Camdan fanus idi yüreğim…
Annesinin ilk gün eline aldığında canım dediği,
Babasının müjdesi, paşa diye ifade ettiği,
Bir camdan fanus idi yüreğim…
Yılların zamanla birlikte fırlattım, bir türlü kıramadığı,
İnsanların içinden tane tane hep aldığı,
Yerine bir çakıl taşı bile bırakmadığı cam fanus…
Hani zaman zaman süs diye bir kösede bekletilen,
Bazense geçmiş ile geleğenin aynası denilen,
Bir türlü yitirilemeyen o fanus…
İçinde ağırlıklı siyahın hâkim olduğu,
Lakin renklerin bir farklı mozaiği idi,
Kırların bile bağrında bulunduramadı o renkler…
Girdapların sıkışmışlığı saklıydı özünde,
Ölümün köse tuttuğu yol kestiği anlarda bile
Yaşam müjdesine sıkı sıkı tutulan, kırılmayan o fanus…
Şimdi elinde tuttuğun, sana hediye edilen,
Hiçbir beklenti olmamak sısın, kayıtsız senin olan,
O fanusu ister özgür kıyabilir!
İster bırakabilir!
İstersen alıp yüreğinle bir bütün oluşturabilirsin…
An dediğin gülüm saniyenin onda biri,
Yaşam dediğin bir rüya,
Mukadderat dediğin elindeki fanus be gülüm…
Sözün bittiği andır… anda…
Mehmet Aydemir 17.12.13 BİR OFİS KÖSESİ…
bir tanem dediğinin... seni özgür kıldığı an.. anın anlam ve önemi resme dönüşür... ve porteyi ayna da yansıtır silinmemek üzere.
Kayıt Tarihi : 17.12.2013 10:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bir tanem dediğinin... seni özgür kıldığı an.. anın anlam ve önemi resme dönüşür... ve porteyi ayna da yansıtır silinmemek üzere.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!