27.kattayız,gökyüzüne çok yakın/yeryüzüne çok uzak hissediyorum kendimi yine o bilindik fobim tutuyor.
pencerelerin bütün storlarını indiriyorum.Hani çocukluğumuzda,ay ve yıldızlara uzanabiliriz diye tırmandığımız o tahta merdivenlere hiç benzemiyor bu dehşet kuleler.
Şaşkınlıkla seyrediyor Cabbar vey nee ediyon yosunum? Kapkaranlık bi dünya kaldı sana eee dışarıyı seyretmeyecen mi? Hele ki balkon sefası nasıl da güzel,ahan Paris ayaklarının dibinde cennet gibin
-yok yokkk balkon malkon istemem böyle iyi ağam
-haa korkisen demi canome,hemi de ben variken.Veyyy iki gözüm yanındayım and olsun korkacak bi şey de yok,tut elimi beraber bakalım camlardan,sonra da balkona çıkalım.
Uzattım elimi,cama doğru yürüdük,bana bazı korkularımdan arınmam gerektiğini hatırlatıyor ağam,ürkekliğimi saklamağa çalışırken farkında olmaksızın nasıl da sıkmışım elini.
-Yosun,essahtan ne kuvvet varmış sende be,elimi nicedir hiç böyle sıkmamıştın,haa demek hep yükseklere getirmeliyim seni.? Sen ve Ben o zaman hiç bırakman da elimi değil mi?
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Hoş bir anlatım İçten bir anlatım Birde basit yazım kylarrına uyulsa daha güzel daha anlaşılır olacaktı Yüreğinize sağlık diyerek paylaştım EMEĞİ alkışladım
Başarılarınızın devamını diliyorum
gerçek ılımlı güçlü anlatımıyla hoş bir paylaşım olmuş kutlarım
salim erben
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta