Kaçan kızı gördüm “Little fifteen”, kaçan kızı gördüm!
Sokakta koşar adımlarla gidiyordu ve herkes içinde.
Durdurmaya çalıştım ve bana baktı yine
Döktü içini ne varsa ve sövdü saydı sokaktakilere.
Y' ben n’apsam bu küçük on beşlik kız ile,
n’apsam? Götürürler mi onu, götürürler
mi uzaklara benden, uzaklaştırırlar mı onu benden?
Yoksa dolaşacak mı eskisi gibi içinde sokakların;
arşınlar mı caddeleri kara kavşaklarda
sorgulayan beti benzi uçmuş-güleryüz,
bakışlarıyla buzu çıkaran yeryüzü buzul devrinden?
Edirneli bir sarışın -asıl düşmanı
Tekirdağ’ın, sahte düşmanı Ankara’nın ve özel bir
insanın -yalpa yapa yapa Heike yengeci, sarı bukleleri;
boyadığında saçını ve öpesim gelir onun ak saçını,
o yumuk gözleri, sabahın erken alacasında …
Seni avcumda yatırmak istiyorum
altın kıkırdayan seslerinde deniz kabuklarının;
açılıp kapanır nakaratın sesini getiren bahar
(engin denizin tuzlu baharat yolunda,
tozlu patikalar ilişsin enseme yeter ki.)
rüzgarlarının rüzgar
etekleri yamaçlarından -saçılan
- bir çöl otobanını izlemekte olan liseli,
hülya resmeden aktarışlarını ilham veren
iltihaplı akıtışlarının körpe-kart genç kızın...
ipek sabahlığından ki düşünceler orda dopdolu,
duyguların içeriğinde kıt sesinin senin! ! !
… Ve ninniler söylemek, uyuytmak onu
ve her defasında canlandırmak istiyorum
Belki de seni sadece istiyorum.
ama neden bilmem onca aşındırılan sokaklardan
sonra onu yine de canımdan çok daha fazla seviyorum.
Kazmadın mı teflon tencereyi kabzalarda girift, küçük on beşlik?
yakarmadın mı küçük on beşlik bana Tanrı’yla kavgalarında?
Ama ben ne demiştim sana her seferinde?
' Tanrı ben değilim' ve sen gülmemiştin ama susmuştun.
sonra ne yaptım fakat yeniden sen kapatınca yüzüme?
Senin anlamadığını yüzüne vurmak için değil ama -
kendimi ispat etmek içinse hiç değil
- sana vurmuştum, tam da suratının ortasına,
mecaz anlamda canım! işte, seni ayıltmak için …
(ayartmak için ha! kaçmaman için koşarken, koşarken yalancı;
“pek bir hayat budalasıyım” diyen yabancı;
korkmamanı sağlamaktan bu yana, uzaklaşmaman için!)
kanıtladım Tanrı olduğumu -ben-ötesi
bir lanet- sanırım sana! ! !
Mağara adamı taş atar,
gereksinmin var gelişmeye -
kaçan, taş devrinden...
Cilalı- kaçık,
sarhoş olmayıp
iğreti sekerek, nahoş
-
depeche mode’un little fifteen klibi şarkısından esin
Kayıt Tarihi : 16.11.2004 14:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

iyi ki hayallerimiz var mantığımızı aşan...
yoksa aşk yolu nasıl bulurdu,bize kadar uzanan...
nasıl esinlenirdik şeş beşten düşeşlere...
TÜM YORUMLAR (2)