bu dünya bizim değil farkındaysan. nasıl yabancı olur ki her şeyimize. neresinden durup baksak çok uzak. bir ad bulmakta önemli değil. kurgulanmış ve kendi akışına bırakılmamış dünya her ne kadar sessizce dönüp dursada, adı bilinmez dertlerin yanında, hani şu çocuklar varya, saçlarını örtmeye çalışan, görünmesin günah diyen, işte onlardan öte bu dünyada başının üstünde bir çatı ve altında insanların dua edecek ibadethanesi yok.
öyle utanılmaz bir yerdeyiz ki, kötülüğün ve namussuzluğun zinciri, bu insan gibi görünen, bize engel oluyorlar diyen, yangın yağma kaçıp gidenler, gelip ellerimize sarılıyor. bak sen ve ben ve milyonlarca çocuk daha duları ağızlarından düşmeden, bir mermiyle selamlaşıyorlar yeniden ve halen ülkemde ölecek mi insanlarım, bir iç'ten dua etmeden.
evet bir çatısı olmayan, yakarır, yanarken ve dua edip secdeye duramazken, binlerce insanım var benim. ne ahlakın, ne adaletin, ne insanlığın sahip çıktığı. başlarını sokacak bir yer araken saç örtüsüne takılıp kalıyorlar yeniden. bak onların hiç bir şeyi eksik olmasın ama bizim daha 'duaevlerimiz' yok, geçtik saçı başı, bizim daha 'ibadethanemiz' yok. yağmur ormanlarında kağıdın gazetenin girmediği yerdekilerin var. afrika sıcaklarında yananların, binlerce metre yüksekte olanların ama benim insanlarımın halen duaevleri yok ve bu yüzden 'cem' edemiyorken, 'turnalar' gibi 'semah' dönemiyorken, nasıl gülerim bu yüzlere, nasıl ölürüm yeniden.
ben gitmek istiyorum, uzak olsun, dili dilime benzemesin, hangi renk olursa olsun ama illa insan olsun ve gelip sorsun 'ey insan en son ibadethanende ne zaman dua ettin' kapatayım gözlerimi ve düşüneyim elimden alınanı ve utanarak diyeyim ki 'bizim ibadethanelerimiz yok' ama söylemeyeyim, çünkü inanmazlar ve derler ki, 'siz ağaçsız, siz betonsuz, siz kiremitsiz bir yerdemi yasıyorsunuz. peki sizin buzdan kalıplarınız, metrelerce boyda ağaçlarınız yok mu' ve belki de derler ki,' bir mağaranızda mı yok ' biliyorum gülüyorsun ama benim ve insanlarımın henüz ibadethanesi yok. biz o yüzden sarılıyoruz koca dünyaya ve insanlar anlasın diye o yüzden sarılıyoruz insanlığa. farkındayım fazla iyi olmak öldürüyor insanı ama şayet inandıkları varsa, orada hesap sormak isterim bu vicdansızlığa.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Insan Olmak,Ya$amak
Daglara,ta$lara
sayfalara yazsam o erdemliligini
sevginden
ho$gorunden bir damla etmez
kapanmaz goz kapaklarim yorgunluktan
usanmaz bu deli gonlum seni tanitmaktan
Kur$unlarla olmem,ate$e atsalar yanmam
ali$kinim guzelim yureginin o,sicakligina
esinlenendim du$uncelerinden,sahibim onlara
çeliktendir du$unen beynim,dayanir kur$unlara
Anlamli baki$larin ya$amaya
gulu$un sevilmeye
insanca ya$amak guzel
insanim
ali$tim ya$asin insanlik demeye
yarattiysan bir birey,guzel bir hava
deger ya$amaya insanca,deger bu havaya
insaniz;layigiz sevmeye,deger sevilmeye
Guç_kuwet sende,a$k_sevda sende;ya$asana
bireysin;beceri sende
yarat;el,emek sende;ekmek sende;korusana
insansin;ho$goru sunansin,gonullere kazsana
beyninde du$uncen,elinde ekmegin
paktir o alnin,korkulara direnip dursana
korkular pis,huzunler yarali;lanet oku o,hicrana
hayranim du$uncene,emegine;paktir,toz kondurtma alnina
Ya$am guzeldir insanca insan olana,guvenmelisin dostuna
Dolsun dagi,ta$i,ovasiyla name yakan bulbuller,bayku$lara mezar olsun baglar bahçeler.
Selam olsun du$unenlere...Du$unceler daim.Eliniz sahip,onurlarini koruyacaktir halklar bu $airlerimizin.Sizleri emeginizle selamlarim...Kamil Kemal
dün salya sümük şehit cenazesi kaldıranlar,bugün kapı önünde mustafa kemal'i dövüyorlarsa siz cem evlerini daha çok beklersiniz....
kıblenizi öpüyorum.
Size tamamen hak veriyorum ve kutluyorum bu sorunlar mutlaka bir gün tamamen ortadan kalkacak..
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta