CAHİLİYYE DEVRİ
Hz. İsâ’dan sonra tam bir cahiliyye hakim,
Bilmez; “Allah’tan daha iki hüküm veren kim? ”
Cahil Araplar putçulukta yapmış bir devrim,
Allah’ım; doğru yol üzere kıl hepimizi.
Şarap içmek adet sayılmış o devirlerde,
Nebi aşkı kalmamış paslı gönüllerde.
Fuhşiyat doruk noktasına çıkmış evlerde,
Allah’ım; Rahman adınla nimetlendir biz.
Hayasız, arsız koca, karısını pazarlar,
Cahiller bunu güzel çocuk için yapmışlar.
Fuhuş yapılır diye kapıya bayrak asar,
Allah’ım, Sen; Rahim sıfatınla koru bizi.
Kadın eşya nispetine konup satılmış,
Beyi ölen kadına yakını çul atarmış.
Yiyecekler, erkek-kadın diye ayrılmış,
Allah’ım, Sen; Melik sıfatınla koru bizi.
Kız çocukları gömülmüş toprak altına,
Ar telakki edip almazlar kucaklarına,
Mal yarısı bağışlanırmış putlarına.
Allah’ım, Sen; Kuddüs sıfatınla koru bizi.
Deve beşinci doğumunda, haram sayılmış,
Koyun dişi ise, kendilerine adanmış.
Devenin on soyu olunca bırakılmış,
Allah’ım, Sen; Selam sıfatınla gözet bizi.
Kureyşliler, Mekke’nin asaletlisi imiş,
Kabile, kabile her mevki taksim edilmiş.
Kâbe’de eşitçe ibadet ettirilmemiş.
Allah’ım, Sen; Mü’min sıfatınla koru bizi.
Her kabilenin borazan bir şairi öter,
Tabi olduğu putları ve de kavmi över,
Erkek çıplak, kadın peştamallı tavaf eder,
Allah’ım; Müheymin sıfatınla koru bizi.
Arapların böyleydi, o cahiliyye devri,
Onlar sapıklıkta çok gitmişlerdi ileri.
Kin, haset, dedikodu kaplamış gönülleri,
Allah’ım, Sen; Aziz sıfatınla koru bizi.
Cahiliyye, insanı insana köle yapmış,
Gafiller, putlar şefaatçi olacak sanmış.
Cahil Araplar arasında kumar yaygınmış.
Allah’ım, Sen; Basir sıfatınla gözet bizi.
Onlar hem Allah’ı kabul eder, hem puta tapar,
Bire bir, bire iki, tefecilik yapar.
Faize: “Tıpkı alış-veriş gibi” diyorlar.
Allah’ım; Cebbar isminle emin kıl bizi.
Cariyelere zorla fuhuş yaptırmak adet,
Kadın beğendiği erkeği evine davet.
Ayıp da sayılmazmış, açıkta olan avret,
Allah’ım, Mütekebbir sıfatınla koru bizi.
Fuhuştan doğan bebeğe, bir baba seçilir,
O evde, o bebek de baş tacı edilmiştir.
Zengin ve kuvvetli olana boyun eğilir,
Allah’ım, Sen; Halık isminle emin kıl bizi.
Helak olan kavimlerin ahlakı onlarda,
Bu halde kendilerini sanır, doğrulukta.
Hayat hakkı tanınmaz olmuş fukaralara,
Allah’ım, Sen; Bâri sıfatınla koru bizi.
Azmış olana, bir azgın boyun eğdirmekte,
O azgın ceberruta deniliyor Ebrehe.
Onun için hiçbir sınır olmazmış zulmette,
Allah’ım; Musavvir isminle koru bizi.
Hıristiyan kral Ebrehe fırtına estirir,
Civar beldelere bin bir eziyet çektirir.
Büyük fil sürüsü ile her yeri bitirir,
Allah’ım, Sen; Gaffar isminle emin kıl bizi.
O Kâbê’nin güzelliği ona methedilmiş,
Necaşi’nin komutanı Eryat’ı katletmiş,
Ebrehe-tülesrem zulmüne zulüm eklemiş.
Allah’ım, Sen; Kahhar isminle emin kıl bizi.
Ebrehe de Kâbe’ye muhalif mabet yapar,
İnsanların oraya hac etmesine bakar.
Kahin sözüyle gelecekten korkmaya başlar,
Allah’ım, Sen; Vehhab isminle emin kıl bizi.
O Ebrehe Kulleys Kilisesi’ne çağırır,
Artık Araplarda, Ebrehe’ye kin kabarır.
Nihayetinde hepsi de çıkar savaşıdır.
Allah’ım, Sen; Rezzak isminle emin kıl bizi.
Ebrehe hazırladı, büyük fil ordusunu,
Almak istiyordu Kâbe’nin tapusunu.
Fil sürüsüyle korkutur Arap ordusunu,
Allah’ım, Sen; Alim isminle emin kıl bizi.
Ebrehe’nin “Mamud” adlı büyük fili önde,
Rabbim tarafından Ebabil belirdi gökte.
Yazılmış her askerin adı taş üstünde.
Allah’ım, Sen; Fettâh isminle emin kıl bizi.
O zamanlar Milattan sonra beş yüz yetmiş bir,
Ebrehe, fil ordusu ile coşarak gelir.
Abdulmuttalib der: “Allah daha iyi bilir.”
Allah’ım, Sen; Bâsıt isminle emin kıl bizi.
O fillerin lideri Mekke civarında çöktü,
Giremem ben Mekke’ye der gibi boyun büktü.
O günlerde Muhammed nuru gökte göründü.
Allah’ım, Sen; Râfi isminle emin kıl bizi.
Kuşlar geliverdi gökyüzünden taşlar ile,
Diz üstü çöker ordudaki develer bile.
Küçük mikroplar bitirdi orduyu say ile,
Allah’ım, Sen; Muizz isminle emin kıl bizi.
Ebrehe mağlup Müzdelife-Mina ortası,
Vücutlara sirayet Rabbim’in harikası.
Tarihe not düşülür, bu olay, Fil Va’kası.
Allah’ım, Sen; Muzill isminle emin kıl bizi.
Adem’den sonra yirmi sekiz Peygamber gelmiş,
Hep Rabb-i Rahman’ın anılmasını istemiş.
İnsan, şeytana dostlukla helak davet etmiş,
Allah’ım, Sen; Semi isminle emin kıl bizi.
Rivayettir; yüz dört bin Nebi, Resul, Peygamber,
Allah; Hz. Muhammed ile Peygamberlik son der.
Muhammed’e uymayanlar olacaktır heder,
Allah’ım, Sen; Basir isminle emin kıl bizi.
Cahiliyye devri insanlığın yüz karası,
O zalimler olmuştur, şeytanın maskarası.
Sönmeyecek Muhammed yoluyla nur davası.
Allah’ım, Sen; Hakem isminle emin kıl bizi.
Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan
Abdullah Yaşar ErdoğanKayıt Tarihi : 20.12.2005 20:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abdullah Yaşar Erdoğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/12/20/cahiliyye-devri.jpg)
Manzara
Gökyüzü kararmış yine
Matem mi var şehirde
Bense şehrin aykırı çocuğu
Beynimde ve ayağımda kelepçe
Adım bomba gibi düşüyor
Şehrin sokaklarına
Bir avuç cahil ve yobaz tarafından
Kınanıyorum
Kutsanmış putlarına
Tazimde bulunmamam nedeniyle
Cahiliyye 1500 yıl geriyemi dönmüş ne
Bebekler kumlar yerine, kürtaj odalarında
Diri-diri toprağa gömülmekte
Semada yankılanan feryatlara
Yıldızlar göz yaşlarını dökmekte
Alem ağıt yakıyor
Aydınlığa vurulan prangaya
Cahiliyye kıtalar aşmakta
İnsanlar bedenen hür
Fikirleriyle tutsaklıkta
Zulüm alabildiğine revaçta
Mazlumların emeğini sömürenler
Yürek adına ne varsa satmaktadır mezatta
Kandiller sönmesin
İnsanlar karanlıkta kalmasın
Diye çırpınan mazlumlar gözaltında
Vatandaş potansiyel suçlu
Ekonomi üç kağıt sistemine
Kafalar midelere endeksli
Kırılma vaktidir uyan
Yoksa eriyip gideceksin
Haykır çıkar belki bir sesini duyan
Yumuşamış kalplere sevda tohumu ekeceksin
Kafaları kararmış ölmüş ruhlar
Örümcek ağlarıyla örülmüş
Eğreti duvarlar
Yıkılmaya mahkum taşlar
Uzaklardan fezayı delen bir ses
Çağırmaktalar
Ayaklarım firar etmiş bedenimden
Aydınlığa doğru
Koşmaktalar
Turhan Toy
Devirler için yani.
TÜM YORUMLAR (3)