Öyle bir çaldılar ki
Ellerim yandı.
Kalem maviye dönmedi kaç zamandır.
Kan revan içinde uykular,
Alnım çatlak…
Öyle bir çaldılar ki
Düşlerim yandı.
Sol yanım sızlar durur,
Şarkılar aynı arabesk acıyı vurur.
Öyle bir çaldılar ki
Topraktan gelmedik mi,
En acı, toprak kanatır tırnakları…
Akşam çöker yüzüme,
Ben acılara uğurlarım kendimi,
Kırık bir sazın çıkaramadığı ses olurum,
Ezgiler büyütürüm pencere pervazlarında…
Öyle bir çaldılar ki
Tırnak kirlerinden arınamıyor kimlikler,
Çünkü, hiçbir kürdan hem düş,
hem tırnak için değildir…
Öyle bir çaldılar ki
Günah çıkarmada zulüm,
'Aynı kökten gelir zulüm, mazlum, zalim'
(mazluma geçince güç en zalimidir yaşamın)
Herkes iç sesiyle tarıyor saçlarını düşlerinin,
“Ruh metrelerce önde yürüyor bedenden”
Öyle bir çaldılar ki
Bedenimdeki yara izi
Gözlerindeki korkunun yankısıdır,
Destandan destana koşar…
Ki… renk körüdür her destan…
Öyle bir çaldılar ki,
Yüzünü gördüğüm, görmediğim,
Elini tuttuğum, tutmadığım,
Tanıdığım, tanımadığım…
Herkes… Çaldılar…
Düşlerimi çaldılar….
Kayıt Tarihi : 27.1.2011 13:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

o sızı olmadan yaşadığımızı nasıl anlarız ki...
TÜM YORUMLAR (1)