Yazdığımız yazının deftere çizdiğimiz eğik, çizgilerden ibaret olduğu dönemlerde,
Abilerimiz duvarlara yazılar yazarlardı,
Ve yürütüp slogan atarlardı kahramanca.
Aşık olur şiirler yazarlardı
Ve ıslık çalarlardı bir ince edayla.
Ve ağlarlardı geceler boyunca...
Ne yangınmış,
Bir türlü sönmez...
Bu ne afet?
Hiç mi dinmez?
Mutlusun...
Sesindeki mutluluğu, bir kuşun cıvıltısını,
Tenindeki toprak kokusunu, gözündeki bir damla pırıltıyı özümserken;
Mutsuzum...
Bu sevdayı tek başına yaşıyorsun,
Her yağmurun ardından gök kuşağı çıkar mı?
Yoksa bu yağmurun sonu fırtına mı?
Aşk fırtına mıdır yoksa gök kuşağı mı?
Yoksa ağlamak mıdır yağmur yada yalnızlık mı?
Yalnızlık kar ağlıyordu gecede,
Belkide usul usul yağmura dönerdi.
Gece sana vuruyordu karanlığı,
Belkide puslu bir sabaha dönerdi.
Bir mumdu odayı ışıtan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!