Çağırdığın meçhul, gelmeyen hâldedir,
Ona yürürsün, ayaklar kutsal bir sırdır.
Görünmeyenin görünür kılındığı yerde,
Sessizlik bir dil olur, kalp bir kapı.
Bektaşi der ki:
“Erenlerin sırları, sırları erenlerde saklıdır,
Keramet, bir nazar değil,
Yolun kendisidir, yürüyenin ruhudur.”
Ağaç çağrıldı;
Ama dönüşü yoktu sesi işitenin dışında.
Çünkü gerçek çağrı, sessizliğin ötesindedir,
Ve kerametin özü, giden değil, gidebilendir.
Bir adım atarsın karanlığa,
Ayağının bastığı yerde saklıdır ışık,
O ışık ki;
Davet edene değil, gidenin yüreğine doğar.
Muhabbet, ezelden beri bilinen bir sırdır,
Sözler değil, adımlar anlatır hakikati,
Ve sen;
Gelmeyene yürüyerek,
Kendi kerametini yaratansın.
Kayıt Tarihi : 26.7.2025 07:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!