Çalışmak ve Başarmak Şiiri - Yorumlar

Münevver Erilmez
351

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Gülfem Hanım’ın hayli canı sıkılmıştı, Eşinin Van’a tayini çıktığında. İlk görev yeriydi, çektiği kura’da orası çıkmıştı. Önce gitmek istemediler. Sonra düşündüler; Bu üzüntü de neydi. Orası da Vatan Toprağıydı ve belli bir süre kalınacaktı.

Gülfem ve eşinin ailesi İstanbul’da idi. Her ne kadar kendileri Ankara’da otursalar da Van Gölü ile deniz özlemini gideririz diye düşündüler ve gitmeye karar verdiler. Kavaklıdere’deki lüks sayılabilecek evlerinden son anda gözyaşlarıyla ayrıldılar. Zira gidecekleri gün, oradaki meslektaşları; ev bulduk, temizlettik, çatısı topraktan ama minik bahçesi var, Hükümet Binasına yakın, diyerek telgraf çekmişlerdi. Van’a gittiler, onbeş günde ancak yerleştiler, zira semtin suyu akmıyordu, elektrik de öyleydi. Büyük şehirlerde yeşile duyulan özlemden olsa gerek minik bahçedeki ağaç mutlu etmişti sevgili Gülfem’i. Soğan, maydanoz da ekerim diye düşünüyordu.
Fakat suyun akmaması da nasıl olurdu. Bir türlü bu bakımsızlığa aklı ermiyordu. Zamanın Belediye Başkanına bir mektup yazdı; “Sayın Başkanım memleketinizde hizmet etmek için severek geldik ama durum böyle, ne dersiniz” diyerek. Adres olarak çalıştığı işyerinin adresini vermişti. Zira ev adresini henüz bilmiyordu. Zabıta memurları hemen geldiler, tafsilatlı bilgi almak üzere. Hâlbuki mektubu o gün postaya vermişti. Ne de çabuk ellerine geçmişti. Hayret doğrusu, diyerek söylendi. Yapılan inceleme sonucunda, suların akmamasının, semtin sularına bakan yetkilinin, partizanlık nedeniyle, mesai bitiminde vanayı kapatıp, gitmesinden kaynaklandığı anlaşılmıştı. Akşamları suyun akmaması konusu bu şekilde halledildi, Gülfem’in çabaları neticesinde.
Her sabah Gülfem, eşiyle beraber işe giderken, mahallenin hanımlarının sıra sıra dizilip onları seyretmeleri, akşam mesai dönüşü onları yine köşe başlarında öbek öbek oturup, sohbet ederlerken görmesi, Gülfem’de hayli şaşkınlık yaratmıştı. Zamanla, komşuları da hoş geldin ziyaretlerine başladılar.

Günlerden bir gün, ev sahibi Lütfiye Abla’ya sormuştu Gülfem; Neden bütün zamanınızı kapı önlerinde dedikodu yaparak harcıyorsunuz diye. Gülfem Hanımın boş zaman buldukça işlediği yastık, masa örtüsü, seccade gibi işlemeleri gören mahallenin hanımları, bunlardan bize de yap diyorlardı. Hâlbuki hepsinin bunları yapacak güç ve zamanları hayli boldu. Akşama kadar köşe başlarında toplanıp, geleni gideni temaşa edip dedikodu yapıyorlar, akşam de eşleri eve geldiğinde ah, of, hastayım, yorgunum diye naz ediyorlardı. Hiçbirinin okuma yazması yoktu zaten bütün problemlerin kökeni burada yatıyordu.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta