Çağın hücrelerinde seni örüyorum .1

Erhan Ünlü
923

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Çağın hücrelerinde seni örüyorum .1

İlk sızım
İlk yürek ağrım
Uzak kentlerin gök mavisi
Gözüm yaşlı
Dilimde senin için bir türkü
Senin için zulasında gözyaşı taşıyan bulut
Hüzün yüklü karanlık
Göğsümde Şimşek'in bir çarpıntısı dır .
Bu denizin dalgası senin için
Buluttaki hüzün
Güneşin yanıklarını kavlıyor
Senin alnına işlenen Kader
Coşkuyla gelen bahar
Senin için bu mevsimler diriliyor
Bu Toprak
Bu doğa senin için nefes alıyor
Bu papatyalar senin için diriliyor .
Sevdam
Asi ruhum
Güzel yanım
Bak bu Evren
Bu sevgi senin için var .
Hüzünlere bürünmüş bir ten
Acılara mıhlanmış bedenim
Bir sana tutkunum
Bu acımasız coğrafyada
Peşimde
Kavim siz topraklardan kopmuş gelen
Kirli inançların kırbacı sırtımda.
Kin kusan bir gürûh
Yumruklarım yorgun ve sessiz.
Bir toz bulutuyum şehrin sokaklarında
Ölü sevdaların kuyusunda
Oysa ki ben kaç kez vuruldum ?
Bu toz bulutlarının gölgesinde
Kaç kez gömüldüm ?
Ölü sevdaların kuyusuna .
Güneşin koynunda
Bir heyelanım dağın zirvesinde
Bir sonbahar renginde vuruyor yüreğim ,
Avuçlarımda
Yaralı yüreğinin yarım şiirleri
Göğsünde
Vurulmuş sevdaların acısı var bilirim yar .
Her gün çoğalan bir yalnızlığın ağrısı
Uçsuz - bucaksız acının sancılı üşümesi
Zehirlenmiş bir Sevda'nın kalıntıları içinde
Parçalanmış yüreğinin katranında
Küçük bir serçe çırpınışıdır .
Amansız zamanın pençesinde
Her şeye inat
Göğü maviye boyayan
Bir bakışın
Umut olur yeniden.
Yarın için güzel bir telaş sın sen
Sen din düşlerimi süsleyen
Damarlarımı gece boyu zonklatan
Yüreğime batıp batıp duran sızı sendin .
Bahar tazeliğinde açılan papatya
Bir fırtına içinde
Açılan yara tazeliğinde
Korkunç sorgular ihbarında
Kendinde kavgalar halinde .
Zor ve geçitsiz
Bir dağ
Bir yangın
Bir yaşım sevdasıydı .
Yaşamın tenhasında
Büyüyor seninle yanısıra.
Sevginin oyduğu
Asi ve hırçın , tutkulu bir ırmak
Ateşin kucağında
Sıcak nefes , ani ürperişler
Bozguna uğramış kardeşlik öyküleri ,
Zehir saçan Zakkum çiçekleri
Hepsi değiyor tenimize .
Sürgünlere
Gurbete
Sisleri dağlayan
Geceyi yırtarcasına
Bu hayatın gırtlağında
Bir rüzgar esintisi ile şimdi cümleler
Sözcükler vuruyor gecenin alnına .
Aydınlık gözümü perdeliyor bulutlar
Ay mühürlüyor geceyi
Aşkı
Sevgiyi
Asi yürekler için.
Sen ki bedenimin , ruhumun
İlk Sevda çiçeğisin.
Yüreğime çarpan
İçimi vurup duran
Sevda kuşumusun .
Bir serçe kadar ürkek
Bir dağ gibi yalnız ve asil
Bir direnisçi kadar cesur ve azimlisin .
Oysa ki içimizi acıtan bir şey var
Her daim yüreğimizi kanatan
Gerçeklerimizdir bizim bunlar .
Kaçışımız yok ,
Kaçamayız da kendimizden
Her şeyi bir düğüm olsa da
Asıl mesele bu ya sevgili .
Kaçış yok gerçeğimizden
Her şey gerçeğimizdir bizim
Gövdelerimiz ateş kussada
İçimizi lavlar sarsada
Bu kirli hayat
Çıkmazlar ortasında
Biz yine ateşin kundağında olacağız.
Kabuslu gecelerin sonunda
Kötülüğün abideleri
Çirkin görünümlü yüzler
Melun suratlar
O sefil ve inkarcılara inat
Devrim tadında doğan güneşle
Seninle yeniden güne başlamak
Yeniden
Yeni güne merhaba demek
Direncin gülüsün işte sevgili .
Ve dilsiz uçurumlardan
Kuytu karanlıklardan
Dipsiz kuyularda
Yeniden yeşeririz , duyuyorum bunu .
Gün yeniden seninle doğar
Bu çağın vebası olmuş
Kin , nefret hastalığına inat
Zıt kutuplarda da olsak
Sevgi ile yenemeyeceğimiz
Hiçbir hastalık yoktur , asi - mavi sevdim .
Yaşamak hüner değildir
Seni her şeye rağmen
Bütün kötülüklere inat
Sevebilmek en büyük hünerdir işte yar
Seni olduğun gibi sevmek ti hüner.
Göğsümde
Yüreğimin ortasında seni taşıyorum .
İçin yangın yeri
Seninleyken siyahlara bürünmüyorum .
Her yanım sen
Her yanım mavi aydınlık.
Sevgiyi , hüküm giyiyorum .
Yangın görmeyen biri
Bilmez nasıl yandığımı.
Toprağı çatlatan bu kan sesleri
Akıp giden bu hayat
Namlunun ucuna sürülen düşler
Bir ebabil çılgınlığı
Kemiği çatırdatan bir titreyiş
Gövdeyi kuşatan Sevgi
Ve geceye fısıldayan aşk
Çarpıyor yüreğimin içinde.
Kan ve irin
Ve çılgın , delirtici bir sensizlik
Çıldırtıcı biz yalnızlık bir imgeleme
Çığlığımı emen gece
Hep mi - hiç mi
Ve hala sürüyor
Korkunç - ürkütücü gel-gitler .
Oysa ki öpsem seni
Patlayacak bir mayın gibi yüreğimiz.
Binlerce hüzün damlıyor şimdi içimize
Cesur Yağmur kuşlarıyla.
Bizi asi kılan bu sevgi değil miydi ?
Acıya inanmak
Acıyı kuşanıp gitme zamanı sevgili
Hayatım temel kaynağı da budur sevgili .
Toprağın bağrında
Çatlayan bir tohumun çılgınlığı ile
Şavkı ile inliyor şimdi toprak .
Kendine açılan
Hayatın kapılarını
Bir yırtılışın çığlığıyla
Kök sal geceme , hasretime .
Ey sevgili
Ey umudum -mavilim
Durmadan yürüsün içimde ruhun.
Yaşam adına bir neşter gibi
Yarsın hain olan her şeyi
Vur derimin kabuğuna sen .
Hem aşk ol bana
Hem sevgi ol bana
Sür haydi
Gözlerinin maviliğini
Göğümde izlerin kalsın .
Tutuşan gecenin nefesinde
Gözlerinin ferri
Ve şakaklarında saçların
Hayata utangaç ve acemi
Kavgada muayyer
Budanmış bir sancıydın.
Sen papatya sessizliğinde
Bir Çığlıktın .
Bir yangın
Acı - hüzün
Bir yanım , baharın sevinci.
Paslı bir hançer gibi
Geceme saplanıp durursun.
Senin için yaşamak
Sana yaşamak .
Çağan hücrelerinde
İlmek ilmek seni örüyorum .

2 . kitabım olan UÇURUM ÇİÇEĞİM şiir kitabında yayınlandı

Erhan Ünlü
Kayıt Tarihi : 24.8.2021 01:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Erhan Ünlü