Çağımızın Şairlerine Şiiri - Şerif Hulüsi

Şerif Hulüsi
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Çağımızın Şairlerine

Öyle kolay sanma sen bu işi, kardeşim,
hemen kalkışma tellerden şarkılar döktürmeye!
Sazı bir kere eline almaya göresin,
bir görev yüklendin demektir, bilesin,
çok ağır bir görev, ve belâlı.
Geldinse anlatmaya yalnız kendi derdini, kardeşim,
yalnız kendi zevkini anlatmaya geldinse,
bırak elinden o kutsal sazı,
sana burda hiç kimse kulak asmaz.

Biz yaşamadayız bugün bir çölde, kardeşim,
çok eskilerde bir Musa vardı hani,
işte biz o Musa gibi yaşamadayız bugün;
tanrı tekparça ateşten bir kılavuz vermişti ona,
o da ateşten kılavuzun peşinden gitmişti.
Bugün tanrı tekparça ateşten şaire ne der bak:
Sizsiniz halkı mutluluğa götüren yolu aydınlatacak.

Ey şairler, gireceksiniz halkla kol kola,
alevlerin, fırtınaların içinden geçeceksiniz,
hiç durmadan yürüyeceksiniz, ama hiç durmadan;
alçaktır halkın bayrağını elinden düşüren de,
şurda, geride, bir kenarda gizli gizli,
bir parça dinleneyim, diyen de alçak.

Halk bakacak, görecek, anlayacak,
acı çeken kim, başkaldıran kim, dövüşen kim,
kim işi oluruna bırakmış,
kim günü gün eden,
kim şarlatan,
kim korkak!

Peygamberler çıkacak, yalancı ve kurnaz,
durun, diyecekler size, durun, ey insanlar,
işte burası, diyecekler, sizi yaşatacak yer,
işte burası bolluk ülkesi, mutlu toprak.
Bu korkunç yalanlara kanmayacak ama hiç kimse,
ne açlık kanacak, ne susuzluk kanacak, ne de umutsuz yaşamak,
haykıracak güneşte kavrulan milyonlarca insan,
hepsi yalan, diyecekler, hepsi yalan, hepsi yalan.

Ne zaman eşit pay alırsak bolluk sepetinden,
ne zaman hepimiz sırayla oturursak halk sofrasına,
ne zaman her eve girerse bereketli aydınlığı bilimin,
ne zaman pırıl pırıl yanarsa tekmil evler aydınlıklar içinde,
işte o zaman deriz, burada duralım, tamam,
işte burası bolluk ülkesi, mutlu toprak.

Biz o güne kadar, dur durak bilmeden
sürdüreceğiz amansız savaşımızı,
dağ taş demeden yürüyeceğiz,
gözler çakmak çakmak, yumruklar sımsıkı.
Sonunda, bütün bu çabalara karşılık
hiçbir şey geçmeyebilir de elimize,
yola çıkarken zaten biz bunu göze almıştık.

Ölüm kondurup alnımıza yumuşak bir öpücük,
kaparsa usulcana göz kapaklarımızı,
ve ipekten kefenler ve çiçekler içinde
alıp korsa bizi kara toprağa,
bu bile yeter de artar bize.

Çeviri: A. KADİR - Şerif HULÛSİ

Şair: Sándor Petofi

Şerif Hulüsi
Kayıt Tarihi : 18.2.2010 21:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Rüstem Ahmet Gözübüyük
    Rüstem Ahmet Gözübüyük

    tebrikler şair

    Cevap Yaz
  • Fikret Şahin
    Fikret Şahin

    Benim derdim şiirin anlattıkları veya anlatmak istedikleri değil,şiirin şiirselliği..

    Ya şiirin çevirisi içleracısı , ya da şiirin orjinali ..ama sebep ne olursa olsun ,bu şiirin bu haliyle günün şiiri seçilmesi en büyük içleracısı..

    Tüm şiir sevenlere sevgi ve saygılar.

    Fikret Şahin

    Cevap Yaz
  • Salim Kanat
    Salim Kanat

    uff..şiir mi şimdi bu? çeviri mi bozmuş yoksa..offff.

    Cevap Yaz
  • Saliha Yavaş
    Saliha Yavaş

    Bir noktanın değerlidir varlığı
    Dide kör olur bir noktadan demişler
    Osmanlı'da ''kör'' bir noktanın darlığı
    Közü kör eden bir noktadır demişler........

    Cevap Yaz
  • Gulhan Karadavut
    Gulhan Karadavut

    halk bakacak,gorecek,anlayacak,aci ceken kim,baskaldiran kim,dovusen kim kim isi oluruna birakmis,kim gunu gun eden, kim sarlatan,kim korkak,,,,,,degerli sair sandor PETOFI , kisacik yasam oykusunde cok degerli eserler birakmistir,bu guzel siirde onlardan biridir.degerli sairi saygiyla aniyorum .ceviriyi yapanlara sukranlarimi sunuyorum,,,

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (10)

Şerif Hulüsi