İnanlar bilir o gün 'kıyamet' bir gün mutlaka gelecektir.
Seni okuyup, anlayanlar duasını hiç esirgemeyecektir.
Sanılmaya övgüm yanlızca sana, asıl tüm yaratılana.
Tabiki yüceler yücesi tüm gönüllerin tek sahibi Yaratana.
Gönülden selamlarımı, ruhumla sarıp yolluyorum.
Boş musun, yoksa dolu mu?
Dertli misin, yoksa dertsiz mi?
Amaçlı mısın, yoksa amaçsız mı?
Koşan mısın, yoksa duran mı?
Seven misin, yoksa üzen mi?
Koruyan mısın, yoksa bozan mi?
Bir hazan rüzgarı eser dostlar ruhumun derininde.
Dinmeden hep eser ruhumun en derin gizeminde.
Gizlemek istesemde gizleyemem, ayandır hepside.
Bir gün inanıyorum, dinecek bu hazan esintileride.
Kavuşmak elbetteki ne kutlu, ne müjdeli, umulan bir sondur.
Ne garip bir durum
Hiç özlenmemek!
Bunca insan içinde
Yanlızlık çekmek!
İşi düşmeyence
Suya hasret bir gül gibi.
Yare hasret gönül gibi.
Aşka hasret mecnun gibi.
Anıyoruz Mevlam Seni.
&
Gece gündüz düşümüzde.
Herkesin bir bağlandığı var.
Senin bağlandığın var mı?
Kopmayası ipin ile,
İnilesi kuyun var mı?
Kuyu çok derin olsa,
Bir genç aşık olmuş gerçekten.
İlk defa hissetmiş sevgiyi yüreğinden.
Evlenmiş sevdiğiyle, vakit geçirmeden.
Mutluymuş, sevgilisiyle muradına ermekten.
&
Günler, yıllar, su gibi akıp geçmiş, fark ettirmeden.
Mizan kurulduğu, Hakkın yüce gününde.
Derman isteyenler, derde düşmüş inlemede.
Rüyan bittiğinde, uyan sende derdinle.
Durma aceleyle, yardım iste gönülle.
&
Ferman Allah’tandır, durma iste aşkıyla.
Öyle duygular var
Sözlükte olmayan
Kitaba sığmayan
Adı da konmayan
Öyle duygular var
Gülde diken olmaz mı?
Dertli insan gülmez mi?
Aşkla gönül yanmaz mı?
Çare derdi bulmaz mı?
&
Sabır şifa sunmaz mı?
Bir gün gelecek dost bir gün Hüda'nın yanına varacağız. Gül kokulu Muhammed'in yolundan koşacağız. Tabii ki ilk başta iman ile dolacağız. Selam ve dua ile