Ufacık bir çocukken,geleceğini nasıl elinden alındığını anlatırken gözlerinden akan yaşları saklamaya çalışan kadını dinlerken insanları böyle cehalete
sürüklüyorlar diye düşündüm.
o,zamanlar üç yaşında gazetelerin büyük harflerini heceleyerek, okumayı
başlamış.Dört yaşlarında tamamen sökmüş okumayı divanın altına girip öyle okurmuş bir sürü roman ve mizah dergileri okumuş.
En çok da Kemallettin Tuğcuyu okuyarak, ağlarmış.Duygusallık o yaşlarda başlamış onda,sanki başına gelecekleri biliyormuş gibi,okurken kitapları gözüne çok yaklaştırdığı için şaşı olmuş.Bir kaç kişi el ve ayaklarını tutarak limon sıkmışlar gözlerine düzelmiş sonra,bir sürü oyuncakları olduğu halde,
o yaşlarda kitapları tercih edermiş.
Bebeklerini öğrenci kendisi de öğretmen olur onlara okuma yazma öğretirmiş.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim