CAMİ ve KADIN
Ne kadar sessizse
O kadar iyi
Bizim ülkemizde kadınlar
Gider namazını kılar
Güneş ışığı olmayan
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Aleyküm selam kıymetli hocam
Çok teşekkür ederim hakkaniyetli yorum ve tespitleriniz için.Maalesef indirilen dini değil, geleneğin, ataerkil zihniyetin dinle harmanlaşmış halini yaşıyoruz.
Kur'an'ın hakikatinden, peygamberimizin örnekliğinden uzak yaşayınca din ahlaka yabancı
vicdana mesafeli hale geliyor. Toplumsal yozlaşma ve çürüme bir kangren gibi.Kadın erkek hep birlikte en temel kaynaklardan bizzat okumalı öğrenmeliyiz. Bir kul ve insan olarak
böyle bir yükümlülüğümüz var.
Hayatımıza güzel gayeler için çalışarak anlam katabiliriz. Rabbim bizi hayırlarda yardımlaşan ve yarışan kullarından eylesin.
Selam ve saygılarımla
Yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun hocam.
Kanayan bir yaraya parmak basmışsınız şiirinizi beğeniyle sonuna kadar okudum maalesef hocam durum vahim bu İslamı bu kadar bildiğimizi gösteriyor ve öyle çünkü biz indirilen İslamı yaşamıyoruz, uydurulan İslamı yaşıyoruz atalardan töre gibi gelen İslamı yaşıyoruz halkımızın acaba kaçta kaçı meal veya tefsir okuyoruz sözde Kuran okuyoruz ne dediğini anlamadan merak etmeden bunun sonucu bu günkü durumdayız kadınlarımız her sahada aktif rol almalılar Kuranı Kerim ya eyyühellezine âmenü yan ey iman edenler diye hitap ediyor ey erkekler veya ey kadınlar demiyor, kadın, erkek birlikte hitap ediyor .
Değerli hocam bu zincir kırılmalı kanımız kararımızca karınca misali bu uğurda mücadele etmeliyiz sizleri yürekten tebrik eder Allah’ın selamıyla selamlıyorum
Esselamünaleyküm
Sonsuz saygılarımla
Aleyküm selam kıymetli hocam
Çok teşekkür ederim hakkaniyetli yorum ve tespitleriniz için.Maalesef indirilen dini değil, geleneğin, ataerkil zihniyetin dinle harmanlaşmış halini yaşıyoruz.
Kur'an'ın hakikatinden, peygamberimizin örnekliğinden uzak yaşayınca din ahlaka yabancı
vicdana mesafeli hale geliyor. Toplumsal yozlaşma ve çürüme bir kangren gibi.Kadın erkek hep birlikte en temel kaynaklardan bizzat okumalı öğrenmeliyiz. Bir kul ve insan olarak
böyle bir yükümlülüğümüz var.
Hayatımıza güzel gayeler için çalışarak anlam katabiliriz. Rabbim bizi hayırlarda yardımlaşan ve yarışan kullarından eylesin.
Selam ve saygılarımla
Aleyküm selam. Değerli Hidayet hanım sayfamı ziyaretiniz güzel yorumunuz beni çok mutlu etti ve onurlandırdı.Duanıza bütün kalbimle "amin" diyorum. Sevgiler saygılar
Teşekkür ederim Gamzeciğim değerli ziyaretin ve yorumun için. Selam ve sevgiler
Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim Hüseyin Bey.
Büyük ve merkezi camilerde pek sorun yok. Arzu edildiği her vakit kılınabiliyor. Mahalle camilerinde kadınlar için ayrılan yerler Cuma günleri erkeklere tahsis ediliyor. KADINLARIN cuma ve vakit namazına gitmeleri cemaatin yadırgadığı bir durum maalesef. Bu durumda Cuma namazı ve vakit namazına giden kadınların kendileri için ayrılan bölümlerden feragat etmeleri isteniyor. İtirazım bu noktada.Taleplerin dikkate alınması ümidiyle.
Selamlar saygılar
Çok teşekkür ederim Canan hanım değerli yorum ve katkılarınız için.
İnşallah arzu eden kadınlar da erkekler gibi ferah, temiz ve aydınlık yerlerde her zaman gönül rahatlığı ve huzur içinde namazlarını eda edebilirler. Selam ve sevgiyle saygılar
Evinde kılan daha çok olsa da camide güzel yerlerde ayrılmış durumda daha da iyileştirme yapılmalı...Ramazan da ki durum normal gün de tüm vakitlere yayılmalı. Bu da talep istek ısrarlar ölçüsünde... ve camilerimiz erkek ve Kadınlar için dedikodu bağrış kavga yeme içme yerleri değil ibadet sohbet ve kardeşlik yeri olmalı.
Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim Hüseyin Bey.
Büyük ve merkezi camilerde pek sorun yok. Arzu edildiği her vakit kılınabiliyor. Mahalle camilerinde kadınlar için ayrılan yerler Cuma günleri erkeklere tahsis ediliyor. KADINLARIN cuma ve vakit namazına gitmeleri cemaatin yadırgadığı bir durum maalesef. Bu durumda Cuma namazı ve vakit namazına giden kadınların kendileri için ayrılan bölümlerden feragat etmeleri isteniyor. İtirazım bu noktada.Taleplerin dikkate alınması ümidiyle.
Selamlar saygılar
Kıymetli şair; kadın erkek ayırmadan hepimizin iyi ve kötü özellikleri var. İnsanız çünkü dünyaya kendimizi inşa etmeye gönderildik.Allah güneşi yağmuru zalim ve mazlum demeden herkesin yararına sunuyor. Hepimiz bu güzel yurtta birlikte yaşıyoruz. Allah dileseydi hepimizi ona inanan ve zerrece emrine karşı gelmeyen kullar olarak yaratırdı. Ama O bize akıl ve irade verdi ve tercihlerimizden sorumlu tuttu.O halde birbirimize üstünlük taslamadan ve ötekileştirmeden asgari saygı ve nezaketle yaşamalıyız.Toplumun içinde yaşayan bir çok olumsuzluğa şahit olan birisi olarak elimden geldiğince iyiliklere rüzgar, kötülüklere mani "
olmaya çalışıyorum.Farklı olduğumuz insanlarla da bir ortak "iyilik dili "oluşturmak gerektiğine inanıyorum. Kimseye iyiliği ve maslahatı bile zorlayamayız. Bu onun doğal seçimi olmadığı için
münafık üretir. İyilikleri çeşitlendirmeli ve çoğaltmalıyız tüm insanlık ve dünya için.Zaten salih amel de kanımca budur. Işık yakmak, ışık olmak barışı ve huzuru kendimizden başlayarak yaymak ve çoğaltmak. Biz gayretten sorumluyuz takdir ise rabbimdendir.
Teşekkür ederim katkılarınız için. Selam ve saygılarımla
Kıymetli şair değerlendirmeniz ne kadar önemli bir bilseniz.Önce anlaşılmak sonra onaylanmak ve üslubumun beğenilmesi beni çok mutlu etti.
Onaylanmak derken de haklı bir talebin anlaşılıp kabulünden söz ediyorum.
Bu da adil ve hakkaniyetli bir bakış açısı gerektirir. Teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla
Ne kadar sessizse
O kadar iyi sayılır
Bizim ülkemizde kadınlar
Gider namazını kılar
Güneş ışığı olmayan
Caminin izbe yerinde
İzin verildiği zaman
Bazılarına göre bu bile fazladır
En iyisi evinin en tenha köşesi
İbadet yeri olmalıdır
Cami gibi toplumsal mekânların, kadınların güneş ışığı almayan, izole edilmiş bir köşesine sıkıştırılmasının yanlış olduğu belirtilir. Kadınların ibadet etme özgürlüğü ve katılımı, toplumun ilerlemesi için önemlidir.
Değerli kaleminizden sayfanızda yüreğinizin sesini yansıttığınız bu güzel eseri keyifle okudum. Akıcı anlatımı, derin anlamı ve kurgusuyla gerçekten etkileyici bir eser. Kaleminize sağlık.
Kıymetli şair değerlendirmeniz ne kadar önemli bir bilseniz.Önce anlaşılmak sonra onaylanmak ve üslubumun beğenilmesi beni çok mutlu etti.
Onaylanmak derken de haklı bir talebin anlaşılıp kabulünden söz ediyorum.
Bu da adil ve hakkaniyetli bir bakış açısı gerektirir. Teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta