adım
uzaklaştıkça dudaklarından
hasretten ilmeklerle
susmalar asılır
duvarlarına gecenin
altından geçtiğim her sokak lambasına
Susuz ırmaklarda yundum
Hergece aymadı beni üşümeler
Aymadı her sabah
Yatağımda ölü güvercinler buluşum
Solgun bir nisan akşamıydı
Mevsimler yaşadım fukara mevsimler
önce kelimeler terketti
böyle başladı
kesilmiş umutlardan
boşalan kanda boğulmalar
ve böyle başladı
ıssız çölde uçsuz yolculuklar
Bir İsmail teslimiyeti
Bir kurban sadakati ile
Uzattım boynumu aşka
Ne vurup ayırdın başımı gövdemden
Ne de kaldırdın tutup ellerimden
bakıp
bakıp da duvardaki sayılardan
vuslatlar umardı gözlerim
uçlarında beklenmeye değer
ertelenmişlikler taşırdı akrep
ve yelkovan
HAYATIN E HALİ
YAŞAMAK CEZASI
/her sabah dirilmeyi beklediğim geceler
kefensiz sokulduğum mezarlar gibidir/
Uzak İklimler Düşü Senden Yana
verilmiş sözler arayan bir bıçağım
ibrahim’in elinde
hırçın savruluşlarım bölüyorken havayı
korkuyorum bir yüreğe dokunmaya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!