Çalma mazlumun bestesini
okursun aheste aheste
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
O kadar çok ağladınız ki kendi sesinizde boğuldunuz.
Bir sussaydınız belki duyacaktınız nasıl haykırdığımı.
Soğumaya başlayan bedenime düşen sıcak gözyaşlarını hissetmedim sandınız.
Her şeyi görüyordum ben.
Çığlık çığlığa ağlıyordum.
Umarsız gibi durduğuma bakmasaydınız.
Hissediyordum hala içimde büyüyen acıları.
Ayak parmaklarımı bağladınız ya hani canım acıyordu inanın.
Peki ya sen sevgilim.
Bağrına bir kez basaydın keşke.
Bıraksalardı, ah dokunmasaydı senden başka kimse tenime.
Ölmek en sevdiğin şarkının sözlerini unutmaya benziyordu. Her şeyi bilip de konuşamamaktı.
Sorardım ya hep, ölülerde üşür mü diye?
Üşüyormuş işte. Hatta ağlayabiliyormuş.
Gözleri yollarda kaldığı için açık gidiyormuş meğerse…
devam et ustalığını göreyim üsdat :) geri yolla bana
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta