Camdaki ikincil Şiiri - Akın Akça

Kanayan sorunu beline sar:
Bükük belin şu an.Kendini kendine yap
Ve böyle mutfaktaki tencereyi yudumla;
Karıştır, teflonu zehirle,
Kendin ile.

Sessiz kıvrımlarında bu pencerenin
Biri televizyon izler, yazar yazar diğeri:
Cam ekranı seyreder
(kişi)
elinde kağıt tutar;
Onu burnuna mıncıklar, gözlerini siler.
Ve yazan da düşünür durur, bazı seferler:
Evet ilham budur;
Karakterlere tapar televizyon seyreden
Or'da oynaşan silüetlere,
Burnunu çekip çekiştirirken …

Kararlı gelen bir sağırlık:
Şu an fırtına ve yağmur var,
Yürek düşünen.
Hava da,
ama o aydınlık

Suya bin:
Bu yağan dolu sel oluşturdu, o senin ikizin:
'Aynadaki sen' değil, ayna (sın) sen;
Baktığında gördüğün,
İletici ama 'tüm'
Yuvarlanan, durmayan.

Gecenin ak mermer mezarları’nda sürünen
Yalvarış iç çekerleri'ne
Yakaran karşıt güdü elçisi
Kaldırımlarla -yağmur bulan- el ense
Söğütlerde Sessiz başkalaşım ölülerin-
Yürüyen
(bürüyen)
-Canlandığı her nefes için
Kendinden salınan bir orman,
Turkuvazlarca geçit veren
Defalarcasına tutarlı-gözü pek-tafra...
Tafra,
Katre ile
(konuşan) ,
istifra-sis;
Pus, is ama …
Gitti sağduyudan doğru akla,
Karıştıran, fikir köprüsü olandan

Güdü-kuzu,
Ortasından melemelerin:
Deşen
... Akbaba,
Gündüze örtüsü
Gecenin:
Geceleyin
(ansızın)
(hay-siklet)
haysiyet, şeref
(no.1) ,
böyle
(cinsinden)
.....Yalan.

Şeytan kellesi kondu …
Kurdu giyotin cellat:
Olan
(ikisi de)
aynı.

Fakat evet, gök gürler:
Mucurla ıslatılmış kaldırımlar,
Aslında asfalttır;
Çatal-dili gereği
Dürüst gerçeğin.

Öznel'ce mi
(geldi) ?
Pek değil..
Tarla kökü ancak karın deşen-çınarları’nın:
Gitmesine onun emekleme,
Sonlu evrendeki; bir gerilme, sınırsız

--