Cahiller hep haklı ve kalp kırdıkları için hiç pişman olmuyorlar...
Kalbinde zarafet olmayanda içtenlik aranmaz...
Aşk, kalbini kocaman eder ve bu dünyayı dar edermiş sana...
İyi niyetinizi koruma altına alın; kötüye kullanıyorlar...
İnsan soruyor kendine:
Bütün bunları ben mi yaşadım?..
Yüzünü şiirlere çizdim kelime kelime...
Çok uykusuzluğumuz var ölüme biriken...
Hüznümü en çok yüreğime yakıştırdım sırrına erdiğimde...
Sonra onları yüreğimden özgür bıraktım; gözlerimden akıp gittiler...
Bak sonbahar geldi döküldü yapraklar
Süpür içimdeki şu hüzünleri, yağmur...
Ayağına taş değenin canı acır; gözüne yaş değenin yüreği...
Ne güzel bir duadır: Yarama yar ol Ya Rab!
Ne güzel bir sondur: Yaradanın yarana yar olması...
Yazdan kalma hayallerle yaşıyoruz hâlâ. Üşüdük kışa adapte olamıyoruz...
Döndüm dolaştım, yine yüreğimin gölgesinde dinlendim...
Kalbinde mücevherler olsun istiyorsan iyilikler yap!..
Maddiyata doyumsuzluğu anlamakta zorlanıyorum. Rabbim bana aşkından daha çok versin. Zira, doyumsuzluk bir tek Allah aşkınadır...
İnsanların insanlar için koyduğu yasalar ne kadar yasal?.. Öncelikle çıkarlar imha edilmeli...
Hastalığına ve düşmanına zayıf yanlarını gösterme...
Özlemek içinin toprak kokmasıydı...
Şu üç günlük dünyada beş günlük küslük bile fazlaydı aslında yormasalardı...
Sağlam olmayan yüreklerin enkazı altında kaldık...
Sonra eline tarağı alıp saçlarındaki karı kürüdü günlerce.Lakin kar içinden yağıyordu başedemedi...
Sonradan fark ettim çayın çoğu insandan daha samimi olduğunu...
Çok çay içiyorum çok, özellikle de hüzünlenince...
Bazıları iyi ki varlar; bazıları iyi ki uzaktalar...
En uzun mesafe kendine bir türlü gelememekmiş...
Kendine iyi bak değil, birlikte bize iyi bakalım olmalıydı...
Gülmeyi bilmiyor; çünkü hayat onu hiç güldürmemiş ki...
Duam sığınağım...
Nefsini doyurmaya çalışmaktan, yüreğini unutan insanlar var...
Yerleşik hayata geçmiş gibiler. Anlamadıkları, bir gün fotoğraflarda kalacağımız...
Kimi içimize aldıysak kemirip gitti...
Yalnızlığına alınma.
Ölüm bize herkesten daha yakın...
Kimsenin dışındaki saltanata aldanmayın; herkes içindeki yıkıkların ağrısını bir kendi biliyor...
Bazılarını görünce besmele çekiyorum...
Yağmurdan daha çok yakalandık gözyaşına...
Kuşların kanatlarına takılıyorum bazen; bilmiyorlar...
Yüreğimizdekiler, kirpiklerimizden inerek bilmediğimiz uzaklara gittiler...
Getirin şu çocukluğumu! Söz, büyümeyi istemeyeceğim...
Üzülmeyi yasakladım kendime.
Lakin, kalbim kaçak yollardan hüzün sokuyor içime.
Ben ne çektiysem
Kalbimin aklımı düşman bilmesinden çektim...
İyilerin yaraları bitmez kötüler bitmedikçe...
Tokluk gözde başlar...
Ona kalbim titrerdi; kaybettim...
Üzülme yüreğim; bazı meseleler ahrete kalır...
Nereye diye sordu; içime dedim...
Artık insanlara kalbi var mı diye bakıyorum...
Yoruldukça az konuşur olurmuş insan...
Sabrın sonu vazgeçmektir...
İnsan kalbini kendi terbiye eder...
Seni ne mutlu ediyorsa odur servetin...
Kendini ne çok övüyorsun farkında mısın? Bırak başkaları övsün seni. Sen örnek ol yeter!...
Yıkıldığın halde ayakta duruyorsan, bu senin iman gücündendir...
Sonra kalbinin terini silersin gözlerinle...
Her şey gelip geçer yorgunluğu kalır sana...
Hayatımı şöyle bir okudum da ben böyle şeyleri filmlerde olur sanırdım...
Yakınlık kan bağıyla değil kalp bağıyla olur...
Ne yazdıysam yüreğimin mürekkebiyle yazdım.
Yaşadıklarımın iç kanamasıdır şiir dediklerim...
Kendi dünyamızı sürekli ihlal eden akraba terörü diye bir şey daha var...
Derin insanların derin mevzuları olur...
Bir çürümüşlük var her yerde ve her şeyde...
Ben yalnızlığımı ikiyüzlü olamayışıma borçluyum...
Bu dünya sahtekarların cenneti...
Uyku belki de kaçıştır bu dünyadan...
Biri size durduk yere sataşıyorsa kıskançlığından çatlamamak içindir...
Eş, ya cennetindir ya da cehennemin...
Bizi kalbimizdekiler yordu...
Sabır, yüreğinin söküğünü iğneyle dikmektir gözünden yaş gele gele...
Dünya çilehane...
İnsan kendinde birikirmiş...
Eskiden candan cana sohbet edilirdi. Artık insanlar kalp gözlerine perdeler çekmekteler...
Yüreği dar olandan yara almadan çıkamazsın...
Bu dünyanın misafiri olduğunu unutan kendini mekan sahibi sanır...
Benim karne hediyem: babamdan aldığım kocaman bir aferindi. İçim içime sığmazdı; nasıl mutlu olurdum anlatamam...
İnsanların yüzlerini değil içlerini tanıyın...
İnsanın sırtına ağır gelen asıl yorgunluğudur...
Anlama kıtlığı olan insanlara ne yapsan yetiremezsin...
Kendi kendini teselli ediyorsan etrafındakilerin bir ehemmiyeti kalmamış demektir...
Yine kırıldığım yerden can bulmaya çalışıyorum bir bahar sevdasıyla...
Sonra dedim ki kendime:
Kenara çekilip yas tutmak bana göre değil.
En güzel türkünü tak diline ve kuşan silahlarını.
Öleceksem savaş meydanında ölürüm...
Ucuz insanın sevdası kısa sürer...
Bu dünya öyle ağır bir sınav ki kırılıp dökülmeden gitmek ne mümkün...
Vardır herkesin bir imtihanı...
Hayat bazen seni alır götürür ya ayaklarınla ya dilinle...
Bir duanın içinde yol almaktır belki de hayat...
Eyvallah ettim her şeye; ölmeden olmak mühim olan...
Harıl harıl bir göç var bahara, umuttan...
An gelir çabanız yorgun düşer...
Herkes yüreği kadar büyür bu dünyada; ya bir toz zerresi, ya da koca bir âlem...
Gözlerin memleketimdi; biri ayrılık, biri vuslat...
İnsanları seviyorum diyorum; sonra birileri çıkıp hep pişman ediyor...
Bazen insanın yüreği ağır geliyor kendine...
Birine bir şey olduğunda insan kanar. Lakin bunu ancak vicdanı olanlar anlar...
Siz benim sınavımdınız; sizin bana yaptıklarınız da sizin sınavınız...
Bazıları dilinde kurşun taşıyor...
Ağrılarımızdaki acının adı insan...
Ömür dediğin uçurum kenarı.
Ömür dediğin uçurum kenarı.
İnsan yaprak döker mi bahara için için?
Dökermiş meğerse...
Hangi yöne dönsek, peşinden gitmediğimiz kalbimiz önümüzü kesiyor...
Ne vakit sokakta ağlayan birini görsem, o yağan yangından yağmur gelir aklıma...
Bazen ölüm size öyle yaklaşır ki arkadaş olursunuz...
Hoş geldiği gibi hoş gitmeli insan; dağıtmadan...
En ağır yüktür ömür yorgunluğu...
Kibirli insan kendini her daim övmeye ihtiyaç duyar...
Birini umursamayı bıraktığında, ona karşı kırgın bile kalmazsın. Kırgınlık da umursamaktanmış...
Bilemedik kalbimizdekilerin sırtımıza yol alacağını...
Gözyaşı, can yangının dumanıdır; bunu herkes anlamaz...
Nasıl umudumu kaybederim! Kuru dallara yeniden can veren Rabbime ayıp olur...
Göz görür, kulak duyar; kalp yorumlar...
Gönlümüz kırkyama...
Saçmalıyoruz tabancadan boşalırcasına...
Sonra, yazdığım şiir gelip bende vücut buldu...Sevgi Gül İlkaN
Kayıt Tarihi : 24.11.2018 22:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!