Özlem sarmalında dört yanım duvar,
Kim anlar, kim dinler garip gönlümü? ..
Böylesi karamsar olmazdım ey yâr,
Görseydim bir anlık o gül yüzünü! ..
Alçaktan uçtun ya, geçmedin ele,
Önce yollar, sonra yıllar ıradı;
Varlığın sır küpü, yokluğun çile,
Anladım, kayıpsın kendine bile! ..
Bu yüzden kalmadı bak tadım, tuzum,
Düşüncem çözüldü, hislerim bozum,
Ortak bestemizin ilhâmı tutsak,
Benimse mızraba dargındır sazım! ..
Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır,
Sevgi ikrâmına bir an çok mudur,
Geleneğin, göreneğin, töre’nde,
Selam almak, meram sormak yok mudur! ..?
İnsan bu kadar da kenar durur mu,
Candan sevenine, gönüllüsüne? ..!
Rüyâlardan bile gizlenir oldun,
Kim dayanır aşkın bu türlüsüne? ..!
Eyy buzlu camların silik gölgesi,
Hatırla doğuştan kalp bilgisini,
Taa yürekten gör, gözetle, incitme,
Bir sevenin varsa, saf sevgisini! ..
Bil ki, bu cihanda bütün varlığın,
Yoruma sığmayan bahtiyârlığın,
Bu muhabbet, bu has duygu, bu ilgi,
Bu sevgidir, bu sevgidir, bu sevgi! ..
YUSUF BİLGE
19.02.1992 - Çamlıca
Kayıt Tarihi : 23.11.2009 01:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!