Buyur Burdan Yak Şiiri - Bayram Kaya

Hak etmiyordu yanmayı
Hiçbir can
Hiçbir kere.
Cehalet bir kez
Kendi kendinin; algısal, düşünsel
Vehimli
Tarifliliğinin döllendiği yere
Demir atmıştı...

Nar kırmızı
Sütliman bembeyazdı
Edim ve düşünlerimiz.
Ve beyaz, kırmızıyla kucaklaştırılmıştı bir kez
Amansızca...
Tutuşacak olanda buydu
Bilimiyordu cehalet iştah
Hazımsızlıklarda da, olsa; doymayı.

Boşuna mıydı
Bir cana kıymak
Dünyayı öldürme, demek!
Hangi cümlenin önüne değilde
Sonuna denk düşerdi bu buyruk!
Etmem mihnetimi bilmezliğe uyruk

Nar kırmızı
Sen yakmadın bizi
Yakamazdın da...
İmanım dahlen yakar beni
Haricene şerbettir bu
Bu yakış edepten inşirahtır
Sanmamki olsun
Bu züle imanımdan rağbet
Bir ses, evet bir ses, minarelerde
İnilemedi utancı belirmeğe...
Göğsüm gibi çarpar iken mabet
Olacakken sönmeye su
Heyhat dirimle ifraz değilmiş, nabud
Yakar olan, kırmızı olan bu

Nice gönül mabet evi
Sehere açmışken yılı
Budur yolu...
ise ortam deni
Eğer kıpırdamıyorsa kılı

Sevemedim seni

23.07.2008

inşirahtır: Ferahlamak, iç sevinçlenmesi

Deni : Alçak, kötü, kişiliksiz

Nabud : Mâdum, yok olan, bulunmayan. Yok. İflas etmiş. Perişan olmuş. Sonradan yok olan.

Edepten:Duyuştan/ kabul edilen yaşama hakkı kutsaldır iç olgunlaştırmasının yöneylemesiyle belirmek

Ve beyaz: basitçe yaşama hakkı masuniyeti (dokunulmazlık güvenliği)
Tutuşacak: basitçe çıkarsamaları yapılacak, muhasebesi yapılacak, murakabe edilecek.

İmanım dahlen: İç duyuşum- imanım içte muhasebesini yaparak, içten yakıp, tutuşturarak olgunlaştırır beni. İmanın ışık (münevver) alametini taşımak.

Haricene şerbettir bu: Dışa saldırgan olmama, zaten engeldir. Dışa imanın övdüğü münevver, olup; mülevves (kir-pas) taşımamaktır.

ise ortam deni: Eğer kıpırdamıyorsa kılı: Zulüme ve bayagı işlere seyirci kalınıyorsa. İrşad edecek yere sinip sesiz kalınıyorsa.