Dün
Anason kokan masalarda
Efkarlandık
Dolup dolup boşaldık
İçi görülen
Cam kadehler gibiydik
Altın yaldızı olmayan
Bu gün
Bazen darıldık o masalara
Düşüp
Kırıldık bazen
Demlendik hayatın
Çarklarında
Sevgilerle yemlendik
Dost meclisinde
Muhabbetle sarıldık
Bazen dayanamadık acılara
Bir taş gibi
Ortamızdan yarıldık
Toprak ile su gibi
Güneşlerde karıldık
Saçlarımıza düşünce aklar
Öyle durulduk
İşte dostlar biz yaşamaya
Böyle vurulduk…
Kayıt Tarihi : 13.8.2009 14:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gürsel Cengiz](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/08/13/cam-kadeh.jpg)
şimdi ikinci bölümündeyiz üstad görüiecek yaşanacak ne olursa....kutlarım..şiiri ve kaleminizi.
müzeyyen başkır
'İşte dostlar biz yaşamaya
Böyle vurulduk…' mısralarıyla sözü kesince Cahit Sıtkı'nın şiirlerinde ve Sait Faik'in hikâyelerinde görebildiğimiz o 'yaşamaya vurulma' hâlinin bu kadar duru bir şekilde ifade edilmesi beni mest etti. Ruhum, hayatı sevdiği kadar, hayata vurulmayı zaman zaman yadırgasa da... Tebrikler!
TÜM YORUMLAR (2)