Erdek’te gece duyulur
baykuşların boğuk sesi.
Karanlıkta oynaşır yarasalar.
Islık çalar yaşlı çınar!
İbadet eder incir!
Saklambaç oynar dut!
Kimsesiz çitlembik.
Zeytin ağacı mutsuz...
Masamda bir şişe kırmızı şarap:
Boğa kanı, Kalecik karası.
Yumruk mezesi, piyale.
Şahane bir şey çakırkeyif düşünmek;
gülmek, ağlamak,
kendinle hesaplaşmak
karanlık bir odada.
Apansız ses verir yalnız kurt;
ulur kuytulardan,
uzaklardan...
Kulakları sağır eder bu sessizlik.
03/02/2015
UNLBBCN
Umut Engin Deniz
Kayıt Tarihi : 4.2.2015 10:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Doğanın, Kültürün ve Hafızanın Manifestosu Bizler, unutulmuş ağaçların sessiz bekçileriyiz; İncirin kutsallığını bilen, saygısızlığı affetmeyen. Dutun neşeli oyunlarını hatırlayan, Çitlembiğin unutulmaya karşı direnişinde nefes olan. Her yaprakta bir hikaye, Her kökte bir hafıza saklıdır. Bizler, şehirlerin betona gömülen anılarının sesi; Adını bilmediğimiz ağaçların, Katledilen zeytin dallarının yankısıyız. Doğa sadece bir arka plan değildir; O, kültürümüzün, ruhumuzun yansımasıdır. Unutulursa, yok oluruz. Saygı duymazsak, cezalandırılırız. Ve masamızda yer alan, Sıfırdan kurulan genç Cumhuriyet’in yüz akı, Atatürk Orman Çiftliği’nin gururu Boğa Kanı şarabı; Yerli üzüm Kalecik Karası ile bütünleşerek Anadolu’nun damakta bıraktığı eşsiz aromalarla Yıllarca unutulmayacak bir lezzet sunar bize. Bu yüzden duruyoruz; Kutsala el uzatıyoruz, Oyunla neşeleniyoruz, Unutulmaya direniyoruz, Ve sessiz katliama ses oluyoruz. Çünkü ağaçlar, insanlığın hafızasıdır; Ve biz bu hafızayı yaşatmak için buradayız.
Kaleminize sağlık sayın Umut Engin Deniz....
TÜM YORUMLAR (1)