Çakıl Taşları Şiiri - Salim Çelebi

Salim Çelebi
83

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Çakıl Taşları

Sıla diye diye çekilmez gurbet,
Aklımdan çıkmıyor yakarışları.
Bizi de mutluluk bulacak elbet;
Çatılmazsa yârin karakaşları.

Ne mektupta ruh var, ne telefonda;
Usandı postacı her saat onda.
“Adın nedir?” diye sorulduğunda;
Teriyle yıkanır çamaşırları.

Ham hayaller süsler düşüncesini,
Kâbuslar doldurur her gecesini.
Feryat eden o canhıraş sesini;
Saklar benliğinde kör bakışları.

Görünmez acısı, tüter dumanı;
Dert bir değil, hatırlatır ormanı.
Selam verip hatırını sormanı;
Bekler köşelerde gurbet kuşları.

Gökyüzünde arar kördüğümünü,
Benzetir aşkına her gördüğünü.
Bomboş sürahiyi, bir de güğümü;
Sel olur doldurur akan yaşları.

Her an gam yükünün kervanı geçer,
İlaçtır şarkılar, dinlenir naçar.
Kendine sahilde bir ömür biçer;
Sevdalıdır suya çakıl taşları.

Yorgundur duygular, anılar sisli,
Sılaya hasrettir tüm işin aslı.
Bir ucu görünmez, bir ucu paslı;
Sanrılar üretir gündüz düşleri.

Sağırdır kulağı olup bitene,
Yaşamak vız gelir ruhu yitene.
Hayatın dersidir erken ötene;
Yüz seksenle koşan kalp atışları.

Kapkara bulutlar sarar beynini,
İster çiğne, istersen tut yemini.
Çalar zaman, var olan her şeyini;
Kaybolur girdapta çırpınışları.

Gençlik boşa geçti, yaşlılık yakın;
Dediler “dölek dur, aman ha sakın!”
Kendini kendine sormayan halkın;
Suya resim yapar haykırışları.

Salim Çelebi
Kayıt Tarihi : 13.12.2014 12:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Salim Çelebi