Deniz kokan Temmuz gecesi…
Denizin göğsünde,
Titreyen yakamoz parıltıları…
Ölümcül uykuya dalmış dalgalar,
İnsanı çağırıyor çipildim ışıklar
Oysa, bomboş bir yürek öldü, ölecek…
Yoktu ki umutlarda bir parça sevda.
Ruhsuz, duygusuz taş kesilmiş beden
Belki de,
Bâkir bir gecede ruhu donan…
Yatmıştı ay, bulutların göğsüne
Yer yüzünde bir çift göz,
Çakılmıştı ayın bulanık yüzüne…
Ölmüş müydü ne, yıldızlar kendince? !
Zifiri karanlıktı ortalıkta kol gezen,
Aysız, yıldızsız..
Karanlık geceydi sanki yaşanan…
Dubalara yığılan,
Bir hayalet vücuttu sanki o,
Belki, belki de
Tek dostuydu, ona bakan sandallar…
Balıkçı kahvesinde bir adam
Yudumluyor son bardağını
Vedalaşır, yalarcasına…
Unutmuş bardak sayısını,
Son duble rakıda sızarcasına
Bardağın dibindeki o,
Son yudum çaya bakarken,
Karıştırmış bardak sayısını…
Zamanı unuturcasına…
Yalnızlık iliklerine işlemiş adamın
Havamı bozdu?
Yoksa deniz mi soğuk?
Neden üşüyordu yüreği?
Başını önüne doğru salladı hafifçe,
'Anlaşıldı, anlaşıldı' dedi, içinden…
Gözleri kapanırken, sayıklar gibiydi
Yoktu artık ufukta ne sandal,
Ne de bir martı…
Karakalem ressamını hatırladı birden,
'Kim bilir kaçıncı uykuda şimdi o...' diye, düşündü
Akşam, sahildeki çocuk geldi gözlerinin önüne
Annesini dondurmacıya sürükleyen çocuk…
Şimdi o sahilde, ağlıyor mu, ne?
Bir sızı çöreklendi yüreğine..
Şu uzakta görüp, kaybolan
Kararmış dağlara çevirdi gözlerini…
'Kim bilir, hangi sevdaları saklıyor koynunda,
Ne umutlar köz oldu bağrında! ' diye, düşündü.
Yollara ekilen özlemler düştü aklına…
Yine saplandı beynine, ağlayan çocuk,
Dondurmacı önünde titreyişi annesinin,
Ve, yanaklarından süzülen yaşlar…
Sordu kendi kendine
'Bilen var mı? '
'Şu an hangi çocuk, hangi köşede ağlıyor…'
“Hangi anne ise çaresizlikten büzülüp,
Kanatırcasına ısırıyor dudaklarını…'
Sanmam bunları düşünen olduğunu…
Oysa; hayat devam ediyor,
Her şeye rağmen! ..
Hayat bu ya! ...
Dipsiz bir kuyu değil,
Sonsuz yaşamlarla dolu,
Kimi hastane köşelerinde inliyor,
Kimi kazalarda can veriyor,
Kan gölü olan yattığı yerde,
Üstüne atılan birkaç gazete
Belki de, son yakın dostları
Kimileri,
Tiner torbasına burnunu sokmuş,
Derin derin aldığı nefeslerle
Ölümü, kendi davet ediyor
Kimi, ak duvaklı gelinle
Gerdeğe giriyor…
Bir başkaları, bu çirkef hayata
Çocuk getiriyor…
O günahsız çocuklardan bazıları da
Sünnet yatağında ter döküyor..
İşte böylesine bir yaşam bu dünya..
Her şeye rağmen,
Hayat devam ediyor…
O çakılı gözler,
Ayda intihar etse de…
18. 07. 2005
Suat TUAK
Suat TutakKayıt Tarihi : 7.6.2007 19:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!