Çakır Şiiri - Nail Ergun

Nail Ergun
18

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Çakır

ÇAKIR

“Naber Çakır, nasılsın” dedi biri babama
Bir babama baktım, bir de adama
Selamlaştılar karşılıklı, tokalaştılar,
Hatta bilmediğim kelimelerle şakalaştılar…
O günlerde 9-10 yaşlarındayım
Yani hayatın en başlarındayım

Salı günleri Aydında büyük pazar kurulurdu
Köyde yetişen ürünler kentlilere sunulurdu.
Babam pazara mesaiden önce giderdi
Çünkü iklim yazdı, sıcak erkenden çökerdi

Sabırsızca beklerdim gelsin diye salı
Börek yerdik bir amcadan, mavi arabalı
Tel tel dökülürdü, ince yaparlardı yufkayı
Biraz yağlıydı, dökerdi üstüne şekerli pudrayı
Belki soğanı çok, ama kıyması azdı
Ancak çok lezzetliydi, alırdı her hafta, beni kırmazdı.

Yedik böreği yürüdük pazara babamla.
Sordum “Ne konuştunuz baba o amcamla”
O amca arkadaşımdı dedi okulda
Yıllarca oturduk yanyana aynı sırada,
O bir üst sınıfa geçerek okula devam etti
Ben sınıfta kaldım, öğrenim hayatım bitti.
Biraz hüzün var gibi geldi gözlerinde bana
Belli ki üzülmüştü o yıllar gelince aklına.

Babamın gözleri çok güzeldi, masmaviydi,
Sanki derin bir okyanusun mavi rengiydi
Sordum; “neden Çakır diyorlar baba sana”
O da döndü cevap verdi, anlattı bana.
Arkadaşlar gözlerimden dolayı çakır derlerdi
İyi de topçuydum, o yüzden de severlerdi

Babama o amca neden Çakır dedi öğrenmiştim
Sevdim lakabını, iyiymiş, ben de beğenmiştim.

Yan gözle yüzüne baktım çakır gözleri nemliydi.
Belli ki arkadaşlarınca sevilmesi onun için önemliydi.
Zaten hiç kötülük yoktu babamın özünde Hatıralar birden canlandı sanırım gözünde.

Akşamüstü mesai bitince, 51 oynardı Gar
lokalinde
Bazen de görürdüm bir takım 52 elinde
Bilirdim oyun saatlerini, geçerdim oradan
Nasiplenirdim 1 liralık demir paralardan.

Aradan yıllar geçti biz büyüdük, anam hasta oldu.
Film için sıra aldı, hastaneden hastaneye koştu
Doktoru, ilacı derken babam kendini yordu
Anam toparlandı ama hastalık bu kez onu vurdu

Bir gün işteyim telefonum ısrarla çaldı
“Dedem düşmüş” diye büyük oğlan aradı
Kafam allak bullak oldu, eve koştum telaşla,
Kapıda bir doktor bekliyordu, ambulansla

Üçer beşer çıktım merdivenleri geldim kapıya
Yatıyordu koca Çakır koridorda boylu boyuna
Hemen aldık sedyeye, götürdük hastaneye.
İki saat uğraştı doktorlar getirmek için geriye.

Doktor arkadaşımdı, odadan çıktı yanıma geldi
Babamın yüzüğünü ve saatini bana verdi
O saatle yüzüğün anlamı çok ama çok ağırdı
Belli ki Çakır babam yolun en sonuna vardı

Eğrisi, büğrüsü yoktu, gerçekten adamdı
Dürüsttü, düzenliydi, her faturası dosyalıydı
Devlette çok uzun yıllar alın teriyle çalışmıştı
Emekli olunca yeri kolay doldurulamamıştı

Ah be babam ah…
Olmadı be Çakırım bir türlü dönemedin geri
Ne çabuk sevdin, benimsedin gittiğin yeri
Huzur mu battı sana şu uyduruk dünyada
Zamansız kaybolup, bıraktın hepimizi darda…
Bu dünya sahte, her şey hep yalan, dolan
Dar mı geldi burası da çekip gittin Çakır İlhan

Rahmetle….

Nail Ergun
Kayıt Tarihi : 4.12.2024 17:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Rahmetli babam için yazdığım bir şiirdi.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!