Tunceli doğumlu.Erzincan Lisesi mezunu.Uzun yıllar İstanbul'da yaşadı.2003 yılında yerleştiği Mersinde zaman zaman yazdığı şiirleri MEŞYAD yayın organı MAKİ Dergisinde ve Berfin-bahar dergisinde yayınlandı.Ayrıca bazı sanat-edebiyat sitelerinde şiirleri yayınlanmaktadır.Henüz yayınlanmış kitabı bulunmamaktadır.
Gözbebeklerimiz kundaklanır yalımsız
Yanmalara yanarız yürek içre.
Görmesin mavinin ötesini
Görmesin aşklarımızın yangın külü tenini
Dağların ardı şirin
Gece gitti...
Bırakarak esmerliği
Yar kokulu düşlerime.
Mil çekilmiş gözlerimden
Düşer dağlara
Ayrılığın yangın türküleri.
Şimdi; bun, sıkboğaz, üryan,
Feodal bir gecedeyim.
Kin kusar törenin karanlığı.
Ormanların yaban uğultusunda
Bir ispinoz küçüğü kaçışır telaşla.
Kalabalık bir çınarın gölgesinde,
Gökyüzü olup yağmura bezenmiş gözlerim.
Kümülüsler avuçlarında hüzünlerimin.
Yamanmış bir yürek olur lime lime mutluluklar
Yurtsuz bir mültecinin sandukasında saklı.
Ah! Nasıl bir yoğunluktur beni çatlatırcasına
Kanar gövdesinden ayrı bir dal gibi.
Kanar çürük bir diş ağrısıyla.
Mavi ay tutuşur hasretinden
Sayrık bir bedende bir umut kanar.
Yok olur gayyanın kazanları.
YAĞMA ÖYLE
Sen, bulut gözlerinle
Yağma öyle..
Yağma, hüznümün terk edilmiş sokaklarına.
Bilesin; kedilerle ayni tasta içerim
Küllerini ateşlemenin zamanıdır
Farkında olmadan bizden uzaklaşan
Umut doluşmuş istasyonlarının.
Gözyaşlarının tuzu kurumuş mendilleri
Sallanmıyor artık tozlu pencerelerden.
Siz;
Düşleminde kirli beyaz
Köpükler gezdiren yıkıcılar!
Duyuyormusunuz?
Kozalarını örüp şiddetten
Gövdeleleri darpedilmiş düşlere koyulanlar!
Yitip giden hayata
Zaman ve mekan sonsuzluğunda
Savrulup giden rüzgara
Can veren iklimler nerde?
Hızla değişmekte cismin halleri.
Orda;
Çetrefilli bir oyunun
Merkez üssüdür hayat.
İki kardeşin parçalanan
Gözlerinde iki çaygara
Dicle kıyısına akan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!