İş icabıdır, binersin otobüse,
Atarsın adımını ilk merdivene,
Gözünü diker şoför kıyafetine;
Başın açıksa, geç der yerine…
Senin görevin, otobüs sürmek mi?
Yoksa kimlik sorma görevlisi mi?
Doğrusu çok düşündüm, ayırt edemedim,
Yoksa budala mıyım diye daldım!
Çağdaş çağdaş; ne kadar da kullanıyorlar,
Bu söz uğruna kime yardakçılık ediyorlar.
Yok, sen çağdaşsın, yok çağ dışı,
Senin çağdaşlığın bu mu, tüm yasa dışı?
Hayvan gibi açılıp, saçılmak
İslam’a hep düşman olmak,
Kaplumbağa gibi durmadan gerinmek,
Allah aşkına çağdaşlık mı?
Çağdaş çağdaş nedir bu çağdaş?
İçki içip sarhoş olmak mı?
Çırıl çıplak dolaşmak mı?
İslâm’a düşman olmak mı?
Mafya olup tezgâhlar kurmak mı?
Beyaz kadın tüccarlığı yapmak mı?
Sorular sorular, arkası gelmeyen sorular…
İrtica, mürteci edebiyatından usandık.
Tezgâhlardan, dümenlerden,
Dönen dolaplardan, yalan haberlerden,
Entrikalardan, yasa dışı işlerden usandık.
Çağdaşlığı bilip yorumlayanlar var:
Onlar gibi düşünmezseniz,
Onlar gibi inanmazsanız,
Onlar gibi giyinmezseniz,
Onlar gibi yaşamazsanız,
Onlar gibi yemezseniz,
Onlar gibi içmezseniz;
Onlar gibi, sevilmezseniz,
Onlar gibi sevmezseniz,
Asla çağdaş olmazsınız, olamazsınız…
Çağdaşlık; inananca, yaşama saygı demek,
Farklı düşüncelere katlanabilmek,
İnsanları küçümsememek,
İnsanlara tepeden bakmamak demek,
Halkın tercihine saygı duymak demek,
Sevgi, saygı, hoşgörü, kardeşlik demek,
Çağdaşlık, adam gibi düşünmek demek…
Kasım 1989
Konya
Kayıt Tarihi : 13.7.2009 07:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)