Bu aralar yine sen krizim tuttu be Cabbar.Aslında sanki biraz közlenmiş/biraz karaya vurmuş gibiydi sana sevdam/sana özlemlerim /sana gelişlerim ve o sabrı sukun bekleyişlerim.Hani dağıtıp durmuştum kendimi başka başka konularla eski dostlarla muhabbet falan.Yooo ben kendimle köşe kapmaca oynamışım.Hem sözde/hem özde senliyim.Kokum/nefesim bile sen..
Ne yapsam/ne etsem de kopamıyorum,atıp aklımdan bilinmezlere de kaçamıyorum.Nasıl başaracağım söyle Allahım.Ben bu cabbar yükünün altından nasıl kalkacağım?
-Bre Cabbar son günlerde iyiden/iyiye koydu yokluğun.Hani bensiz gitmelerin olmayacaktı.Yolları bitirdim demiştin cannn.
-Ne yaptın sen benim yalancı yarim
-Ellerim yine tuşlarda,numaranı çevirip duruyorum.Hay aksilik aradığınız kişi şu an meşgul,bir daha çeviriyorum bile/bile lades benimkisi; Oysa numaranı ben kullanıyorum,faturaları hala Cabbar diye ödüyorum Adını görmek var ya faturalarda o ne acı
kalbimi nasıl da dağlıyor her defasında ve telefonun ilk açılışında sen….küheylanım.İşte ondandır ki ben hep seni yaşamalardayım.
-Çoğu kez resimlerimize gidip geliyorum,hele de o haralardaki gezintilerimiz.Bana at’a binmeyi öğretmen ve zamanın birinde senin gibi deli yetiştirdiğin KEYFO’nun beni yere çakması nasıl da an be an görüntülenmiş.O’rda ne kötü olmuştun be Cabbar ağam.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,