ÇAĞIN DESTANI
Sıkı sıkı sarınıp bürünmene gerek yok
Bürünüp de namuslu görünmene gerek yok
Müslüman edasıyla gerinmene gerek yok
Sen bizi, biz de seni ta eskiden tanırız.
Senin gönlünde buda, biz hakka inanırız
Her kılığa girmektir sendeki malum yeti
Görünüşün de öyle, için dışından kötü
Ha resimde, heykelde, ha da sende ki beti
El bilmez marifetin, biz keskiden tanırız
Senin gönlünde buda, biz hakka inanırız
Başında beresi var, berenin süresi var
Bunun ne memleketi, ne de bir yöresi var
Sevmez de gönül koyar, beni de göresi var
Balkondaki kırmızı boş saksıdan tanırız
Senin gönlünde buda, biz hakka inanırız
Her mecliste maydanoz, çenedeki yay bozuk
Peşine dolandığın bayan hırsız, bay bozuk
Demliğindeki örtü, demlendiğin çay bozuk
Çaydaki derdestini şu kuskudan tanırız
Senin gönlünde buda, biz hakka inanırız
Uzak değil yakında insanlar toplu toplu
Ecelsiz ölüyorlar senin elin matkaplı
Zamansız eşiyorsun toprağı iki çaplı
Her türlü marifetin son askıdan tanırız
Senin gönlünde buda, biz hakka inanırız
Muhtacı derde salan, kafanda türlü plan
Mahfili elin olan, bildirilirde ilan
Sırtında kürkün yalan, ağzında dilin yılan
Övündüğün babanı biz iski’den tanırız
Senin gönlünde buda, biz hakka inanırız
Sen ki anan- atana kızarsın, bağırırsın
Yetmezse şeytanını yardıma çağırırsın
Hiç olmadık zamanda bir başta ağırırsın
Modern desinler diye ak viskiden tanırız
Senin gönlünde buda, biz hakka inanırız
Umutlar tavan yapar, hakikat yerde naçar
Havada sis etkisi, hayaller başka uçar
Ayak başlara baskın, hakikat senden kaçar
Davranıştan, fiilden ve baskıdan tanırız
Senin gönlünde buda, biz hakka inanırız
Koyuverdin bugünü, dününü, geçmişini
Sorsan herkes hatırlar nergisi emişini
Sıraya girişini, becerdiğin işini
Eşinin elindeki kör küsküden tanırız
Senin gönlünde buda, biz hakka inanırız
Buz tutardı ayağı, sizi nasıl yetirdi
Sence; atan bu malı nasıl haya getirdi
Biri armuda çıksa altına iş.tirdi
Dedenin suratını hep aksiden tanırız
Senin gönlünde buda, biz hakka inanırız
Ne derdinde memleket, ne de duada atan
Çok hırçın uçuyorsun, olur mu seni tutan
Her şey sıfır tastamam, dumanlanmadığın an
Köyde ki cızlavutu, lüks taksiden tanırız
Senin gönlünde buda, biz hakka, inanırız
Hayatını şen yaşa, hayal düşürme düne
Biz yine biziz hala, hayretlerdeyiz yine
Talih mi yaver gitti, zaman mı değişti ne?
Giydiğin sıktırmalı mor maksiden tanırız
Senin gönlünde buda, biz hakka, inanırız
30 Ağustos 2013
Beti: Biçim
Hak: Değer
Askı: Mücevherat
Küskü: artık, mânile
Kusku: çamaşır topacı
Ak viski: saf viski
Yetirmek: Büyütmek
Haya getirmek: Mal edinmek, meta biriktirmek
Buda: Ruhun saflık ve mükemmelliğinin gücüne,
kendiliğinden ulaşması ve böylece daha önce ortaya
çıkarmadığı mükemmel bilgeliğe ulaşma düşüncesi.
Kayıt Tarihi : 8.9.2013 15:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Zülfikar Yapar Kaleli](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/09/08/cagin-destani-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!