Özgürlüğe giden yoldayım
Kırdım zincirlerimi
Aştım kendimi
Her adım, bir isyan
Her yakarış, bir çağrı
Yıldız olmalı ruh ikizi birbirine,
Şaşırtmalı.
Sevgili her uzanıp ulaşamadıkça,
Yükselmeli.
Ruhunun buzu, kırıldı mı bir kere
Yaşarsın her duyguyu, zirvede
Girersin yerin 7 kat dibine
Sonra çıkarsın, bulutların ötesine
Yapraktaki çiy,
Derinindedir mavilikleri
Gözlerinde Deryanın
Bir dalsam, çıkamam bilirim
Öyle bir girdap gibi,
Sarılır boynuma elleri
Çalıyor saçları kızıla bu sonbahar da
Yeni yıkanmış, Nergis kokuyor her yağmurda
Gözlerinin yeşili de dönmüş sanki elaya
Mahçup, düşürmüş bakışlarını toprağa
Örtmüş güneş sarısı, sümbül moru bir şal çıplak omzuna
Her şey yerinde güzel,
Olmamış meyve dalından,
Koparılır mı hiç yavru, ana kucağından
Her şey yerinde güzel,
Vakti gelen ergen, çıkınca diyarı keşfe
Düğüne Bir kala
Örtmüş başını kırmızılara
Yanakları al al
Kınalar yakmış bu gece dolunay
Süzülürken limon ağacının dalından gözyaşları
Düşmüşüm bir yola,
Değildim hiç farkında.
Gördüm zamanla,
Bu yolculuk, sonu olmayan bir çember, tamamlanma bana.
Benim derdim, ulaşmaktı senin yanına,
Adım adım bulmaktı yolumu, senin ışığında.
Kızılırmak döndü
Dağlardan aştı
Karşıdan bir güzel
Çaya dolaştı
Senin aşkın yavrum
Aşk, pınar olur taşar gönül bağrında.
Sen’den akar, Sevgi Diyarına.
Hangi faninin gücü yeter onu kurutmaya?
Eğer Kalp yatıyorsa kaynağında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!