Alsam şimdi sıcacık ellerini ellerimin içine
Sıradağlara diz çöktürüp gözlerine aksam
Fırdöndü bir rakkase gibi gelip geçse saatler
Ben saçlarının her teline sevdalı şiirler okusam
Sımsıkı bir sarılış olsa düşüncelerim teninde
Yalnızlığın o acı kirmeniyle nehirler gibi sana aksam
Kendi turunu inkâr eden saatlerin sevişmeleriyle
Sana apansız gelişlerime 'hoş geldin' desen
Yorgun bir imbat gibi alaca şafaklarda seninle uyansam
Atsan tüm beklentileri, kırsan bekleyişin paslı zincirlerini
'Seninle yaşamak helal bir lokma' diyerek kutsasan erliğimi
Yosun akışlı nehirlerin şerha seslerine tutunup
Seninle yaşlı imbatları kovsak kurumuş ovalarda
Aksan yangınlarıma ve tutunsan delirmiş utkularıma
O coşkulu hayatın yağmurlu saçaklarında gizlensek
Kuşkucu insanların iç dünyalarından uzaklara gitsek
Seninle yalnızlığı seçsem, mor dağlara güller eksek
Ben ipek bakışlarının hazan iklimlerini bile sevsem
Sular içsem avuçlarından ay ışığında el ele gezsem
Unutsam gündüzleri, karanlığın yorganını sersem
Yüreğin çağırdığında beni derinlerine, geleceğim bil
Bileklerindeki esaret kelepçesini çözeceğim sevgimle
Sönse de tüm ışıkları evrenin, sana ışıltılarla geleceğim
Coşkulu dalgalar olacak aşk, ateşin ülkesini geçeceğim
Çapsız insanları tıkıp zindanlara, seviyi öğreteceğim
Şiirin ahraz tohumlarını kadın yüreğine serpeceğim
Kayıt Tarihi : 31.1.2015 13:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!