprüce Bayırı’nda yokuş aşağı doğru
Kızak kayan gençlerin kahkaha seslerini!
Şimdi geldik Yahya Bey Camii’nin önüne
Caminin yanındaki maksem’in tam dibine
Bir dua yollayarak burda dinlenenlere
Selam edin camiye emeği geçenlere
Selam edin Saruca Mahalle sakinine
Aradan ilerleyin Yahya Bey Çeşmesi’ne
Tophane Bayırı’nda topların terkisine
Hayal et; mehter dinle,istersen at bir gülle
İstersen yürüyüver Hıdır Ağa Cami’ne
Gör, nasıl ninni söyler Sinan,Hıdır
.............................................Cami’ne!
Mola ver Halk Eğitim Binası’nın önünde
Bir de burdan bakıver Selimiye Camii’ne
Yaprakların düştüğü sonbahar mevsiminde
Gördün mü, ne heybetli görünür Selimiye!
Asıl sürpriz burada bekliyor hepimizi
Cami’nin arkasında bir fetih efsanesi;
Fatih’in Evi ile Mezar Taşı Müzesi
Edirne Arkeoloji-Etnografya Müzesi
Yeni Saray Hamamı, Babademirtaş Cami ,
Üç yüz metre ilerde Atik Ali Camii
Baruthane Camiyle beraber Sarı Cami
Kırk yıllık bir dost gibi kucaklarlar bizleri
Buradaki mezarlar sanki Sümer tableti
0kunacak bir takvim yaprağı gibi hepsi
Bir dua süresinde geçince yanlarından
Apartmanlar üstünden birisi gözler sizi
Rumeli Beylerbeyi vezir Şahabettin’in
Evlerin üzerinden görünen hediyesi
Bir bey’in mızrağına taktığı tuğ örneği
Armudi külahıyla işte Kirazlı Cami
Tamam artık Edirne oldu bir kültür kenti
Camizâr’a benzetti 0’nu bu camileri
Üç Şerefe, Burmalı, Kirazlı, Eski Cami..
Serhaddin ötesine seslenirler daimi
Günün tam beş vaktinde aynı çağrıyı
....................................................yapar
Kıyak Baba,Yahya Bey, Muradiye Camii
0smanlı’ya doksan yıl başkentlik yapan
.......................................................kenti
Atalar kültür kenti yapmışlar inanınki
Zeynep’in gergefinde duran o gül örneği
Edirne’yi örmüşler tıpkı bir dantel gibi
Hanları, hamamları, köprüleri dizmişler
Dört yana makzem,çeşme, sebiller
.............................................eklemişler
Külliyeler içine medreseler yaparak
Her yeri lâle diye camiyle süslemişler
Lâlesiyle anılan doksan yıllık başkenti
Lalezârdan çıkarıp bir camizâr etmişler
Nehirler okşayarak akarken söğütleri
Camiler ezanlarla okşamış nehirleri
Kiminin gölgeleri düşerken akan suya
Kiminden ezan sesi ulaşır Kırkpınar’a
Şahmelek ,Gazi Mihal, Bayezıt ve Yıldırım ,
Mezit Bey , Şücaettin ve de Evliya Kasım
Süleyman Paşa ile yanında bir çok asım
Bir şey anlatır gibi göz kırpar ufuklara
Saraçhane Köprüsü yanında Çakır Ağa:
Bakarak Saraçhane Çeşmesi tarafına
Ağıt yakar Mirimar Cami meftalarına
“Bu köprüyü yaptıran Şahabettin olsa
.......................................................da
“Subaşı bendim!”diyor Sinanettin Paşa’
...........................................................ya
Baba Demirtaş Paşa Mahallesi halkın
...................................................dan
Burmalı Cami’inin arka taraflarından
Karanfil Sokak’taki cumbalı bir balkon
.....................................................dan
Yeniçeri Ağası kalender Kuşçu Doğan
Buçuk Tepe’de yatan dostunu arar gibi
Baştan sona Meriç’i gözüyle tarar gibi
Bakınırken Karaağaç yönündeki yollara
Salı Tekke Sokak’ta oturan Arif Ağa
Dalıp gider bir daha gelmeyecek yıllara
Kıyak Baba,Umurbey, Meydan ile Sarıca
Muradiye,Barutluk,Gazi Mihal,Yıldırım
Nişancı Paşa, İmaret, Sabuni ,Muradiye
Kirişhane, Karaağaç ve de Yancıkçı Şahin
Medrese Ali Bey’le, Abdurrahman Mahalle
Ardından Saraçhane ve de Fatih Mahalle
Koca Sinan, Talat Paşa ve sonra Şükrü
.....................................................Paşa
Kucak açar, yâr gibi bu eşsiz camizâr’a
Fatih, Yavuz, Mevlâna, Hacılar Ezanı’nı
Yeni bir lâle gibi ekler camizârına
İşte sundum sizlere cami dolu bir tepsi
Edirne Danteli’nde oya gibi her biri
Çoğunun bir tanedir kubbesi, minaresi
Yeşil çimle döşeli huzur veren bahçesi
Kiminin bahçesinde yüzlerce mefta
.................................................kabri
Duvarlarda yazılı kısa ayetleriyle
Ata armağanıdır saydıklarımın hepsi
Hemen hemen böyledir tümünün
..............................................seceresi
II.Bayezıt’e bir şey diyemem amma
Meşhur “Eski Cami”nin başkadır .
...............................................cazibesi
Dokuz göğü anlatan dokuz güzel
..............................................kubbesi
Öyle güzel bakar ki, eritir kalbinizi
Edirne’nin en eski bu selâtin camisi
İki minaresiyle yolda karşılar sizi
O’nun ilginç geçmişi fetret devrine uzar
İri kesme taşlarla örülen dört taş duvar
Duvarları süsleyen o harika yazılar
Üç Çelebi kardeşten kalmışsa da
..................................................yadigar
Kapısının üstünde Çelebi Mehmet yazar
*
Selimiye Cami’yle arasında asfalt var
Leyla ve Mecnun gibi gün boyu bakışırlar
Biri yazılarıyla, diğeri endamıyla
Birbiriyle yıllardır sessizce yarışırlar..
Güvercinler uçuşur birinden diğerine
Sanki mesaj taşırlar bu iki sevgiliye
Sinan, duvarlarına bir sürü yuva
................................................yapmış
Güvercinler, mektubu bunlara koysun
...................................................diye!
Kabe’den bir taş varmış iç duvarın birinde
Vaaz vermiş burada Hacı Bektaş Veli de
Rivayete edilir ki:”Bir gün, gördüğü düş’te
Namaz kılmakta imiş Hz.Muhammed de
Demiş ki efendimiz:: ” Camiye iyi bakın
Bu cami ulu cami, cemaatsiz kalmasın”
Gökyüzüne bakarak gezindiğin bir
....................................................günde
Bakınırken Sinan’ın Heykeli’nin önünde
0lur karıştırırsan, Ulu Cami nerede?
Sorarsan gösterirler:“Eski Camii bu! ”
.....................................................diye
Görkemini görünce şaşırmayasın diye!
Yazısı meşhur olan taş örmeli cami’in
Önünde abdest alır beş vakit bir çok
.................................................mümin
0 kutsi havasıyla, esrarıyla, çok şeyin
Altı yüzyıl ayakta dururken öyle emin
Bedesten’in üstüne sabah gölgesi
..................................................düşer
Caminin köşesinde yükselen minarenin
Üç sultanla anılan bu selatin camiin
Kimbilir ne mutludur, mimarı Alaâaddin
Eskinin deyimiyle “dar-ün nasr” olan
...................................................kentte
Bu cami sonsuza dek yaşayacak elbette
Bizlere atalardan emanet kalan mabet
Gökyüzüne haykırır:”Burdayım ilelebet!
ÇİLİNGİRLER ÇARŞISI’NA inen yol....
*
Sonra Üç Şerefe’li; Murat II yapısı
İnsanı mest ediyor işlemeli kapısı
II.Mustafa’dan armağan kalmış bize
Saat Kulesi ile bakışan burmalısı
Muradiye Semti’nde, çık
...................................Murat Camii’ne
Unutma, Fatih bile gelirmiş bu cami’ye
Sarayiçi rüzgarı dolarken ciğerine
Bahçesinden bakıver Söğütlük’ün
...............................................yönüne
Şaşırma, sere serpe uzanırken Edirne
Buradan kuş bakışı eşsizdir Selimiye
*
Edirne’yi gezerek ancak böyle tanırsın
Kendini burda değil Osmanlı’da sanırsın
Sonra dersin: “Ummazdım, minareler .
.....................................................ne ulu!
Sanırım yanlış geldim, burası İstanbul mu? ”
*
Edirne’yi gezmeden Edirne tam bilinmez
Bir kere gördün mü de, yüreğinden
................................................ silinmez
Mimarlar dantel dantel örmüşler Edirne’yi
Bu yüzden görmelisin mutlaka külliyeyi
*
Öyleyse git Tunca’ya, selam ver Beyazıt’a
Bol kubbeli anıtı gör köprünün yanında
Söğütlerin kökünü okşarken Tunca Nehri
Beş yüz yıllık bir gurur şaha kalksın ruhun
............................................................da
Hastaları su ile, müzikle iyi eden
Şifahane'yi de gez, darüşşifa kısmında
*
Eşi yok külliye’nin Avrupa’da, Dünya’da
Camisi, medresesi, imareti…hep burda
Dua et; sultanına, yapana, mimarına
Bu dua gidiversin merhumların ruhuna
Böylece hakkını ver Fatih'in bu oğluna
*
Burdaki anıt cami, bir camii-selâtin
Külliye içindedir, o da kendinden emin
Sonra içini gezin derim ben bu mabedin
Tek kubbeden oluşan çifte minarelerin
Mimarını sorarsan, derler:
“Mimar Hayreddin ”
Sınırlar yok olurmuş gönüller bir olunca
Tunca Nehri durulmuş Hayreddin’i bulun
.............................................................ca
Bir söz demek gerekse Hayreddin’i du
.......................................................yunca;
Neretva’nın beline hilal kemer takılır
Mostar’ın toprağında bir Hayreddin olunca
*
Bir de burdan bakıver dar-ül karar’a doğru
Gördün mü nasıl uzar, göğe, dört kuğu
........................................................boynu!
Demem şu ki sevdiğim, burda yok karlı
.....................................................dağlar
Türkülerde kalmıştır Edirne’deki bağlar
Bu yüzden kabirlerden üzüm salkımı
...................................................sarkar
Köprülerin altından akarken simli sular
*
Edirne’yi; Meriç’te-Tunca’da gören anlar
Köprüler , külliyeler bizi onlara bağlar
Edirne Meriç gibi, durgun akmaz hep
.......................................................çağlar
Edirne’yi bir gören bir de görmeyen ağlar!
*
Sonra ünlü çarşılar…çarşılar da çarşılar!
Zaman tüneli gibi tarih kokan mekanlar;
Arasta ve Bedesten, Çilingirler, Saraçlar..
Buralarda gezinir her yaştan meraklılar
*
Badem ezme, süpürge, sabun satan
...............................................çarşılar
0ya oya işlenmiş minareli havlular
Devaimisk şekeri ve bilumum helvalar
Çarşıları süsleyen hatıralık eşyalar
*
İstediğin kapıdan gir Kapalı Çarşı’ya
Bu zaman tünelini seyrederek yavaşça
Mutlu olsun çarşının mimarı Sinan Usta
Mutlu olsun sadrazam Hersekli Ali Paşa
*
Bitmedi, gezeceğiz az daha, azar azar
Mezarları görmezsek merhumlar bize k
......................................................ızar
Bizden önce yaşayan Edirneli’ydi onlar
Mezar taşları lale, mezarlar'sa lâlezar
Lâlenin soğanıdır işlemeli sarıklar!
Her taşın üzerinde bir fatiha yazsa da
Genlerinde kim bilir ne ilginç şeyler yazar
*
Mezar taşı da neymiş? Deme sakın, kırar
.........................................................sın!
0 taştan sarıkları gün olur da ararsın
Bunlar birer taş değil, Sümer Tableti gibi
Okudukça-çözdükçe, lâle gibi açarsın!
*
Uzanıver şimdi de Sarayiçi’ne doğru
Adalet Kasr’ı nda dur,seyret Tunca suyunu
Cihan pehlivanları sarıversin ruhunu;
Koca Yusuf, Aliço, Kurtdereli, Adalı
Yapsınlar sana burda bir Kırkpınar oyunu!
*
Karaağaç’a da uğra; sev yaşlı çınarları
Gördün mü, nasıl mahsun eski tren rayları
Çünkü artık müzedir, yolcu bekleyen gar’ı
Büyük Lozan Anıtı, Karaağaç Sokakları
Timurtaş Camii’nin o alçak duvarları
Derler ki: “Bizi gören geçmişi iyi anlar
Edirne’yi bir gören bir de görmeyen ağlar! “
*
Dön şimdi Saraçlar’a, oturaklarda dinlen
Fıskıyenin yanında güvercinlerle yemlen
Sakın ayrılma ama, tava ciğer yemeden
Bir yer daha vardır ki, gitmedin mi hiç
.....................................................olmaz
Balkan Savaş Müzesi(Şükrü Paşa);
………………………görmeden anlaşılmaz
Görmezsen, dar-ül mülk’ü gördüm deme;
……………………………………sayılmaz!
…..*…… .
Saygı ,sevgi ve mutluluk dileklerimle…
*
FOTO::AKE
*
ŞİMDİ , EDİRNE TIP FAKÜLTESİ’NE VE HASTANESİ’NE SELÂM VEREREK
HEP BİRLİKTE
CAMİLERİMİZİN İÇİNE GİREBİLİRİZ
FOTO:
T.Ü.TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ…
AKE
DOSYA-2-
Ali Koç ElegeçmezKayıt Tarihi : 11.2.2025 20:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tarihi maddi kültür değerlerimize , bu değerleri yapanların , alınteri dökenlerini , bu topraklar için can verenlerin, emeklerine saygı amacıyla Edirne Camileri'ni tanıtmayı amaçladım.. ...................*****................ apmış olduğum bu çok değerli çalışmama çektiğim fotoğrafları yükleyememiş olmanın acısınıyaşıyorum.. Çünkü Edirne Camleri fotoğrafları ile birlikte çok etkileyici bir çalışma oldu... Ancak, sanırım ,site ,fotoğraf yükleme işle- mini kaldırmış.. Hadi bunu es geçelim tanıtım yazılarını oku- yan sayısı da az olmuş.. 0ysa tanıtım yazılarını okusaydınız ,0smanlı Devleti'ne 92 yııl başkentlik yapmış oolan güzel Edirnemizi Edirne yapan Padişahları mızla, sultanlarımızla Beylerbeyi ve valileri- mizle, sadrazam ve vezirlerllerimizle, Hase- kilerimizle,şehzadelerimizle hanende ve sa- zendelerimizle ,Evlliya olarak kabul edilen ulemalarımızla birlikte Edirne Sokaklarında, Tunca ve Meriç Kıyıları'nda gezecek,kayık larla tur atacak, gerek Emirrgan Çay Bahçe si'nde , gerekse Karaağaçta bir servi ya da bir Karaağaç'ın göllgesinde köpükllü ayra- nınızı yudumlayacak, faytonlarla, ya da yaya olarak tarihi köprüllerin üzerinden ge- çecek,II.Bayezit Külliiyesii'nde,sazende ve hanendelerden türküler llecek, medrese öğ- rencileri lle sohbet edecek ,Balkan Savaşı'n da ,Edirne'nin işgal günlerinde Edirne'yi sa vunan Şükrü Paşa'nın tabyallarını görecek, sırtını dayadığı söğüt agaçları altında kuş seslerini dinleyecek, Sarayiçi'nde pehlivan- larla güreşecek ,gerek 1. Dünya Savaşı'nda, gerekse Kurtuluş Savaşı'nda ,Edirne Halkı' nın yaşadığı sıkıntıları duyumsayacak, Karaağaç'taki L0ZAN ANITI önünde saygı duruşunda bulunacak ve LOZAN ANTLAŞ- MASI Belgelerini incelerken, 1924 yılında , Yunanistan'dan karavagonlar- la Edirne'ye taşınan gözleri yaşlı,gönülleri yaslı olan mübadecillerin ağlama seslerini ve "Elveda Rumeli ! diye çığlık atanlarının ağla- ma seslerine karışan KARAAĞAÇ TRENİ' NİN SİREN seslerini işitecektiniz.. Saraçlar Caddesi'nde uçuşan güverciinler arasında gezinirken, Çiilngirler Caddesi'n de Rüstem Baba Kervansarayı'na selam verirken, tava ciğeri yerken,, Alipaşa Kapalı Çarşısı ve Bedesten'den hediyelik eşyalar alırken yüzyıi önceki Edirne^nın kokusunu duyacaktınız... Ayrıca bütün bu güzel duygulları yaşama nıza vesile olan ,sayısı , fotoğrafları ve bir kısmının tanıtımı ilk kez yapılan 57(elli yedi) camiyi gezerken attalarımızın inancına ve bu inancın ortaya koyduğu sanata saygı du yacak, emeği geçen merhumlarrın aziz ruh- llarıı önüne saygı ile eğilecektiniz..... * Emeğim ,sevgi dolu yürek taşıyan , paylaş- mayı seven, kadir -kıymet billen bütün va- tanseverlere armağanım olsun.. Saygı ile........... Havaya bugün düşen ilk cemre gibi, gönüllerimize de baharı getiren cem reler düşsün.dilerim .19.02.2025
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!