Biz hepimiz mutlu çocuklardık;
Uçunca kırıldı kanatlarımız...
Biz hepimiz umutlu çocuklardık;
Büyüyünce hayal kırıklığına uğradık...
Aynı acıyı herkes aynı yaşamaz; yadırgamayın!..
İnsan, dökülmeden kendini yontamaz...
Sen de gitmek için gelmişsin eylül. Ayrılık uzun, kalışlar kısa...
Gözlerimden şiir dökülüyor...
Kaptan! Beni eylülde bırak...
Bedeni değil, insanın ruhu yoruluyor...
Bir şiir kaç düğüm atar insanın boğazına...Bu şiir beni öldürecek...
Işığı hep yanan
Başkasının karanlıkta kalmasını umursamaz...
Ben şiir yazarken bu dünyadan ayrılıyorum...Sonra dönüp hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum...
İyiliği iyilikte bırakmalı, yapanda, yapılanda!..
Yüzeysel insanlar derin mevzuları anlamıyor...Yorulduk.
Gönül; bak eylül de gitti...
Gecenin bu saatinde nereye gider bu uyku? her gün her gün...
Acılar gecenin en tenha yerinde güzelleşti
Annesinin kirpiklerinde duş alırken hüzne...
Biliyorum; artık onlara eskisi gibi yeşeremeyeceğimi. Beni samimiyetimden öldürdüler...
Evet, çok güçlüyüm; çünkü buna mecbur kaldım...
Biz hep başkalarını tamamlayalım derken kendimizi yarım bıraktık...
Her şey halledilir; önce çay!..
İnsan en çok anlaşılmadığında yalnızlaşır...
Kimi yürek taşır; kimi et parçası
Mutluluk kırkyama...
Sen öldün ya kuşum; bütün kuşlar çocuklarım oldu...
Birileri, hiç ölmeyecekmiş gibi kötü...
''Tutunacak dalın mı var? derler. Allah'ım! Nasıl olur da seni unuturlar...
Kimini kalbime alasım, kimini de hayatımdan kovasım var...
Çay, en güzel, camda; aşk, en güzel, canda duruyor...
Kalp bu! seni aklından alır kendine hapseder...
Herkes insan doğar; marifet insan kalmak...
Aşk, önce zehir, sonra panzehirdir...
Farz et ki bugün ölüm haberimi aldın; eğer için cız edip keşke dediysen erken davran...
Sohbetsiz ev kurumuş ağaca benzer...
Bazıları hırsından kendine kemirgen...
Dünyayı ateşe verin! bu çağda hâlâ insanlar donarak ölüyorsa; hele de bu askerse!..
Acılar uzun, biz yorgun...
Üşütür ölüm. Lakin böyle üşütmemiştir ölüm...
Bu ülke kan ağlarken bile bazıları eğlencesinden vazgeçmedi! Vatan hainliğinin çeşidi çok...
Hoşgörü gösterdiğin her yanlış bir gün sana fazlasıyla geri döner...
Bu aşk yolunda, maddeden sıyrılıp manayı buldum. Şimdi, bitip tükenmez bir zenginliğim var...
Başkalarını merak etmekten kendini unutan insanlar var...
Sen kendini mutlu edemezsen, kimse seni mutlu edemez...
Yüreğin kadar olursun...
Ömrünü nereye harcadın? diye sorsalar; en çok da seni sevmeye derdim...
Gökyüzünün çiçekleridir kuşlar...
Kırdım kalemi
Bak iki kişi olduk.
Oysaki biz bir bütündük
Beyaz kağıtlara yazılan...
Yeniden doğmak için ölmek gerek. Her ölüp doğduğumda iç dünyama gözlerim açıldı...İnsan, ruhunu ancak iç dünyasında bulur...
Yeniden doğmak için ölmek gerekmiş. Her ölüp doğduğumda iç dünyama gözlerimi açtım...İnsan, ruhunu iç dünyasında bulurmuş...Ruhum yol arkadaşım...
İstanbul şu an yağmurlu tıpkı gözlerin gibi...
Senden sonra, kalbim aklıma sığmaz oldu...
Her şeyi tartıya koyduğunda, insanın en çok yorgunluğu ağır gelir...
İnsan, kendini de eleştirmeyi bilmeli...
İnsan, kendini de eleştirmeyi bilmeli...
''Kusura bakma'' diyorlar; kalp bu, kusura bakıyor...
Gözlerinde kanat çırptım; yüzün göğümdü...
Sonra; kalp ağrısını öğrendik hayattan...
İnsanın en iyi öğretmeni edebidir...
Siz, değiştiğimi söylüyorsunuz. Ben, ''kora döndüm; yarı külüm'' diyorum...
Ben, nefisleri önde, yürekleri arkada insanlar gördüm; bu yüzden mesafeliyim...
Kıymetli şeylerin günü olmaz, her günü olur...Sevgi Gül İlkaN
Sevgi Gül İlkan
Kayıt Tarihi : 24.9.2018 23:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!