Çağır İstanbul
İşte yine ayrılıyorum senden.
Sen kal burada bir başına.
Bin yaşında sen koca şehir…
Sen kal burada bir başına.
Yalanlarla dolanlarla çığlık çığlığa,
Bağır İstanbul…
Hani aşıktık, ayrılamazdık.
O da yalandı çıktı ortaya.
İşte gidiyorum bakmam ardıma.
Pişman değilim düşme ardıma.
Alanlarında meydanlarında.
Derin izler var unutulmayan.
Ama belki de ama belki de.
Gelirim yine çağır İstanbul…
Belki 1 mayıs belki de eylül bellide olmaz.
Belki newroz da gelirim sana.
Çağır İstanbul bağır İstanbul.
Belki de pişman olur dönerim.
Sen en az benim davam gibisin.
Çünkü eskisin yaşın bilinmez.
Seni severim yarim gibisin.
Çağır sen beni gelirim belki.
Çağır İstanbul bağır İstanbul.
Çığlık çığlığa gelirim sana.
Ey koca şehir ey yaşlı yosma.
Sen çağırırsan durmaz gelirim.
Dağda olsam da iner gelirim.
Sende çatışır seni severim.
Belki de senle hep sevişirim.
Belki de seni yakar ellerim.
Çağır İstanbul bağır İstanbul.
Sen günahkârsın yıkan İstanbul.
Ama bak bu son gelişim sana.
Ya beni öldür yada özgürlük ol bana
Şiir: Mehmet Raşit ER
13.nisan.2009 ta Küçükçekmece barajı yanında yazıldı /istanbul
Mehmet Raşit ErKayıt Tarihi : 13.4.2009 15:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
13.nisan.2009 ta Küçükçekmece barajı yanında yazıldı /istanbul
![Mehmet Raşit Er](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/04/13/cagir-istanbul.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!