Cadı Tahtası -Sylvia Plath-

İsmail Aksoy
1898

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Cadı Tahtası -Sylvia Plath-

Cadı Tahtası

Siyah derinliklerinden cama yükselen
Soğuk bir tanrı bu, gölgelerin tanrısı.
Pencerede, şu doğmamışlar, şu tamamlanmamışlar
Toplanır güvelerin kırılgan solgunluğuyla,
Kanatlarında kıskanç bir fosfor ışıllığı.
Sülüğenler, bronzlar, kömür ateşindeki
Güneşin renkleri büsbütün avutmayacak onları.
Onların derin açlığını tasavvur edin, aşı boyasıyla işaretlemek
Veya ıslah etmek isteyen kan sıcaklığı için karanlık kadar derin.
Cam ağızlar emer kan ısısını işaret parmağımdan.
Yaşlı tanrı damla damla akıtır buna karşın sözcüklerini.

Yaşlı tanrı da muhteşem şiirler yazar
Gösterişsiz tarzlarda, atıklar arasında aylakça gezerek,
Her iğrenç çöküşün adil tarihçisi.
Zaman ve nesrin zamanları çözdü
O’nun konuşan kasırgasını, hafifletti O’nun aşırı mizacını
Çekirgeler misali kararan havayı vururken sözcükler
Ve takırdatırken tümüyle kemirilmiş mısır koçanlarını.
Üstümüzde çözülen mavi, kutsal bir kibri
Kuşanmıştı gökler bir zamanlar, sis şeklinde alçalır,
Zerreciklerle koyulaşır, bataklıkla evlenmek için.

Bakirelerin gözyaşlarından daha tuzlu afrodizyakları olan
Safran saçlı o bozuk kraliçeye
İlahi okuyor erkek. Ölümün şu müstehcen kraliçesi,
Göndermiş solucan kuryelerini erkeğin kemiklerine.
Gene de ilahi okuyor erkek O’nun özsuyuna, sıcak nektarına.
Görüyorum erkeği, kösnüllükle sıyrılmış ve sert, kadının aşkının
Ölçülebilir hatırası olarak, sert çakıltaşlarının
Pulluk bıçakları gibi neleri alt üst ettiğini anlamaya çalışıyor.
Erkek, tanrı misali, sendeleyerek, hecelemiyor
Buradaki harflerden veciz bir Cebrail’i,
Fakat heceliyor tumturaklı, şehvetli nostaljilerini.

(1957)

Sylvia Plath (1932-1963)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

https://ecnebiedebiyat.wordpress.com/category/sylvia-plath/

İsmail Aksoy
Kayıt Tarihi : 28.9.2016 15:37:00
Hikayesi:


Ouija by Sylvia Plath It is a chilly god, a god of shades, Rises to the glass from his black fathoms. At the window, those unborn, those undone Assemble with the frail paleness of moths, An envious phosphorescence in their wings. Vermilions, bronzes, colors of the sun In the coal fire will not wholly console them. Imagine their deep hunger, deep as the dark For the blood-heat that would ruddle or reclaim. The glass mouth sucks blood-heat from my forefinger. The old god dribbles, in return, his words. The old god, too, writes aureate poetry In tarnished modes, maundering among the wastes, Fair chronicler of every foul declension. Age, and ages of prose, have uncoiled His talking whirlwind, abated his excessive temper When words, like locusts, drummed the darkening air And left the cobs to rattle, bitten clean. Skies once wearing a blue, divine hauteur Ravel above us, mistily descend, Thickening with motes, to a marriage with the mire. He hymns the rotten queen with saffron hair Who has saltier aphrodisiacs Than virgins' tears. That bawdy queen of death, Her wormy couriers are at his bones. Still he hymns juice of her, hot nectarine. I see him, horny-skinned and tough, construe What flinty pebbles the ploughblade upturns As ponderable tokens of her love. He, godly, doddering, spells No succinct Gabriel from the letters here But floridly, his amorous nostalgias.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Aksoy