Bak,
yeniden yaklaşmadık mı sessizliğimize,
o çabuk akışına kaptırmışken kendimizi, renkli ışıkların ve şarabın ardından,
belki biraz daha erken kalkıp, dah çok yaşamıyor muyuz her son anlarımızı,
bilerek ve anlayarak her kırışıklığı, kafamızı dağıtmaya yormuyor muyuz,
bir saat daha uyuyarak, huzur arıyoruz rüyalarımızda,
neden?
Bak,
nasıl da karınca gibi dolanıyoruz caddelerde ve yaya geçitlerinde,
karşıya geçmek için beklerken son dakikalarımızı düşünüyoruz şimdiden,
beyaz camın karşısında huzur arayan insanları arıyoruz,
elektronik yazışmaların gölgesinde.
Bak,
ne kadarda yaklaştık iki satır yazana dek,
son sözlerimiz olabilecek kelimelerin peşinden,
ve arasında saatlerce çalışmaların içinde, gözlerimiz daldığında
hesaplaşmalarımız ve kokularımızın gerçek olduğu anlar...
Yılları sayarken, dakikalara saatlere saplanmak,
yelkovanla hesaplaşmak kim bilir kaçıncı kez yattığın buğulu floresanın altında,
ilaç kokan cildinin hijyenik dokusunda, huzurunu bozan,
kendine yabancılaşmış yanların,
yok, artık, her şeyin sonuna gelmenin vakti, yalnız...
Kayıt Tarihi : 19.6.2006 16:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!