Varını yoğunu,
Paravan bir holdinge yatırmış,
Ve kandırılmış bir işçi emeklisinin gözlerinde,
Gözlerimde ki hüznü görebilirsin.
Elma şekerlerimi,
Bir okyanusun maviliğinde
Aramak gözlerini…
Bana hep hatırlatır ağlıyorken İstanbul'u,
Vurursun iskelelere salına salına,
Saçların kaplar meydanları,
Sonra dudakların gülüş olur sokak çocuklarının yüzlerinde
Sen ben,ikimiz
Bir ülkenin iki padişahı gibi,
Ya da hep iki yerine üç top dondurma isteyeniz annemizden,
Sen sessiz sessiz düşlerken geleceği
İçinden bir şeyleri taşırsın,
Boğazın öte kıyılarına,
Yürürken beyoğlunda rahmet ölesiye yağmakta,
İlikilerim sırılsıklam ve gözyaşlarım saklanıyor yağmur çık diyene kadar,
Karşıma çıkan çingene bana seni sordu ansızın,
Çok mu saçma
Gözlerini mühürlemişsin gözlerime
Geri kalanı vucudumun sıradan ve yapma…
Kantarı kaydı terazimin
Sukutum alevlendi,nahoş oldu.
Eee kolay değil terk edilmek,
Bakarsın gün gelir ben de seni terk ederim,
O çok sevdiğin papatyalar seni bana hatırlatmaz olur,
Sonra gözlerimden firar etmez yaşlar,
Seni düşlerken,
Yanağım buz gibi camla sırdaş oluvermiş,
Uykuya hapsedilmişim, tren raylarını sayarken,
Matematiğim yettiğince,
Ve Kütahya garına varış düdüğüyle fark ettim,
Yanımda olmadığını,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!