bUzlU sİslEr sIcAk bUhArlAr – 10

Habibe Merih Atalay
496

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

bUzlU sİslEr sIcAk bUhArlAr – 10

h E r ş E y E r A ğ m E n!

Düşünme süresi çok uzun.
Son ana kadar düşünebilirim..
Bir sınavda değilim.
Vereceğim yanıtların doğru olması gerekmiyor.
Rastlantı sonucu doğru yanıtlar da vermiş olsam
Yine de bir şeyi atlayacak ya da atlatacak değilim.

*
Yaşayacağımı düşünerek yazdığım
Her şeyin,
Yazacağımı düşünerek;
Yazarak düşünerek,
Yaşamak..
Her şeyi..

Pek çok şeyi ve hiçbir şeyi.

Bir şey olacağını sanıyorum.
Kalemime fazla bastırıyorum,
Ucu kırılıyor durmadan...
Ucu kırılıyor,
Düşünüp yazdığım her şeyin.
*

(Şarkı- Güfte:Enis Behiç Koryürek)

Geçsin günler, haftalar;
Aylar, mevsimler yıllar.
Zaman sanki bir rüzgâr
Ve bir su gibi aksın.
Sen gözlerimde bir renk,
Kulaklarımda bir ses;
Ve içimde bir nefes
Olarak kalacaksın!

Anı kullanma biçimim..
Hece sayısı sekiz, kelime sayısı üç;
On harf kullanıldı:
A, b, ç, ı, i, k, l, m, n, u... ötesi:
Bir yığın açıklamaya yönelişte bir cümle..
Sanki daha devamı var gibi cümlenin.

Bir araştırmacı gibi kılı kırk yaramasam da,
Detaylara girmeyi,
Girebilmeyi istiyor içim yine de.
Detaylar, üst üste binen renklerin
Tek tek ayrıştırılışı prizmada.
Ana Rengin,
Başlangıç Tema’ sının,
Temasla yüzeye çıkartılıp:
Haa.. buymuş.. deyip,
Durumu iyice kavradıktan sonra,
Bulanık gerçekliğin sularına bırakılıvermesi
Sevimli küçük yengecin.
Elimi kapmasına,
Ya da detaylar denizinde boğulmamıza neden olmadan,
Geniş bir soluktaaa, oh! ;
Dolaşabilmek engin derinliklerde peşi sıra..
Çok çok isterdim..

Yaptığım da bu bir bakıma
‘Anı Kullanma Biçimim’den yola çıkarak.

Çabamın ardında yatan gerçek:
Samimi, dürüst ve yalın gerçek:
‘Seçmeci İnsan Toplumu Yapımızın
Değişmezliğinin Kanıtlanması’da
Denilebilirdi; belki, bir bakıma
Konunun en birincil açılım noktası
Oradan başlıyordu ne de olsa;
Ama nedendir bilmem bunu bu şekilde saptamak,
Hah! İşte buymuş, dedirtmekte
İstemiyorum açıkçası.
Dahası neden yazdığımı bilmiyorum.
Anı kullanma biçimim yazmak;
Düşünmek; okumak; düşünmek; yazmak
Periyotlarında birbirini takip eden
Bitmeyen kilometre taşları
Ara duraklarıyla sürüp gider işte.
Pek çok neden yakıştırılabilirse de
Bunu ‘Ben’ yapamıyor.
Yapmak istemiyor belli ki, ve ısrarla..

Hayır, hayır! Bahanem yok aslında.
Gerçek bir bahanem yok.

Tıpkı hayatta varoluş biçimlerimizin
‘Tek’ ve nedeninin ‘gerçekçi’ olamayışı gibi,
Bahanesiz yaşıyorum..
Yani yazıyorum;
Bir tek bunu biliyorum.
Bir gün sıkı bir bahanem olursa diye beklemeye
+ eklenmekte ve eşitlenmekteyim hali hazırda;
E, bu aşamadan sonra pekte gerek var mı bahaneye..
Düşünüyorum doğrusu! İllâki.

O hale geldi ki bu ‘anı kullanma biçimim’ artık
Kendi bahanesiz varoluşu zaten.
Onun bahanelere ihtiyacı olmadığını
Her cümlenin, her detayın içine gelip
Kendiliğinden yerleşivermesinden de sezmekteyim.
Kendimi sevmeyi, gözetmeyi
Kendime bakış, ilgi ve alakamı hiç koparmadan,
Kendimle yaşamı paylaşmayı istiyor
Bunun için hiç bahanesi yok.

O, Onunla, Onun olmamdan hoşnut hepsi bu.
Eh! Hoşnutluk da az-buz bir bahane olmasa gerek
Anı paylaşmak için.

Hoşnut olmak güzel bir bahane.
İnsanın hoşnut olması, olabilmesi hele hele,
Çok çok güzel. Büyük bir meziyet bu gerçekten.
Keşke herkes her zaman duyabilse
Ama çok da zor elbet.

Toplumsal alt ve üst yapılarımız
Bizi kendimize bırakmıyor ki hoşnut kalalım!
Daima bir denetim ve gözetim altındayız
Tabii bir aradalığımızın zorunlu sonucu olarak.
Sımsıkı, kaygan, eleştirel bir zemin
Ayaklarımızın altındaki,
Kayıp düşmemeye çalışarak,
Bazen birbirimizi tutmak,
Kollamak zorunda kalarak ilerliyoruz.
En emin, gözü pek gözlerden sıyrılıp
Kaçabiliriz sansak bile
Sırttan yakalanıyor ve sepetleniveriyoruz sersemce dışarı.

Evet, evet!
Senin işin Limon Satmak, kategorisinde,
Haydi şekerim!
Yürrü anca gidersin!
Evlilik düşlerin? ! Çıh! Çıh! Çıh!
Bu kanalda gerçekleştirilemez bu!
Çünkü kadınlık klişelerin demode kalmış be güzelim!

Wauww!

Andırgrand bir söylem de ancak böyle yazılabilir sanırım.
www.com olmayan içeriğinde;
Uydu haber alım merkezleri çeşnisi bulunmayan,
Basitçe bir yalınlık ve parlaklıkta
Bu ‘Gece’ Mim Mavisi’ ndeki.
…Her şeye rağmen.

Habibe Merih Atalay
Kayıt Tarihi : 14.7.2009 16:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


*Meneviş Köylü'ye ithaf ediyorum bu dizeleri. Aradan geçen onca zamandan sonra, bu gün, 29 Eylül 2013 Pazar, uyandırıp, parlatıp, bir inci narinliğinde geri sundu. Teşekkür ediyorum zahmetine.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Habibe Merih Atalay