Cahiliyye Devri

Abdullah Yaşar Erdoğan
516

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Cahiliyye Devri

CAHİLİYYE DEVRİ

Hz. İsâ’dan sonra tam bir cahiliyye hakim,
Bilmez; “Allah’tan daha iki hüküm veren kim? ”
Cahil Araplar putçulukta yapmış bir devrim,
Allah’ım; doğru yol üzere kıl hepimizi.

Şarap içmek adet sayılmış o devirlerde,
Nebi aşkı kalmamış paslı gönüllerde.
Fuhşiyat doruk noktasına çıkmış evlerde,
Allah’ım; Rahman adınla nimetlendir biz.

Hayasız, arsız koca, karısını pazarlar,
Cahiller bunu güzel çocuk için yapmışlar.
Fuhuş yapılır diye kapıya bayrak asar,
Allah’ım, Sen; Rahim sıfatınla koru bizi.

Kadın eşya nispetine konup satılmış,
Beyi ölen kadına yakını çul atarmış.
Yiyecekler, erkek-kadın diye ayrılmış,
Allah’ım, Sen; Melik sıfatınla koru bizi.

Kız çocukları gömülmüş toprak altına,
Ar telakki edip almazlar kucaklarına,
Mal yarısı bağışlanırmış putlarına.
Allah’ım, Sen; Kuddüs sıfatınla koru bizi.

Deve beşinci doğumunda, haram sayılmış,
Koyun dişi ise, kendilerine adanmış.
Devenin on soyu olunca bırakılmış,
Allah’ım, Sen; Selam sıfatınla gözet bizi.

Kureyşliler, Mekke’nin asaletlisi imiş,
Kabile, kabile her mevki taksim edilmiş.
Kâbe’de eşitçe ibadet ettirilmemiş.
Allah’ım, Sen; Mü’min sıfatınla koru bizi.

Her kabilenin borazan bir şairi öter,
Tabi olduğu putları ve de kavmi över,
Erkek çıplak, kadın peştamallı tavaf eder,
Allah’ım; Müheymin sıfatınla koru bizi.

Arapların böyleydi, o cahiliyye devri,
Onlar sapıklıkta çok gitmişlerdi ileri.
Kin, haset, dedikodu kaplamış gönülleri,
Allah’ım, Sen; Aziz sıfatınla koru bizi.

Cahiliyye, insanı insana köle yapmış,
Gafiller, putlar şefaatçi olacak sanmış.
Cahil Araplar arasında kumar yaygınmış.
Allah’ım, Sen; Basir sıfatınla gözet bizi.

Onlar hem Allah’ı kabul eder, hem puta tapar,
Bire bir, bire iki, tefecilik yapar.
Faize: “Tıpkı alış-veriş gibi” diyorlar.
Allah’ım; Cebbar isminle emin kıl bizi.

Cariyelere zorla fuhuş yaptırmak adet,
Kadın beğendiği erkeği evine davet.
Ayıp da sayılmazmış, açıkta olan avret,
Allah’ım, Mütekebbir sıfatınla koru bizi.

Fuhuştan doğan bebeğe, bir baba seçilir,
O evde, o bebek de baş tacı edilmiştir.
Zengin ve kuvvetli olana boyun eğilir,
Allah’ım, Sen; Halık isminle emin kıl bizi.

Helak olan kavimlerin ahlakı onlarda,
Bu halde kendilerini sanır, doğrulukta.
Hayat hakkı tanınmaz olmuş fukaralara,
Allah’ım, Sen; Bâri sıfatınla koru bizi.

Azmış olana, bir azgın boyun eğdirmekte,
O azgın ceberruta deniliyor Ebrehe.
Onun için hiçbir sınır olmazmış zulmette,
Allah’ım; Musavvir isminle koru bizi.

Hıristiyan kral Ebrehe fırtına estirir,
Civar beldelere bin bir eziyet çektirir.
Büyük fil sürüsü ile her yeri bitirir,
Allah’ım, Sen; Gaffar isminle emin kıl bizi.

O Kâbê’nin güzelliği ona methedilmiş,
Necaşi’nin komutanı Eryat’ı katletmiş,
Ebrehe-tülesrem zulmüne zulüm eklemiş.
Allah’ım, Sen; Kahhar isminle emin kıl bizi.

Ebrehe de Kâbe’ye muhalif mabet yapar,
İnsanların oraya hac etmesine bakar.
Kahin sözüyle gelecekten korkmaya başlar,
Allah’ım, Sen; Vehhab isminle emin kıl bizi.

O Ebrehe Kulleys Kilisesi’ne çağırır,
Artık Araplarda, Ebrehe’ye kin kabarır.
Nihayetinde hepsi de çıkar savaşıdır.
Allah’ım, Sen; Rezzak isminle emin kıl bizi.

Ebrehe hazırladı, büyük fil ordusunu,
Almak istiyordu Kâbe’nin tapusunu.
Fil sürüsüyle korkutur Arap ordusunu,
Allah’ım, Sen; Alim isminle emin kıl bizi.

Ebrehe’nin “Mamud” adlı büyük fili önde,
Rabbim tarafından Ebabil belirdi gökte.
Yazılmış her askerin adı taş üstünde.
Allah’ım, Sen; Fettâh isminle emin kıl bizi.

O zamanlar Milattan sonra beş yüz yetmiş bir,
Ebrehe, fil ordusu ile coşarak gelir.
Abdulmuttalib der: “Allah daha iyi bilir.”
Allah’ım, Sen; Bâsıt isminle emin kıl bizi.

O fillerin lideri Mekke civarında çöktü,
Giremem ben Mekke’ye der gibi boyun büktü.
O günlerde Muhammed nuru gökte göründü.
Allah’ım, Sen; Râfi isminle emin kıl bizi.

Kuşlar geliverdi gökyüzünden taşlar ile,
Diz üstü çöker ordudaki develer bile.
Küçük mikroplar bitirdi orduyu say ile,
Allah’ım, Sen; Muizz isminle emin kıl bizi.

Ebrehe mağlup Müzdelife-Mina ortası,
Vücutlara sirayet Rabbim’in harikası.
Tarihe not düşülür, bu olay, Fil Va’kası.
Allah’ım, Sen; Muzill isminle emin kıl bizi.

Adem’den sonra yirmi sekiz Peygamber gelmiş,
Hep Rabb-i Rahman’ın anılmasını istemiş.
İnsan, şeytana dostlukla helak davet etmiş,
Allah’ım, Sen; Semi isminle emin kıl bizi.

Rivayettir; yüz dört bin Nebi, Resul, Peygamber,
Allah; Hz. Muhammed ile Peygamberlik son der.
Muhammed’e uymayanlar olacaktır heder,
Allah’ım, Sen; Basir isminle emin kıl bizi.

Cahiliyye devri insanlığın yüz karası,
O zalimler olmuştur, şeytanın maskarası.
Sönmeyecek Muhammed yoluyla nur davası.
Allah’ım, Sen; Hakem isminle emin kıl bizi.

Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan

Abdullah Yaşar Erdoğan
Kayıt Tarihi : 20.12.2005 20:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Aydın Sevgi
    Aydın Sevgi

    Amin...Eyvallah.

    Cevap Yaz
  • Turhan Toy
    Turhan Toy

    şiirine yorum olarak şiirimi koysam mı izninizle selamlar

    Manzara

    Gökyüzü kararmış yine
    Matem mi var şehirde
    Bense şehrin aykırı çocuğu
    Beynimde ve ayağımda kelepçe
    Adım bomba gibi düşüyor
    Şehrin sokaklarına
    Bir avuç cahil ve yobaz tarafından
    Kınanıyorum
    Kutsanmış putlarına
    Tazimde bulunmamam nedeniyle

    Cahiliyye 1500 yıl geriyemi dönmüş ne
    Bebekler kumlar yerine, kürtaj odalarında
    Diri-diri toprağa gömülmekte
    Semada yankılanan feryatlara
    Yıldızlar göz yaşlarını dökmekte

    Alem ağıt yakıyor
    Aydınlığa vurulan prangaya
    Cahiliyye kıtalar aşmakta
    İnsanlar bedenen hür
    Fikirleriyle tutsaklıkta
    Zulüm alabildiğine revaçta
    Mazlumların emeğini sömürenler
    Yürek adına ne varsa satmaktadır mezatta

    Kandiller sönmesin
    İnsanlar karanlıkta kalmasın
    Diye çırpınan mazlumlar gözaltında
    Vatandaş potansiyel suçlu
    Ekonomi üç kağıt sistemine
    Kafalar midelere endeksli

    Kırılma vaktidir uyan
    Yoksa eriyip gideceksin
    Haykır çıkar belki bir sesini duyan
    Yumuşamış kalplere sevda tohumu ekeceksin

    Kafaları kararmış ölmüş ruhlar
    Örümcek ağlarıyla örülmüş
    Eğreti duvarlar
    Yıkılmaya mahkum taşlar
    Uzaklardan fezayı delen bir ses
    Çağırmaktalar
    Ayaklarım firar etmiş bedenimden
    Aydınlığa doğru
    Koşmaktalar

    Turhan Toy

    Cevap Yaz
  • Meneviş Köylü
    Meneviş Köylü

    aynı tas aynı hamam diyeceğim kızacaksınız belki.

    Devirler için yani.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Abdullah Yaşar Erdoğan