Yağmurlar yağmaz olmuşsa göğümüzden,
İkide bir bekaret kontrolünden geçiyorsa sular,
Beton barikatlar ufkumuzda, gökdelenler...
Annemizin ölümüne çok ağlamalıyız.
Asvalt örtmüşse üstünü toprağın,sokakların,
Bahçelerden karanfil kokuları yükselmiyorsa,
Bir karınca gibi demirin,betonun sonuzluğunda,
Modern bir metafizik uydurmalıyız.
Kara katran bir lacivertte gökyüzümüz,
Sürmüşsek güneşi ıssız Gobiİ Çölüne,
Soluğumuz sığ,solgun ölü yüzü yüzümüz,
Sinemaları yas evleri yapmalıyız.
İçtiğimiz asit,soluduğumuz karbondioksit,
Yatağımız lastik,oyuncağımız plastik,
Meyvelerimiz uygarlığımız gibi tatsız,
Genlerimizi yeniden kurmalıyız.
Kurttan insanlar arasında yaşam savaşı veriyorsak,
Konuşmamız temkinli,adımlarımızda korkaksak,
Ve her sevgi sözcüğünün ardında bir hinlik varsa,
İnsana yeni bir tanım getirmeliyiz.
Dilleşiyorsak kaça sorusuna ayarlanmış dillerle,
Hayatımız borsanın trendinde bir rakkam
Gırtlak yırtıyor şarkılarımız,metal sesiyle
Hurdalıkları sanat merkezleri yapmalıyız.
Hep korku,hep ümitsizlik ufkumuzdalar,
Sağımızdan,solumuzdan uçuşuyorsa sıfırlar,
Dalmışsak mutfağımıza kadar evraklara.
İnsanlık öykümüzü gökyüzüne savurmalıyız...
Bir bilgisayar disketinde tüm evren
Kutu kutu evler, labirent şehirlerde birer fare...
Işıltılı çarşılarda zift bir yürek taşıyorsak,
Mezarlarımızı mühendilere yaptırtmalıyız...
15.02.2000/Erciş
Osman BalkısKayıt Tarihi : 29.5.2006 23:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!