cacabey parkına oturursam
bir eylül de oturur benimle
taburelerin üstüne
kuru bir çınar yaprağı gibi savrulurum hep
uzun çarşının rüzgarlarıyla terme caddesine..
cacabey parkına oturursam
her zaman demli bir çaya yakındır canım
kumruların biri kalkmadan diğeri iner meydana
alır getirir özgürlüğü insanlığa satar
en büyüğünden olsun bardağım
çırak girdiğim bir işten usta çıkarım..
cacabey parkına oturursam
daha da ağırlaşır ağustosta caddeler
ruhuma küçük bir çocuk
neşetten bir türkü armağan eder
dalgın ve kör değilse eğer o çocuk
farkındadır her sabah
cacabey parkında oturduğumu..
cacabey parkına oturursam
buruşmuş bir mektup gibi atar masama
üniversiteli bir kız
layığını bulamamış aşkını
lisanım yetmez anlamaya
tutar geçmişime küfrederim..
yine de bir gün
cacabey parkına oturursam
hiç bir ayrıntı veremez
bana bu şehirde olmamın lezzetini
her şeyi unuturum bir an
belki de sırf bu yüzdendir
kaskatı demli
fakat hijyenik olmayan
bir bardak çayı
şekersiz içişim!!
Kayıt Tarihi : 25.3.2020 02:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
1 EYLÜL 2009
Şairin şiir dili ve şiir örgüsü harika.
TÜM YORUMLAR (1)