Uzantılarıyla yaşadığım bir hayat
Sorgulamadan soruşturmadan….
Gel gitlere teslimken tüm koylar
Yanıp yıkılır yüreğimde ne köyler…
Karanlık senaryolar yazarım bir başıma başı yok sonu yok…..
Kabus olur üzerime çökerim kara bulutlar gibi
Cezalar keserim kendime
Berat ederim bazen
Bazense idamlıktır senaryolarım……..
Yalnız bir gölge; düş koparan gecelerden, düşLeri koparılan…
Kırmış, kırılmış,
İçindeki camlara bata çıka yürüyen...
Elinden fırçası alınmış bir ressam,
Piyanosu kapatılmış piyanist ya da
İçindeki akvaryumda yüzmeyi öğrenememiş bir balık gibi
Vurmuş sahiline yüreğinin….
Ne denir ya da ne denmeli bilemeden
Cahil cesaretiyle konuşurken içimdeki çocuk
Susturma, süslü sözcükleri öğretme ona
Manasızlığına katma
Bırak doğal kalsın
Bırak savruk kalsın sözcüklerim...
Görmeye başladıkça başlıyormuş asıl körlükler,
Kör etme.
Gösterme her şeyi,
Toprağa bulanmış bilyelerimi,
Kirli yamalardan bez bebeğimi alma elimden.
Toprağa basmaktan nasır tutsun ayak topuklarım….
Bırak nasırlaşsın ellerim,
Doğal kalayım, ben olayım.
Öğretme her şeyi,
Bilmek zorunda mıyım?
Öğrendikçe yabancılaşacaksam kendime,
Uzaklaşacaksam cahil mutluluklarımdan
Artacaksa cezam…
Öğretme...
Gerçekleri duymaya başlayınca başlıyormuş sağırlık
Her gerçeği belletme,
Hissetmek deriyle olmuyormuş,
Tad da damakta kalmıyormuş.
Yalan işte öğretilenler de yalan
Duyularımı köreltme
Büyütme beni…
Öldürme...
Kayıt Tarihi : 8.9.2009 00:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!