“Çağdaşlaşmanın Tek Yolu DEVRİMCİ HUKUK “

Ahmet Emer
437

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

“Çağdaşlaşmanın Tek Yolu DEVRİMCİ HUKUK “

“ÇAĞDAŞLANMANIN TEK YOLU DEVRİMCİ HUKUK “
Adlı Kitabı’ nda Yargıtay Onursal Başkanı Sayın Vural Savaş’ ın yazdıklarına şöyle bir bakalım:
(sf.420-oo) Fatih Sultan Mehmet’ in 15. Y.y.da “Ormanlarımdan yaş kesenin başını keserim” diyerek, ormanlarımızın önemini vurgulamış olmasına karşın, çok partili döneme geçildikten sonra oy kaygısı ile ormanları tahribe yönelik eylemlere göz yummaları, sık sık orman affı getirmeleri üzerine, Anayasa’ nın 169/3. fıkrasına,”Ormanlara zarar verebilecek hiçbir eyleme izin verilmez. Ormanları tahribe yönelik siyasi propaganda yapılamaz, genel ve özel af çıkarılamaz. Orman suçları af kapsamına alınamaz.” Hükmü konulmuştur.
Özellikle kendisi orman suçu işleyen politikacı yok gibidir. Ama Rte kendisi orman suçu işleyerek mahkum olmuş birisidir. O davada yargıca da hakaret etmiş ve mahkum olmuştur. Yargıç doğru olmamasına karşın hoş görü göstererek cezayı hem paraya çevirmiş hem de ertelemiştir. Ne yazık ki rte yeni suçlar işlemekten çekinmemiştir.
Beyoğlu 1. As. CM ve Kartal 1. SCM’ lerinin 17.03.1998 ve 18.03.1998 günkü kararları ile sabıka kayıtlarının silinmesine karar verilmiş. Sanık rte’ nin somutlaşan kişiliği, bu konuda geçmişteki eğilimlerine göre yaptırımların paraya çevrilmemesi ve hem de ertelememesinde bir tutarsızlık görülmemiş. Sonuçta da ceza yaptırımı 047.09.1998’ de onanmıştır.
İstanbul B.Ş.B.Bşk. rte TCY/312. Md. uyarınca hapis cezasına çarptırıldı. Bunun üzerine (dinle kandırılmış) Müslüman kesim savcıya saldırı, savcı ve yargıca tehditte bulunmuşlardır. (Şimdi olduğu gibi yine) rte dinci kesimi kışkırtmıştır.
O sıra ABD İst. Başkonsolosu rte ile 1 saat görüşme sonrası gazetecilere, “Seçilmiş liderlerin suçlanmaları çok ciddi bir sorundur. Türk demokrasisine güveni zayıflatır” demiş. Beyaz Saray’ da Monica Levinsky ile “ORAL SEKS” yapan ABD Başkanı Clinton’ ın suçlanmasını göz ardı etmiştir. ABD demokrasisine (!) gölge düşmemiştir!
Rte Siirt’ teki konuşmasında oradakileri ayaklanamaya çağırmıştır. Hiçbir toplum milleti birbirine düşürmek isteyen kitle eylemlerine izin vermez (bizim dışımızda) ! Rte düşünür değil, siyasetçidir. Okuduğu şiir de bu açıdan değerlendirildiğinde şairin amaçladığı değil, düşünmediği bile bir eylemin parolası durumuna getirilmiştir.
Rte’ nin TCY 312. md.si uyarınca 10 ay hapis, 716. 666.-TL’ lık mahkumiyet kararı Yargıtay’ ın 8. Ceza Dairesi tarafından onaylandı. (rte’ nin siyasi yaşamı bitmişti!) Dinci kesim, “Halkın oyu ile seçilmiş birinin siyasi yaşamı milli irade (!) ye karşın yargı tarafından yasaklanamaz! ” savını attılar. (içeride tuttukları 5 MV’ ni görmediler!) “Çoğunluk iradesi ne isterse o olur!) ” dediler. Oysa çağdaş demokrasilerde bu görüş yok hükmündedir. Hitler zulmünü yeniden yaşamak istemeyen demokrasiler bunu göz önünde tutmak zorundalar.
Rte’ nin Ziya Gökalp’ in şiirini okuduğu için mahkum edildiği de doğru değildir. Vural Savaş’ ın buna yanıtı,”Apo militanlarına ‘ordular ilk hedefiniz Akdeniz’ dese bu suç sayılmayacak mı olmuştur? . Neyin nerede nasıl söylendiği önemlidir. Mahkeme orada,” Halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek açıkça düşmanlığa sevk ettiğini” görmüştür. (Şimdi de olduğu gibi)
Demokrasilerde sandıktan çıkmış olmak kimseye halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek açıkça düşmanlığa sevk etme hakkı vermez. Çoğunluk her zaman haklı olmayabilir. Ulusal iradenin de uyması gereken kuralları vardır. Demokrasiyi demokrasi yapan da budur.
Hakkında hüküm kesinleşen rte, 27,09,1998’ de Tuzla’ da bir törende “vur de vuralım, öl de ölelim” sloganı üzerine (Bahçeli’ yi eleştiriyor ama!) , “Sizin adınız Vural mı da size vurun alın diyeyim, sizin soyadınız Savaş mı da size savaşın diyeyim? ” diyerek halkı Yargıtay C. Başsavcısı’ na karşı eyleme çağırmıştır.
Dönemin İç İşleri Bakanı Sadettin Tantan 18.05.2000 gün, 194 sayılı Kararda: “İst. BB Eski Bşk. Rte’ nin TCY.311/1. md. de tanımlanan ‘suç işlemeye tahrik’ maddi unsuru yanında, ‘hedef gösterme’ eyleminde de bulunmuştur.” Diyerek soruşturma izni vermiştir.
Bu izinden sonra Kartal C.Savcılığı 24.06.1999 gün, 221 sayılı İddianame ile “Görevli Yargıtay C. Başsavcısı’ nı Öldürmeye Tahrik Etmek” suçundan kamu davası açmış. (04.12.1999’ da yürürlüğe giren bir yasa ile 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında ancak Yargıtay C. Başsavcılığı’ nca dava açılabilecekti artık.
Dosya Vural Savaş’ a gönderilmiş. Olayı kendi kaleminden yazalım. “rte’ nin 312. maddeden kesinleşmiş bir mahkumiyeti olduğu için seçimlere katılmasına, bir partiyi yönetmesine olanak yoktu. Bana karşı eyleminden ötürü genç birinin ceza evinde yatmasına gönlüm razı olmadı. Kendi imzamla TAKİPSİZLİK KARARI VERDİM.
(Daha dün SAVCILIĞINI RTE’ NİN YAPTIĞI (!) davada verilen cezalarla yüzlerce kişi, idam/ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis, 174 yıllık hapis…..cezaları ile içeride çürüyecekler, ocaklar sönmüş, yaşamlar karartılmıştır! ..)
“Mahkum olacağı mevcut delillere göre kesindi. Rte’ yi kurtardı. Siyasette önünü açan O’ dur” diye eleştirildim.
Buna karşın Başbakan olduktan sonra peşimi bırakmadı, şikayet dilekçeleri vererek, tazminat davaları açıyor…
Eh Sayın Başsavcım atasözlerimizi nasıl unutursunuz, “Besle kargayı, oysun gözünü”. “Haketmeyene padişalık vermişler, ilk işi babasını asmak olmuş”! Siz daha çok mahkeme kapıları aşındırırsınız! ..
CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal ve o dönemin CHP’ lileri de Sizin gibi seçime girebilmesi için çok gayret, anlayış, hoş görü gösterdiler! .. Deniz Baykal’ ın sonunu nasıl getirdi? . Sonraki Genel Başkan’ ın da soyunu sopunu, boyunu karıştırdılar. İstedikleri krediyi vermesine karşın “sen kaç paralıksın da kredi veriyorsun! ” Gibi bir aşağılamaya girişti.
Kaddafi, en zor anlarımızda, bize dünya ülkeleri ambargo koyduğunda petrol verdi. Para yardımında bulundu. (Yanlış anımsamıyorsam rte’ ye seçim öncesi yardımı da olmuştu!) Yurttaşlarını Türkiye’ ye türizm amaçlı gönderiyordu. Türkler’ e iş alanları yaratıyordu…. Kaddafi’ nin sonunu nasıl getirdi? ! .
Kardeşim Esat, oldu Eset! Ailecek Birlikte tatillere gidiyorlardı. Gümrükler kalkmıştı. Haçlılar’ ı üstüne savaşa çağırdı! .. Onlar gelmeyince ABD istememesine karşın kendisi savaşıyor O’ nunla.
Habire el ense çekmişti ama İran Cumhurbaşkanı güreşe girmedi! .
Sayın Vural Savaş, “(F) Tipi Örgüt” ün neden PKK’ dan daha tehlikeli olduğundan söz etmiş.
Melih Aşık’ ın, “Medyaya bu yalan haberleri, dinlemeleri vb. belli ki bu örgüt servis ediyor. Bu organize suç örgütü hangisi, neden kovuşturulmuyor? TCY 302. md. ye aykırılıktan ceza soruşturması ve dava açılması gerektiği”….savcıların böyle bir girişiminin olmadığı..
Anlaşılan İKTİDAR YANLISI KOMPLO MERKEZLERİNİN ANKARA’ DA RAHAT BİR ÇALIŞMA ALANI VAR”… diye sürdürmüş.
Şimdi yazıyorsa, “ben Tayyib’ in gotüyün gliyim” dendiğini; beyin ne yapar sorusuna kapıcılık yapar yanıtı veren halkımızı da yazardır sanırım.
Yorum Sayın Savcım ve sizlerin.
Saygılarımla. 06.08.2013

Ahmet Emer
Kayıt Tarihi : 6.8.2013 17:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İsmail Kızılay
    İsmail Kızılay

    KUTLARIM SİZİ YURTSEVR ARKADAŞIM.yuvasız kuş

    Cevap Yaz
  • Mustafa Yılmaz İsmailoğlu
    Mustafa Yılmaz İsmailoğlu

    Şiir tadında deneme yazınızı beğendim. Gönlünüze sağlık. Kutlarım. Selamlar...

    Cevap Yaz
  • Orhan Erdoğan
    Orhan Erdoğan

    Güzel paylaşım için sağol Ahmet Bey

    Cevap Yaz
  • Orhan Erdoğan
    Orhan Erdoğan

    Güzel paylaşım için sağol Ahmet Bey

    Cevap Yaz
  • Ahmet Emer
    Ahmet Emer

    İleti / mesaj yazarken Sayın Vural Savaş' ı yanlışlıkla Yargıtay Onursal Başkanı diye belirtmişim. Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak düzeltirim. Özür diler, BAYRAMINIZI KUTLAR,ESENLİKLER DİLERİM.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Ahmet Emer