Çakırım Şiiri - Turan Tuncer

Üstüne üstüne yürüme ölümün çakırım,
Ölmeye kimsenin yaşı tutmaz.
Ama,
Ölüm sakardır,
Büyük çamlar devirir olur olmadık zamanlarda.
Bir gün daha kalsaydın bizimle çakırım,
Belki çoğumuzun kutlayacak yaş günü olmayacaktı.
Pimi çekilmiş korsan patlama değildi seninki,
Gülüşündü dalından ölümün soğuğuna doğru düşüp dağılırken
havada savrulup içimi kelebekler gibi sessizce yaralayan.
Senin ölümün bende yarım bırakılmış heves,
Sıra dışı bir gecenin rüyası,
Aklıma ilk düşecek yangındı,
Gittin, bir yıldız daha kayıp düştü işte inkârsızca karıştı toprağa,
Bunca mı haklıydı yeryüzü Tanrı’ları?
Üstüme yıldırımlarını yağdırması için
Tufanlar kavminden gelen son yaramaz çocuk sen miydin?
Keşke çakırım keşke diyorum,
Aşkı inkâr etseydin ve tutunmasaydın sevdalarına.
Kör kuyulara gömseydin en bıçkın delikanlı yanını,
Dökseydin eteğinden taşları bir bir,
En kavgacı,
En baş kaldıran,
En paylaşımcı,
En öfkeli yanını.
Senin yaşın aşka da yetmedi çakırım,
Aşk giremedi senin yaşadığın koğuşlara,
Uzanamadı ellerine mahallenin yakışıklı bakışları,.
Sen masallara da inanmadın hiç masal dinlemedin,
Şimdi sen masal oldun çakırım,
Masallarımın kahramanı.
Sevda adamı kavgaya susatırmış çakırım acıktırırmış ya,
Hani sevda yarına bırakılmazmış ya,
Sen sevdanı yarının öksüzlüğüne bırakmadın,
Yüzünde şeytan büyütmedin,
Gözlerinde hep o güneş vurgunu gülüşler,
Sevdanla büyüttün seni seven çocuklarını,
Ölümle alay etme çakırım sakın ölme,
Bilirsin ki sen olmayınca da açacak çiçekler
Ama sen gibi kokmayacak,
Bir seni değil çakırım bir seni değil,
Senin çocuklarını da gömsek güneş ölümlere doymayacak.
Sevda insanı acıktırır,
Uykusatır,
Susatır,
Sen gideli uykusadım, acıksadım, susadım,
Bize sen öğretmiştin çakırım,
Sevda her koşulda eğlenceli, her koşulda kutsalı
Seni özledim,
Seni özledik,
Ölmek için senin yaşın tutmuyordu çakırım,
Adım Güler demiştin!
Biz seni hep Güler diye bekledik.
Kavgalardan bir gece ölümün üstüne yürüdün.

Alkadraz_Kuşçusu
29 Mayıs 2010 İst